Gazeteciler Günü ve düşündürdükleri

Ali AKSÜT

Köşe yazarı sıfatımla ilk defa 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü etkinliğine katıldım. Şahsımın bu işin habercilik alanında pek alın teri ve emeğim yok. Ama gerek Pamukören belediye başkanlığım ve gerekse Aydın Belediyesi’nde ki başkan yardımcılığı görevim sırasında yazılı ve görsel basının temsilcisi basın emekçisi dostlarımızla hep iç içe olduk. Şehir, insan, kamu, yerel yönetim, hizmet, sorunlar ve olaylarda hep beraber olduk. Acısı, üzüntüsü, sevinci ve gururu birlikte yaşadık. Yıllar sonra ilk defa değerli basın medya emekçilerinin içinde kendimi bulunca inanın çok mutlu oldum. Bu mutluluğumla beraber belediyedeki mesai arkadaşlarımla geçmişten gelen hikayemiz ve muhabbetimizin haklı gururunu yaşadım.

‘Madem böylesine gurur verici hizmet alanında kalem oynatacaksan sorumluluğunu anlayacaksın ve haddini bileceksin’ dedim kendi kendime... Sonra bu mesleğe yıllarını veren çilekeş emekçilere mesleğin ulu çınarlarını vefanı göstereceksin.

Bu manada ulusal basında, medyada yıllarını vermiş bir gazeteci, şair, yazar, siyasetçi ve devlet adamı olan rahmetli Başbakan Bülent Ecevit’ i bu günümüz vesilesiyle rahmet ve şükranla anıyorum.

Gene ulusal basında ve medyada TRT Genel Müdürlüğü yapan, eski Dış İşleri Bakanı yazar fikir ve siyaset adamı gazeteci rahmetli İsmail Cem İpekçi’yi de rahmetle anmadan geçemeyeceğim.

Aydın yerelinde Yalçın Ata kardeşimizi ve Mücadele gazetesiyle özdeşleşmiş eski Aydın Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Sayın Mustafa Çezik abimizi ve ebediyete intikal etmiş gazetecileri rahmetle anıyorum. Nur içinde yatsınlar, ruhları şad olsun, mekanları cennet olsun.

Aydın Valisi Yavuz Selim Köşger “10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü” kapsamında basın mensupları ile bir araya geldi. Kentte görev yapan gazeteciler ile köşe yazarlarını konuk eden Vali Köşger basın emekçilerinin günlerini kutladı ve başarılar diledi.

Sayın valimiz etkinlikte Aydınla ilgili tespit ve gözlemlerini de paylaştı. En çok dikkatimi çeken konu başlıklarının tekraren özetlemeye çalışacağım:

1-Gazetecilerin kamu deneticiliği yaptığı…

2-Demokrasilerde basının özgür olduğu…

3-Aydın’ın potansiyeline göre karılan helvanın yetersiz olduğu…

4-Aydın’ın tarih, coğrafya ve iklim üçlüsüyle zengin bir medeniyet havzası olduğunu ve medeniyet ve şehirleşmenin kanıtı olarak da 23 antik kentin olduğu, günümüzde ise 17 ilçemizin olduğu…

5-Turizm, kültür, doğa, tarih ve termal turizm imkanlarımızın olduğunu…

6-Aydın’ın yerel ürünleri potansiyeli incir, zeytin, kestane vb. katma değer yaratacak bir pazarlama ve tanıtım yapamadığımızı…

7- Aydın’ın 5 katı büyüklüğünde Konya kadar bir ülke olan Hollanda’nın 500 milyar dolar ihracat ettiğini, Aydın’ın ise 600 milyon dolar ihracatının olduğunu Hollanda’yla mukayese edecek olursak bizim 100 milyar dolarlık hedefimiz olduğu gerektiğini…

8-Valiliğin elinde iki tane jeotermal saha olduğunu bu potansiyelin dünya standartlarında kullanılması gerektiği…

