Kendisine yönelik eleştirileri CHP il-ilçe başkanlarına ve belediye çalışanlarına cevap verdirmeyi alışkanlık haline getiren Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu’na “Ey ÖÇ kardeşim” diye seslenen Aydın Belediyesi eski başkanlarından Hüseyin Aksu, hem Başkan Çerçioğlu’nun göreve geldiği 2009 yılından bugüne kadar yaptıkları ve yapamadıklarını sıraladı hem de kendisi hakkındaki eleştirilere cevap verdi.
“Bir süredir, Aydın vilayetinin 18 belediyesinin çalışmalarını izleyerek; Yaptığım birlik ve beraberlik içinde bu şehre hizmet etme önerime; Hep saldırı ile karşılık veren bir büyükşehir başkanı görüyorum” diyerek Başkan Çerçioğlu’na hedef alan eski başkan Aksu, “Bu kişi, ne yazık ki, korkakça bir tavırla, karşıma çıkıp cevap veremiyor. Aydın için yapılması gereken en acil projelerden, kalkınmada Aydın’ı dünya kenti yapacak büyük uygulamalara kadar, sunduğum, üzerinde yıllarca çalışılmış önerilere sırtını dönerek, karşıma besleme zahiri suretlerini çıkarıp, sözde çamur yağmuruna tutuyor. Ne ayıp, Uzatılan ele böyle cevap vermek ne kadar çirkin. Üstelik, bu trollerin eline gerçekleri çarpıtan bir sürü karalama tutuşturup, benimle alay etmelerini ve küçük düşürmeye çalışmalarını esefle izliyorum” dedi.
“İÇİ BOŞ GÖREVLİ”
“İşte o zavallı trollerden birisi, tanımam etmem; o da beni tanımaz. Eline verdikleri yazılı bir duyuruyu basına faş etmiş. Bu gariban Söke deki ilçe başkanıymış, adı da Ali Özlem Kemal” diyerek CHP Söke İlçe Başkanı Ali Kemal Özcan’ı eleştiren Aksu, “Aydın ilinde bin kişiye sorsan, on tanesi tanımaz. Hayatında bir eseri, bir tek insana faydası olmamış, içi boş bir görevli” diye konuştu.
“OY AVCILIĞI DIŞINDA PEK BİR ŞEY YAPMADIN”
“Ey ÖÇ kardeşim bu ÖÇ’leri kullanma, kendi diyeceğin bir şey varsa kendin söyle…” sözleriyle Başkan Çerçioğlu’na seslenen eski başkan Aksu şunları kaydetti:
“Zaten, kendin ortada yoksun. İl genelinde, binlerce tabelada gezip duruyorsun. 12 yılda bu topraklara hiçbir faydan olmadı. Sadece reklam yaptın. İstanbul’da, seni hayatında görmemiş köşe yazarlarına yüzbinlerce para ödeyip, kendini övdürdün. Aydın’da, onlarca basın kılığında trol besleyip, algı yarattın. Halkın parası ile dönen Belediyenin bütçesini reklama ve kendine harcadın. Sosyal yardım diyerek yaptığın her yardım yetim hakkını yemeye dönüştü. Çünkü insanları aşağılayan, kendi reklamını yapan, kamunun parasını ihtiyacı olsun olmasın önüne gelene dağıtan bir anlayışla oy avcılığı dışında pek bir şey yapmadın.
Bizim 8 yılda yaptığımız 5000 eserin yanında 12 yılda yaptığın üç beş yatırımı da eline yüzüne bulaştırdın. Garajı yanlış yere yapıp kokuya boğdun. İlçede ise içine otobüs giremeyen garaj yaptın. Millete kendini güldürdün.
Battı çıktıları rezil ettin yanlış yerde ve yanlış yönde yaptın. Şaşırdın. Bıraktığımız belediye hizmet binası gibi eserleri bile berbat ettin.
Açtığımız bulvarların, caddelerin kaplamalarını önce bozup, sonra sıcak asfalt döküp, üzerine ‘ben yaptım’ yazdırdın. Emek hırsızlığı yapmanın yanı sıra; Aydın, yatırımsız, projesiz bıraktın.
