Gün Sazak; Bir şehidin yolculuğu-6

Efendi BARUTÇU

Gün Bey Milliyetçi Hareket Saflarında

Gün Bey Nisan başında bir trafik kazası geçirir ve hastaneye yatırılır. Kazayı öğrenen Dündar Taşer, Türkeş Bey’le ziyaretine gider. Gün Bey biraz mahcubiyet duygusu içinde teşekkür eder:

“Efendim sizi böyle yatakta karşılamak istemezdim.”

Hastaneden ayrıldıktan sonra Dündar Bey’e gider, beraberce MHP Genel Merkezi’nde Türkeş Bey’i ziyaret ederler. Samimi bir havada sohbet ederler.

Aradan birkaç gün geçer, Gün Bey MHP Genel Merkezi’ne gelir. Dündar Taşer onu arkadaşlarına tanıtır:

“Gün Sazak bey benim dostumdur, kendisi başarılı bir iş adamıdır…”

Gün Bey onun sözünü tamamlarcasına araya girer:

“Milliyetçi Hareket Partisi’nin taze üyesidir!”

O an Dündar Bey’le göz göze gelirler:

“Efendim, partiye üye oldum…”

Gün Bey, hiçbir davet almadan, hiçbir aracı olmadan ve hiç kimseye haber vermeden kendi başına gidip partiye üye olmuştur.

MHP’nin 10. Büyük Kurultayı 9-10 Mayıs 1971 günlerinde Selim Sırrı Tarcan Spor Salonu’nda yapılır. Salon hınca hınç dolmuştu. Divan başkanlığına Mehmet Irmak seçilir. Türkeş’in açılış konuşmasından sonra Genel Başkan Yardımcısı Dündar Taşer, Türkiye’yi 12 Mart muhtırasına sürükleyen şartlar ve siyasi durum hakkında bir konuşma yapar. Onu Ahmet Er’in nüktelerle, hikmetli vecizelerle yüklü konuşması izler. Daha sonra Osman Yüksel Serdengeçti, gümbür gümbür okuduğu bir şiirle salondaki kalabalığı coşturur.

Gün Sazak aralarına yeni katılmakta olduğu MHP kitlesinin ruh halini o gün yakından tanımaya başlar.

Kurultayda oy birliğiyle Türkeş yeniden genel başkan seçilmiştir. Genel idare kurulu seçimleri sonucunda Dündar Taşer 530 oyla, Gün Sazak 456 oyla genel idare kuruluna seçilirler.

Seçilen en son üyenin aldığı oy ise 272’dir. Anlaşılıyordu ki MHP delegeleri genel başkanın teklif ettiği listeyi olduğu gibi sandığa atmıyor; istemediği isimleri çiziyor, başkalarını ekliyor ve kendi seçimini gerçekleştiriyordu.

Yeni genel idare kurulunun genel merkezde yaptığı ilk toplantısında genel başkan yardımcılıklarına Dündar Taşer, Necati Asım Uslu ve Nusret Van, genel sekreterliğe; Mustafa Kemal Erkovan, genel sekreter yardımcılıklarına; Sadi Somuncuoğlu ve Gün Sazak, genel muhasipliğe Mehmet Doğan getirilir.

Böylece Gün Bey’in hayatına siyaset bütün ağırlığıyla girmiş oluyordu. Ya da o siyaset denizine dalıyordu.

Babasının siyasete girmemesi konusundaki vasiyeti şartlıydı. Memleket tehlikeye düştüğü ahvalde siyasete girebilecekti. O da ciddi, arzulu ve hür iradesiyle MHP’ye girmişti. Siyasi ihtiraslarla, partide veya devlette makam veya mevki alma arzusuyla değil.

Memleket bunalımdaydı, dar bir geçitten aşmaya uğraşıyordu; Türkiye bir örtülü saldırıya uğrarken, karanlık tuzaklara çekilirken, ona düşen bir mesuliyet yok muydu? Dündar Bey gibi insanların gayretini, çırpınışını; gencecik insanların fedakarlıklarını yakından gören ve anlayan bir insan olarak uzaktan seyirci olmak, artık kendisi için mümkün müydü? Belki çok şey yapamayacaktı ama milliyetçi harekete faydalı olmaya çalışacaktı.

Karınca kararınca, elinden geldiği kadarınca…

Malazgirt’te 900. Yıl Toyu

26 Ağustos 1971 günü, Türk tarihi içinde kader tayin edici en büyük olaylardan biri olan Malazgirt Zaferi’nin 900. Yılı kutlanacaktı. Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay, Genelkurmay Başkanı Memduh Tağmaç, kuvvet komutanları ve bazı bakanlar bu törenlere katılırlar, başta Türkeş Bey olmak üzere Gün Bey de dahil MHP’nin başkanlık divanı tam kadro oradadır. Ülkücüler 1 gün önce büyük bir şölen yaparlar. Kutlama günü de resmi geçit içinde yer almak isterler ama izin verilmez.

