“CUMHURBAŞKANIMIZ HEM VİCDANI HEM STRATEJİYİ SAHAYA KOYDU”
BM kürsüsünde sadece Gazze’nin değil, sistemin işleyişinin de masaya yatırıldığını kaydeden Kasapoğlu, “Dünya beşten büyüktür vurgusu, veto düzeninin yarattığı çifte standarda yönelik en somut eleştiridir. Türkiye, gücün hukukuna değil hukukun gücüne dayanan bir düzen talep etmektedir” ifadelerini kullandı.
“AMERİKAN İŞ ADAMLARI TÜRKEVİ’NE AKIN ETTİ”
New York’taki TASC buluşmasına ve Türkevi’ndeki toplantılara da değinen Kasapoğlu, “Cumhurbaşkanımızın İslam karşıtlığı ve kültürel ırkçılık konusundaki uyarıları, inanç özgürlüğüne ilişkin beklentileri netleştirdi. Türkevi’nde gerçekleştirilen yuvarlak masa toplantısına Amerikan iş dünyasından yoğun ilgi vardı. Çok uluslu şirketlerin CEO’larıyla yapılan görüşmeler, Türkiye’nin bölgesel yatırım üssü konumunu pekiştirdi” dedi.
2019’da belirlenen 100 milyar dolarlık ticaret hedefinin somut bir menzil haline geldiğini kaydeden Kasapoğlu, savunma, enerji, siber ve uzay alanlarında karşılıklı yatırımların öne çıktığını söyledi.
“WASHİNGTON GÖRÜŞMELERİ STRATEJİK SÜTUNLARI GÜÇLENDİRDİ”
Kasapoğlu, Washington’da Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ABD Başkanı Donald Trump arasında Beyaz Saray’da gerçekleşen görüşmenin de önemine değinerek, “Savunma tedariki ve modernizasyonu, sivil havacılık iş birlikleri, enerji güvenliği ve yeni yatırımlar ikili ticareti aşan bir boyuta taşındı. Bu görüşme, müttefikliğin kriz anlarında yalnızca sorun değil fırsat yönetimini de gerektirdiğini gösterdi” dedi.
“TÜRKİYE YOL AÇAN AKTÖR KONUMUNDA”
Kasapoğlu, Türkiye’nin dış politikadaki yaklaşımını özetlerken şu değerlendirmede bulundu:
“Türkiye yalnızca mazlumların sesi değil, aynı zamanda küresel düzenin meşruiyetini savunan, istikrarı tesis eden bir aktördür. Cumhurbaşkanımızın yoğun diplomasi trafiği, Türkiye’nin yön veren stratejik bir aktör olarak tarihteki yerini aldığını bir kez daha göstermiştir.”