9- AYTER alanına 5 yıldızlı otel, sağlık, kültür ve termal turizm tesislerinin yapılacağı…

10-23 antik kent için kültür turizminin çok önemli olduğu, bu yerlerin ulaşım altyapı, konaklama vb. eksik ihtiyaçlarının giderilmesinin gerektiğini…

11-Termal turizm, tarım potansiyeli, organik ürünler potansiyelinin değerlendirilmesi gerektiğini

12-Tanıtım ve pazarlama eksikliğinin olduğu ve şehrimizin markası demokrasi şehidi hemşerimiz rahmetli Adnan Menderes’ in de hatıralarının yaşaması adına yakışır müze yapımı…

Devletin himayesi altında Sayın Valimizin basın emekçilerine verdiği bu kahvaltıda yerel sorun ve projelerler hakkında bilgi edindik. Toplantıdan büyük keyif aldım. Aydın 24 Haber’ de köşe yazısı yazmaya başladığından bu yana bir yıl geçmesi nedeniyle de pozitif heyecan duyduğumu söyleyebilirim.

Bir gün sonra Efeler Belediye Başkanı Sayın Başkan Mesut Özakcan’ın misafiri olduk. Düzenledikleri nezih toplantı nedeniyle Valimiz Sayın Yavuz Selim Köşger ve Efeler Belediye Başkanı Sayın Mesut Özakcan’a teşekkür ediyorum.

Bu teşekkürden sonra kendi camiamıza da bir küçük eleştirim olsun. Üstatların affına sığınarak söylüyorum… Benim tecrübesizliğimi bağışlasınlar.10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nde bu mesleğin sorunları, sıkıntıları, çekilen çileler, cezaevinde yatan ve çalışamayan gazeteciler, mahkemeler, davalar, avukat masrafları hiç gündeme gelmedi. Meslek sorunları yeterince konuşulmadı. Kahvaltılarda, kendi dertlerimizi unuttuk gittik mi diye düşündüm. Çilekeş emekçi dostlarımın yasal güvencelerini ve özlük haklarını düşündüm. Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ ün “Gazeteciler, gördüklerini, bildiklerini; duygu ve düşüncelerini samimiyetle yazmalıdır” dediğini düşündüm. Peygamber efendimizin “Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır” dediğini düşündüm.

Demokrasilerde özgür basın ve dördüncü gücü düşündüm.

Düşündüm inandım ve yazıyorum:

Halkın sesi, hakkın sesi olanlara selam olsun!

Çilekeş çalışan basın emekçileri günümüz kutlu olsun. Güzel müjdeli haberler yazmak dileğiyle kalın sağlıcakla.

***

“MİRASYEDİ ÇERÇİOĞLU!”

08 Ocak 2018 tarihinde kaleme aldığım “Mirasyaedi Çerçioğlu!” başlıklı yazıma cevap geldi. Aydın Büyükşehir Belediye Başkanlığı Vekili Av. Faruk Durna’dan gelen açıklamayı objektif gazetecilik adına aynen yayınlıyor, yorumu okurlarıma bırakıyorum.

“08.01.2017 tarihinde Aydın 24 Haber isimli internet gazetesinde “Mirasyaedi Çerçioğlu” başlığıyla haber yayınlanmıştır. Söz konusu haber Ali Aksüt isimli şahıs tarafından kaleme alınmıştır. Yazıda Aydın Sporun tesislerini yıkmak için senaryo hazırlandığı, eski belediye başkanlarından kalan mirasların tüketildiği şeklinde gerçek dışı iddia ve ithamlarla bulunulmuştur. İlgili haber hiçbir araştırmaya dayalı olmayıp, hiçbir bilgi ve belgeye de dayanmamaktadır. Bu haliyle de yanlış bilgiler içermektedir. Haberde belirtilen taşınamaz müvekkil Aydın Büyükşehir Belediyesinin mülkiyetindedir. Kamuoyuna saygıyla duyurulur.”

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.