900. yıl kutlamalarına programın gerçek sahibi gibi damgasını vuran, Milliyetçi Hareket olmuştu.

Bu arada Gün Bey iş hayatında da yurt dışına açılma arayışları içerisindedir.

Cezayir’in Arzew Limanı’nın ihalesine katılırlar.

Ankara Belediyesi’nin Kızılay alt geçit ihalesini 4 Nisan 1972 tarihinde Yüksel İnşaat almıştı. Belediye Başkanı Ekrem Barlas, bu projeyle Ankara Metrosu’nun inşaatını başlatıyordu. Kavaklıdere-Dışkapı arasındaki ilk etabı planlanmştı. Bu metro inşaatı modern dünyanın uyguladığı en son inşaat teknolojileriyle yapılacaktı. Yer teslimindeki 1 yıllık gecikme sonucu 1973 yılı seçimlerinde Ankara Belediye Başkanlığı’nı CHP’den Vedat Dalokay kazanır. Gün Bey’le yakın dostlukları olmasına rağmen CHP örgütünün baskıları sebebiyle sözleşmeyi tasviye eder.

Ankara metrosunun gerçekleşmesi 20 yıl gecikecektir.

Gün Bey MHP toplantıları ve katıldığı bazı gezilerde MHP’yi daha iyi tanımaya başlar. Ona göre bu parti, partiden ziyade bir okula benzemektedir. Buradaki insanların tez zamanda ve kısa yoldan iktidara ulaşma heves ve hesapları yoktur. MHP, yeni bir nesil yetiştirme, geleceği inşa edecek kadroları hazırlama yoluna koyulmuş bir siyasi mekteptir.

MHP’nin başkanlık divanı ve genel idare kurulu toplantılarında parti çalışmaları ve genel siyasi gelişmeler konuşulup değerlendiriliyordu. Genel Başkan Türkeş, herkesi dinliyor, kararları alırken de kendi kanaatini ortaya koymuyor, kurulun kararlarına uyuyordu.

Taşrada bu hareketin bütün yükünü bir avuç inanmış insan taşıyordu. Bu yoksulluğa rağmen onlar, kendilerini asla çaresiz hissetmiyorlardı. Ümit, heyecan ve şevk içindeydiler.

Dündar Taşer’in Ölümü

13 Haziran 1972 akşamı Dündar Taşer sokakta yürürken kendisine geri manevra yapan bir ekmek kamyonetinin çarpması sonucu uğradığı bir kaza ile vefat etmişti.

Taşer’in cenaze namazı 15 Haziran günü Hacı Bayram Camii’nde kılındı ve Karşıyaka Mezarlığı’nda toprağa verildi.

Dündar Bey’in kaybı milliyetçi hareket için müthiş bir darbe olmuştu. Taşer, milliyetçi hareketi fikir ve aksiyon olarak mayalayan adamdı.

Gün Sazak, Dündar Bey’in ölümünü duyunca sarsılmış, derin bir üzüntü duymuştu. Onu iki yıldan beri tanıyordu; bu kısa süre içinde yürekten sevmiş, saygı duymuş, o ve onun gibilerin mücadelesinde yanlarında bulunmak için siyasete soyunarak milliyetçi harekete katılmıştı.

Yüksel İnşaat Ltd. Şti. 1972 yılına gelindiğinde, liman inşaatları alanında Türkiye’nin en iyi firması olduğunu, devlete de iş çevrelerine de kabul ettirmişti. Başarılı, seçkin bir kadroyu bünyesinde bulundurmaktaydı.

1973 yılına gelindiğinde Şeker Bank’ın iştirakiyle Yüksel İnşaat A.Ş. Kurulur.

1973 Nisan’ında Gaziantep Su İsalesi ve Yeşilköy Havalimanı Apron İnşaatlarını taahhüt eder.

Gün Sazak’ın, Yüksel İnşaat’ın yöneticilerine ve teknik ekibine kazandırdığı ve şirkette yerleşip kökleşen iş anlayışı; alınan işi en iyi şekilde yapmak ve bitirmektir. Bu sebeple belki birçok işte zarar etmişlerdir ama bu anlayışın firmaya sağladığı itibar para ile ölçülemeyecek bir değerdedir.

Gün Sazak MHP Genel Başkan Yardımcısı

9-10 Haziran 1973 günlerinde Ankara Atatürk Kapalı Spor Salonu’nda MHP’nin 11. Büyük Kurultayı büyük bir coşkuyla gerçekleşir. Gün Bey kurultayın yapıldığı günlerde Avustralya’da bulunduğu için katılamamıştır. Gıyabında genel idare kuruluna seçilir. Arkasından Faruk Akkülah, Nuri Leflef ve Necati Asım Uslu ile birlikte Gün Bey de genel başkan yardımcılığına getirilir.

