Kurban Bayramı

Mehmet EROĞLU

İlk çağlardan beri tarihin her döneminde ve her toplumda yaratıcı ve yaratılanlar inandıkları şekilde ibadetlerini yapmışlardır.

Kurban kesme ta ilk devirlerden başlayarak bütün dinlerde olmuştur.

İnkalar ve Azteklerde kurban olarak sözde tanrıya insan kurban edilirmiş.

Bu kurban kesme tanrıya ruhlara adak olarak hemen hemen her coğrafyada değişik bir şekilde süregelmiştir.

Müslümanlarda kurban kesme olayı dini verilere göre İbrahim peygamberin üç semavi dinin ve bu dinlerin atası olarak kabul edilir.

İlk peygamber olan İbrahim babasını aksine tek tanrıya inanmış. Hindistan’dan Urfa’ya gelerek orada commenaga kralı Nemrutla verdiği mücadeleden sonrasında (bilginlerin verdiği bilgilere göre) asıl Adı Abraham olan İbrahim peygamberin eşi Sare’den oğlu İshak olur. İshak Filistin’e giderek Yahudilerin atası olur.

Yine dini verilere göre İbrahim peygamber Mısırlı Kipti hizmetçisi Hacer’den İsmail isminde bir oğlu olur. O da Arapların atası olur.

Yine dini bilgilere göre İbrahim peygamber bir rüya görür. Oğlu İsmail’i kurban etmek ister. Fakat tanrı tarafından oğlunun yerine bir koç gönderilerek koç kurban edilir.

Bundan sonrada İsmail’in soyundan gelen Araplarca kurban kabul edilir

Fakat aynı uygulamayı Yahudilerin atası olan İshak kabul etmez.

Kurban kesme olayına kısaca değindikten sonra ya günümüzdeki olaylar nasıl.

Günümüzde İslam dünyası; kan, katliam kin, nefret, yıkım, düşmanlık ihanet

Allah adına İslam adına kafa kesip birbirlerini katlediyorlar.

1400 yıldan beri Müslümanlar hala hiçbir temel konuda birlik içinde değiller.

Mezhepleri ayrı itikatları farklı iman anlayışları farklıdır

Evliliğe, cariyeye, zinaya, hırsızlığa yalana, talana bakışları çok farklıdır.

Müslümanlar mezhepsel bakımından önce Sünni, Şii, alevi diye ayrılıklar sonrada Selefi vahhabi mezhepsizler diye ayrıldılar. Bu ayrışmalar o kadar derinleşti ki birinin dediğini diğerleri kabul etmedi.

Her yazarçizer, sözde İslam âlimleri İslami kendilerine göre yorumladılar.

İslam ülkelerinde; din eğitimi müesseseleri eğitim merkezleri ve yaygın din eğitimi merkezleri ve yaygın din eğitim kursları var.

Ancak İslam dünyası bilimde ve sanatta yok.

Siyasi itikada, ibadete yönelik ayrışmalar Müslümanları dün olduğu gibi bu gün de parçalamıştır.

Anlayacağınız İslam dünyası tükenmiştir.

Emperyalizmin kucağına düşmüştür.

Bazı Müslüman kesilenler ve Müslümanlığı kimseye bırakmayanlar yalancılıkla iki yüzlülükle terörle vahşetle servetle hırsızlıkla anılır hale geldiler.

Hepsinden önemlisi baş kesende Allahuekber diyor başı kesilende Allahuekber diyor.

İslam da bazı siyasi liderler din, iman diyerek servet ediniyorlar.

Bazı siyasiler de dini siyasi çıkar için kullanarak Islama en büyük kötülüğü yaparlar.

Sözde İslamcı liderler servet içinde yüzerken Müslümanların fakir yaşamı kabul etmeleri büyük bir çelişki değilmidir?

Bu yoksulluğu ve fakirliği sorgulayamazlar mı?

İnsanların ruhu ve yüreği rahatsız olunca vücut rahat olmaz.

İnsanlığa ve topluma hizmet etmek bilgili kılmak toplumu doğru eğitmekten, doğru eğitim programları yürütmekten geçer.

Aklı bilimi esas almayan inanç ve düşüncenin insanlığa topluma ve dünyaya faydası olmaz.

Yüreklerini beyinlerini imar edemeyen siyasiler ve liderler ülkelerini hiçbir zaman imar edemezler.

Sadece yalan ve talanla göz boyar ve milleti kandırırlar

Günümüzde uygulanan eğitim düzeni ile değil,

İnsanlığın evrensel değerleri esas alınmalıdır.

O nedenle bayramlar bereketi, umudu, özlemleri yarınlara taşıyan yüce bir  olgudur.

İdrak ettiğimiz kurban bayramı ulusumuza ve insanlığa hayırlı olmasını dilerim

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.