‘Köylere su götürüyorum’ diyerek dağları yamaçları deldin, doğal su kaynaklarını kuruttun, uydurma borularla köylere su götürdüğünü zannederek, plansız, projesiz, kısa sürede iflas edecek dayanıksız, çapsız ve kalitesiz borular döşedin..
Yapmadığın işleri, bilmem kaç km. ‘Yol yaptım, altyapı yaptım’ diye yalan söyleyerek, yaptığını ilan ettin. Başkalarının yaptıklarını, başta barajlar olmak üzere, ‘Ben yaptım’ diyerek, çalmaya kalktın. Binlerce yılın kanyonunu, onlarca yılın barajını “Ben buldum” diyerek, milleti güldürdün. Verdiğin yüzlerce vaadi yerine getirmedin. Sadece birkaç tanesini, onları da eline yüzüne bulaştırarak rezil ettin.
Ulaşım ve trafik rezalet boyutuna geldi. Bir tane bile otopark yapmadın. Millet arabasını koyacak yer bulamaz hale geldi. Trafik sıkıştı, Sazlıköy ayağa kalktı. Yeni Dörtyol’da önerdiğimiz projeye dönüp bakmadın, sabah akşam, insanlara çile çektirmeye devam ediyorsun.
Hiç Arıtma yapmadın, Kuşadası’na yaptım dediğin “arıtma” şehrin kanalizasyonun ulaşmadığı yanlış bir noktada, hala pislikler denize akıyor. Katı atık merkezi yapmadın, var olanları sağlıklı çalıştıramadın. Çöpleri oraya buraya atıyorsun.
Menderes Nehrini kimyasal kanalizasyon atıklarına boğdun. Kurduğum koskoca Mimarasinan Mahallesinin, 50 bin insanın kanalizasyonunun terfi merkezini söktün, olduğu gibi Menderes Nehrine akıttın ve akıtmaya devam ediyorsun.
“ÖLÜ NUMARASI YAPIYORSUN”
Jeotermal tehlike için hiçbir önem almadın. Ölü numarası yapıp, Kılını kıpırdatmıyorsun. Bir taraftan da kendin Jeotermal yatırıma girmek için can atıyorsun. Milleti kansere, kirliliğe sağlıksız ortama, kirli sulara, bu sularla sulanan ovaya, zehirlenen ürünlere, mahkûm ettin. Bu ürünleri tüketip, jeotermal kirliliği soluyup kanserin pençesine düşen insanımıza karşı nasıl hesap vereceksin. Bu zararları, millete kuaför hizmeti vererek, üç kuruşluk yardımları reklam ede ede dağıtarak, ucuz çay, tost satıp halkın parası ile işletmeleri zarar ettirerek telafi edemezsin.
Daha saymakla bitmez... Hatalarınla, ihmallerinle ve kişisel harcamalarınla bu koca vilayeti ülkedeki diğerlerinin en arkasına düşürdün. Ha söylemesi ayıp; bide küfürbazlığınla, haksız baskılarınla, insanları kırdın geçirdin. Kalplerini yaraladın.
Bunlar Aydın’a karşı hataların. Birde, bizzat bana karşı husumetin, kin ve nefretinle yaptıkların var ki, tamamını yazsak kitap olur (olacakta).
Yaptığım aşevlerini yıktın, arsalarını satıp parası ile kendi, reklamını yaptın. Aşevini, kadın sığınma evini, Belediye Huzurevini kapatıp yıktın ve arsalarına beton yığını apartmanlar yaptırdın.
Bin bir emekle, projesini ellerimle çizerek yaptırdığım, zamanında Türkiye’ye örnek olan Evcil Hayvan Barınağı’nı; sokak hayvanlarını katlettiğin bir işkencehaneye çevirdin.
Aydınspor’un koca tesislerini yıktın. Aydınspor’u hacizlerle sokağa attın, yok ettin, susuz bıraktın.
20 yılda elde ettiğimiz koca meydanı yıktın, 300 ağacı o güzelim peyzajı söktün, yaktın, katlettin. Çelik ve betondan bir AVMEYDAN yaptın ki evlere şenlik. Oradaki, otoparkı çürük diye rapor düzüp, yıkıp, daha küçüğünü ve biçimsizini yaptın. Daha önemlisi, peşkeş çekerek, kimsenin girmeyeceği otopark ücretlerine mahkûm ettin
Haa.. Şimdi de çıkmışın, SÖKTROL’ün eline yazıp vermişin, beni karalamaya kalkıyorsun .. Uzattığım ele saldırıyorsun.
