İstanbul’un önemi

Ali AKSÜT

İstanbul tarih boyu şairlere, âlimlere, yazarlara, sanatçılara ilham olmuş bir kültür ve medeniyet hazinesi şehrimizdir.

Bazı meşhur şairlerimizin yazdığı şiirlerinden örnekler verecek olursak; Nedim şöyle seslenmiş:

“Bu şehr-i İstanbul ki bi misli bahardır.

 Bi cengine yekpare acem mülkü fedadır.”

Günümüz Türkçesiyle açıklayacak olursak bu İstanbul şehri öyle kıymetli paha biçilmez bir şehirdir ki; bir taşına dahi bütün acem (yabancı) mülkleri fedadır. Şaire göre İstanbul başka yaban memleketlerin mülklerinden çok değerlidir.     

“Sana dün bir tepeden baktım aziz İstanbul” diyen İstanbul aşığı milli şairimiz Yahya Kemal’e göre İstanbul bir başkadır.

İstanbul, Necip Fazıl Kısakürek'in sevgilisidir.

“İçimde tüten bir şey, hava, renk, eda, iklim.

 O benim zaman, mekan, aşıp geçmiş sevgilim.”

 Bir başka şiirinde de ;

“Ana gibi yar olmaz, İstanbul gibi diyar

Güleni şöyle dursun ağlayanı bahtiyar

Gecesi sümbül kokan, Türkçesi bülbül kokan

İstanbul, İstanbul”

İşte şairlerin ruh ve gönül dünyalarını besleyen ilham kaynağı bu güzel şehir kültür ve medeniyetimizin ulu çınarı olarak asırlardan günümüze kadar bu ihtişamıyla zamana tanıklık etmektedir.

Doğu-Batı, Avrupa, Afrika, Asya üç medeniyetin beşiği omurgası bir şehir.

Cumhuriyet döneminden günümüze kadar yaklaşık bir asırlık 16 milyon nüfusu ile Türkiye’nin en büyük metropol şehri İstanbul.

Dağı taşı, toprağı altın denilen 81 vilayetten Anadolu’yu bağrına basmış vefakar, cömert, gönlü zengin muhteşem bir şehir İstanbul.

En büyük ihracat şehrimiz, dolasıyla paranın finansmanın ekonominin başkenti İstanbul.

Ne büyükmüşsün Aziz İstanbul!

31 Mart yerel seçimleri olmasa senin bu büyüklüğünü bu kadar farkına varmayacakmışız.

İstanbul, Türkiye kadar büyük. Aynı zamanda rantı ve pastası da büyük.

31 Mart yerel seçim sonuçlarının iptal edilmesi nedeniyle bütün televizyon kanallarında, yazarı, çizeri, siyasetçisi, televizyon programcısı, akademisyeni ve bütün liderler herkes İstanbul’ u konuşuyor. Hatta bütün Türkiye İstanbul’u konuşuyor.

Neden acaba?

Neden bu kadar İstanbul değerli ve önemli?

İstanbul BŞB’nin 2018 yılı bütçesi Belediye şirketleriyle beraber yaklaşık 52 Milyar TL.

Ekrem İmamoğlu’nun 19 günlük Belediye Başkanlığı süresi içinde Belediye bütçesinden değişik vakıf, dernek vb. sivil toplum örgütlerine aktarılmış olan milyonlarca lira rakamların kamuoyuna açıklanması, çok tartışılan ve çok dikkat çeken düşündürücü durumlar oldu.

Yukarıda önemle vurgulanan iki maddeden anlaşılacağı üzere gözlemlerim o ki kazanan ve ya kaybeden A kişi ve ya B kişi bir tarafa 23 Haziran İstanbul seçimlerinin siyaset kurumunu yaraladığı, itibar ve güven kaybına uğrattığı anlaşılmaktadır. Sanki bu İstanbul seçimleri bütün Türkiye’yi etkileyecek siyaset ve demokrasinin bir kırılma noktası olacağı işaretini vermektedir. Konu hukuki tartışmaları çok aştı. Konu çok siyasileşti. Haklı haksız doğrusu – eğrisi birbirine karıştı taraflar, siyaset grubu çok keskin itham suçlama eleştiri ve söylemleriyle sanki şeytanın değirmenine su taşırır hale düştüler.

Açıkçası geçim sıkıntısıyla yaşam mücadelesi veren halkımız kısır seçim tartışmalarından çok yoruldu, bıktı. Sanki ülkemiz bir akıl tutulması yaşıyor.

Ama bütün taraflar İstanbul’a saldırıyor çünkü İstanbul çok önemli. Eski İçişleri bakanlarından Saadettin Tantan’ın ifade ettiği gibi “ İstanbul aynı zamanda Orta Doğunun da merkezi. İstanbul’a hakim olamayan bir siyasi iktidar Türkiye’yi yönetemez. Siyasi iktidar bu şehirden vazgeçmez.” Çünkü siyasi ekonomik her alanda pasta büyük İstanbul neden önemli anlaşıldı mı şimdi.

Eğer iktidar 31 Mart seçimlerinde pek çok kaybettiği BŞB ‘den en büyüğü İstanbul’u alırsa “Ben yıkılmadım ayaktayım" diyerek iktidar yolunda devam edecektir. Muhalefet İstanbul’u alırsa gelecekte ki Türkiye iktidarının temel taşlarının İstanbul’da döşemeye başlayacaktır.

İsterseniz bu yüksek tansiyonlu geçeceğini tahmin edeceğimiz İstanbul seçimlerini; çok güzel rast bir şarkının şu sözlerinde ki güzel nağmeleriyle yumuşatarak yasımızı tamamlayalım.

“ Hicran olacaksa bu aşkın sonu,

Bırak git kalbimi delme boş yere!

Maksadın üzmekse boş yere beni,

Gittiğin yerde kal, gelme boş yere”

Kalın sağlıcakla…

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (1)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.