Tanınmış Türk milliyetçilerinden ve başarılı iş adamlarından İdris Yamantürk Bey’in tabiriyle Gün Bey’in siyasete girişi sırasında ve sonrasında kullandığı akıl, iş adamı aklı değil, bir milliyetçinin aklıydı.

14 Ekim 1973 genel Gün Bey önceleri “Ben iş adamıyım. Milletvekili olmama gerek yok. Böyle daha faydalı olacağımı zannediyorum…” dese de Genel Başkan Türkeş’in ısrarı üzerine adaylığa karar verir. Daha doğrusu kendisine uygun görülen yükü omuzlamaktan kaçınmayı kendisine yakıştıramaz. Eskişehir’den aday olur. O yıllarda Eskişehir İktisadi Ticari İlimler Akademisi öğrencisi ve daha sonra MHP Gençlik Kolları Başkanı olan Selah Akay anlatıyor: “Seçim kampanyası esnasında merkeze yakın bir köyde bazı AP seçmenleri taşkınlık yapmak istediler. Gün Bey haykırarak “Size illa ki oy verin demiyorum. Hiç olmazsa bizi dinleyin ve Yunan işgalinde Yunanlılara gösterdiğiniz kadar yakınlık gösterin.” dedi. Yunan işgalinde bu köyden bazılarının Yunanlılarla iş birliği yaptığı yaygın bir söylentiydi.

Milletvekili seçimlerinde MHP Eskişehir’de %3,9 oy alabilmişti Türkiye genelinde MHP’nin aldığı oy milletvekili seçimlerinde Türkiye genelinde %3,4 ve kısmi senato seçimlerinde ise %2,7 olmuştur. Sonuç olarak MHP 3 milletvekilliği kazanabilmişti. Adana’dan Türkeş, Ankara’dan Mustafa Kemal Erkovanlı ve Yozgat’tan A. Fuat Eyüboğlu seçilmişti.

Başka partiler için siyasi sahneden silinmek manasına gelen bu sonuç milliyetçi hareketin ülkücüleri için sadece bugünün halini gösteren bir tablodur, yarınlarda elbette değişecektir. Seçimler şimdi geride kalmıştır, ötesinde yol ve yolculuk devam edecektir. Onlar, gün içinde değil, zaman içinde düşünüyorlardı. Bu seçim çalışmalarını, ektikleri bir avuç tohum olarak görüyorlardı; hasadını belki de uzun yıllar sonra yapacaklardı…

Bizler de 1973 genel seçimlerinde Bursa’da çok fedakâr bir parti il teşkilatı ve bir avuç ülkücü -daha sonra 4 Nisan 1980 tarihinde İstanbul’da komünistler tarafından şehit edilen- gazeteci yazar İsmail Gerçeksöz’ü milletvekili seçtirmek için gecemizi gündüzümüze katarak çalışmıştık. Para yoktu, araba yoktu, imkanlar son derece sınırlıydı. Birçok ilçede MHP teşkilatı yoktu. Diyebilirim ki Bursa’nın birçok beldesine, köyüne, dağına, ovasına, üç hilalli bayrağı ilk defa o seçimlerde taşıdık. Lakin sonuç alamadık. Bursa’nın 800 köyü vardı, biz ancak 80 köyüne gidebilmiştik. Merkezden aldığımız oylarla beraber 8000 oy alabilmiştik. Seçimlerin ertesi günü bütün illerin gençlik seçim komite başkanlarını Ankara’ya davet ettiler. Otobüs yolculuğundan sonra sabahın erken saatlerinde Ankara’ya ulaştık. Bahçelievler’deki MHP Genel Merkezi’nin önünde Türkiye’nin dört bir tarafından gelen gençlik yönetici arkadaşlarla buluştuk. Hepimizin yüzlerinde son 2 ayın yorgunluğu ve seçimlerde arzu edilen neticeyi alamamanın burukluğu vardı. Güneş doğmak üzereydi. Partinin önündeki bahçede otururken birden cadde tarafından sert bir fren sesi geldi, dikkat kesildik. Beyaz bir Renault arabadan Türkeş Bey yalnız başına indi, hemen doğrulup karşıladık. Seçimlerde yenilgi yaşamış bir parti lideri değil, yeni seferlere hazırlanan bir komutan tavrı vardı. Bizlere;

“Türk milletine hizmet yolundaki mücadelemiz aynı inanç, aşk ve heyecanla devam edecektir.” dedi. O anda bütün yorgunluklarımızı unuttuğumuzu hissettik. Yapılan değerlendirme toplantılarından sonra şehirlerimize yepyeni umutlar kuşanarak dönüyorduk.

Devam edeceğiz…

CHP-MSP Koalisyonu ve Milliyetçi Cephe Hükümetine Doğru…

*Bu yazı dizisini hazırlarken “Himmet Kayhan-Gün Sazak Bir Şehidin Yolculuğu, Yarkın Yayınevi, 1. Baskı, Ankara 2015” kitabından büyük ölçüde istifade ettiğimi belirtmeliyim.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.