Ey ÖÇ hiç mi vicdanın sızlamadı! Hem yapılan hayır kurumlarını yık, sat parası ile kendi reklamını yap, hem de bunlar çürüktü diye çamur at...
Hem, SUSESİ Kooperatifi ve MAGNESIA TERMAL TURİZM BÖLGESİ gibi, büyük bir yatırımı “tarım alanı diye” mühürle, yatırımcı kooperatifin altını oy, iş ortada kalınca suçu bana at.. Mahkeme kararını uygulama.
Hem, 1999 yılında kurduğum TED Aydın Kolejini hain planlarla, önce binasını 49 yıllık kullanma hakkına rağmen icra ile tahliye ettir, sonra, kadrosunu doyurup, ihanete sürükle, onlar mağdur olunca da suçu bana at...
Hem, kreşe saldır, velileri kandırarak, uzaklaştır. Kadro ve öğretmenleri içerden ayarla... 49 yıllık hakkımıza tecavüz edip, icra ile kundaktaki bebekleri sokağa at..
Hem, AYTV’ye saldır. Reklam verenleri tehdit et...25 yıllık Aydın’ın gözü kulağı olan tek yerel televizyonunu kapattır.
Hem, belediye başkanlığımdan çok önce aldığım İmarlı arsalarımın imarlarını boz... Hem de üste çıkıp, yüzsüzce bunlardan beni suçla...
Yok artık siz nesiniz yahu! Bu nasıl bir örgütlenmedir. Bu nasıl bir kumpas zinciridir. Bak ÖÇ kardeşim, benim meslek hayatımda yaptığım yaklaşık 50 bin bina var, tek tek gösteririm. Sen bahane edip, sahte raporlar düzüp, beş tanesini yıkıp, benim mühendisliğime halel getirmeye kalkma. Kalan 49.995 yapı taş gibi ayaktadır. Başınıza düşer.
Söke’deki ÖÇ’ye de söyle; gelsin Aydın’ı bir gezsin; AYKO’yu, Efekent’i ve alt yapısının mükemmelliğini görsün. Şehircilik, mühendislik nasıl olurmuş anlasın. Bu zavallı adamları bilmedikleri, görmedikleri konularda, ellerine verdiğiniz yazılı metinlerle rezil etme. Adamları harcama. O Ali Kemal Çerçioğlu denen kuklana söyle, benim mühendislik yaşamımda yaptığım bilimsel yayınları tüm dünya okudu okuyor, faydalanıyor, üniversitede verdiğim derslerde yetiştirdiğin binlerce öğrencim hizmet veriyor. Devlete ışık tuttuğum, Toplu Konut İdaresi, UYAP, TAKBİS; sistemleri 83 milyona hizmet veriyor. Bıraktığım eserlerden sadece 8 yılda Aydın’da yapabildiklerimi yüz yıl uğraşsanız yapamayacağınız belli.
ASKİ kuruluşunun yaptığı işlerin nasıl projesiz, uydurma ve hatalı olduğunu kanıtları ile birlikte ortaya koymaya devam edeceğim. Bu altyapı diye yaptığınız komedinin kısa sürede iflas ettiğini her vatandaş görüyor ve görmeye devam edecek.
Gelelim vakıflara, 1998 yılında Türkiye’nin 3 bin 200 belediyesi beş parasız maaş ödeyemezken, en düzenli maaş ödeyen belediye olarak, meclis kararı ile kurduğumuz o Vakıflar Aydın’a dev eserler kazandırdı. Birkaç tanesini yıkmayı başardın; ancak kalanları yıkmaya ne zamanın ne gücün yeter.
O vakıflar, Aydın’da, tam 5 bin çocuk okuttu, on binlerce çaresiz vatandaşa sağlık hizmeti verdi, özürlü çocuklara, kimsesiz yaşlılara, sahip çıktı, aşevlerinde on binlerce insanımıza üç öğün 365 gün yemek sağladı, günde 10 bin ekmeği, sadece ihtiyacı olanlara ücretsiz verdi. O vakıfların yaptıklarını sen o koca bütçenle 20 yılda yapamazsın.
Ve en önemlisi, o dev eserlerin yanında, Aydın’daki her çaresize çare olan, gençleri okutup geleceğe hazırlayan o vakıflar beş kuruş belediye parası harcamadılar. O vakıflar ki, ben şahsen her ay ortalana iki yazlık satarak kendi paramla destekledim. Kaynaklarını Aydın halkının bağışları ile sağladılar. Senin “askı”daki su faturana da benzemez.
O vakıfların yaptığı kültür merkezi, Yıldız Kenter Tiyatrosu, Tenis Kulübü, Aydınspor Tesisleri, Kapalı Spor Salonu, Kaymakamlık binası, Arkeoloji müzesi, Adliye Binası, 16 tane okul, 5 dev otopark, Efekent pazaryeri vb. şu anda saymayacağın 56 tane dev eseri herkes görüyor. Ve halen sen ve Aydın halkı kullanıyorsunuz. Geçmişte, vakıflara çamur atanlar yandı, kül oldu, taş oldu. Sizde bunu denemeyin. Karalama, iftira, çamurla bir yere varamazsınız.
Bak ÖÇ kardeşim! Biz size bir kötülük yapmadık, sevgi ve saygımızı da esirgemedik. Kızacağın bir şey de yok. Nedir bu ÖÇ alma duygusu. Nedir bu bize saldırttığın Tüm ÖÇ’ler. Nedir bu, ÖÇ ağzı ile konuşan, Tüm örgütleriniz. Sosyal medya trolleriniz
Bir kez daha söylüyorum. En içten ve samimi olarak, yaptıkların bana etki etmez, benim hırs, kin gibi duygularım köreleli yıllar oldu. Gelin birlik olalım. Güç birliği yapalım. Çok şey borçlu olduğumuz bu topraklara ve insanına güzel müreffeh ve sağlıklı bir gelecek kuralım. Türkiye’ye örnek olalım.
Bizim yaşımızı başımızı bahane etmeyin, bilgimizden, tecrübemizden, yıllarımızı vererek hazırladığımız planlardan projelerden yararlanın. Aydın’a çok şey kazandırırsınız.
Bak, Söke’deki ÖÇ kardeşim! Sende gel benimle bir tanış, senin o eline tutuşturulan iftira zinciri duyurunda bahsettiğin her yeri gezdireyim, gözünle gör.. Şehircilik nasıl olurmuş, mühendislik neymiş, altyapı nasıl işlermiş incele... Ve bir daha haddini aşıp, bilmediğin görmediğin, aklının yetmeyeceği işlere “emirle” filan girme
Son olarak,
Amerika’da Biden başkan seçilince, dünyayı idare edince, Türkiye’ye de el atıp, muhalefete destek vereceğim deyince alkış... Biden abisindan 5 yaş daha küçük Aksu moruk. Haa! Eskimiş SSK Genel Müdürü; ilçe başkanı olduğun YCHP’nin Genel Başkanı ötünce alkışşşş, ondan bir yaş daha küçük, gencecik Aksu bilimsel olarak pisliklerinizi ortaya koyunca küfür haa!
De gidi dee.. Bakın bu yaş meselesine gelirsek; Eyy ÖÇ’ler topunuz gelin sizinle; hem zihinsel olarak, hem de fiziksel ve bedensel olarak yarışalım.. Zihinselde, yarışmamız orantısız olur, kıyamam.. İstemezsiniz de.
Ancak, fiziksel yani bedensel olarak; koşu, halter, yüksek atlama, uzun atlama, uykusuz sürekli çalışma, elle beton dökme, 24 saat araba kullanma, boks dahil istediğiniz her dalda yarışalım. Ama boksu tercih etmeyin fena dayak yersiniz. Sizi seviyorum. Bu topraklarda yaşadığınız için ama bu topraklara ihanet etmeyin, bu toprakların hakkını yemeyin.
Bir kez daha söylüyorum, reklamı, popülizmi bırakın, trollere para akıtmayı bırakın, gelin bir yılda, sizinle bu güzel vilayetimizde, en az 50 bin kişiye iş sağlayacak, projeleri hayata geçirelim. Aydın bunu hak ediyor. Milletin buna ihtiyacı var.”