Müslüman siyasetçi ve temizlikçi kadın

Mehmet EROĞLU

Değerli okurlar Hazreti Ömer der ki:

“Adalet olmadan yönetimin

Edep olmadan asaletin

Cömertlik olmadıkça zenginliğin

Güven olmadıkça sevincin

Kanaat olmadıkça fakirliğin

Alçak gönüllülük olmadıkça yükselmenin faydası olmaz.”

Mehmet Şevket Eygi de “Müslüman siyasetçi nasıl olmalı” diye bir yazıyı kaleme almış. Her kelimesine ve cümlesine olduğu gibi katılıyorum.

Müslüman Siyasetçi

1. Siyasî hizmetler haram yollarla veya helal sanılan yollarla şahsî zenginleşmeye ve celb-i menfaate (çıkar elde etmeye)  alet edilemez.

2. İslam'da siyasî hizmetin ölçüsü, hizmete bir ceket ile başlamışsa bir ceketle bitirmektir.

3. Müslüman siyasetçi, hizmet müddeti içinde doğrudan doğruya veya dolaylı olarak ticaret, sanayi, iktisat, finans faaliyetleri yapamaz.

4. İslam'da siyasetçinin dokunulmazlığı yoktur.

5. Müslüman siyasetçi hizmete başladığında, hizmet süresince her yıl, hizmet bitiminde gerçeğe uygun doğru mal beyanında bulunur. Mal ve servet beyanında gerçeğe uymayan herhangi bir husus olursa derhal Yüce Divana verilir ve en ağır hapis cezasıyla cezalandırılır ve bütün servetine el konulur.

6. Milletvekillerine, bakanlara verilen maaşlar geçimlerine yetecek miktarda olur, daha fazla olmaz.

7. Siyasî hizmetleri esnasında bir milyon dolardan fazla soygun yaptığı, uyuşturucu ticareti veya başka kaçakçılık yaptığı âdil mahkemelerce sabit olanlar en ağır cezalar verilir.

8. Nepotizm kesinlikle yasaktır. Nepotizm yapanlar Yüce Divan'da yargılanır.

9. Siyasî hizmetler hiçbir zaman partizanlığa, cemaatçiliğe, tarikatçılığa, sektelere, ırkçılığa alet edilemez.

10. Devlet ve ülke idaresi emanetlerin (işlerin, makamların, başkanlıkların, memuriyetlerin, vazifelerin...) ehline ve layık olanına verilmesi ana prensibi üzerine kuruludur. Emanete hıyanet eden siyasetçiler Yüce Divan'a verilir.

11. Siyasetçilerin çocukları, askerlik hizmeti konusun da  eşittir. Onlara ayrıcalık yapılamaz. Gerektiğinde onlar da şehit olur.

12. Siyasetçilerin kendilerini övmeleri ve övdürmeleri yasaktır.

13. Yalan söyleyen, halkı aldatan siyasetçinin işi biter, kariyeri sona erer.

14. Mazeretsiz Meclis'e uğramayan, vekillik hizmetlerini aksatan siyasetçinin vekilliği düşürülür, Meclisten atılır.

15. Halkın vekili durumunda olan siyasetçiler, havaalanlarında ve başka yerlerde VİP kapılarından geçemez, VİP ayrıcalıklarından yararlanamaz.  Vekil, asil olan halkla birlikte olacak ve yaşayacaktır. Vekil, asilden üstün olamaz.

16. Müslüman siyasetçiler Kur'an, Peygamber (Salat ve selam olsun sona), Selef-i Salih’in, Sadat-ı kiram, evliyaullah, süleha-i Ümmet ahlakıyla ahlaklı ve müzeyyen olacaklardır.

17. Müslüman siyasetçi büyük günahlardan birini cehren, aşikâre, müteammimden,  devamlı olarak işlediği takdirde ıskat edilir.

18. Müslüman siyasetçiler kadınlarını ve kızlarını İslami ve şer’i sınırların içinde bulunduracaklardır.

19.  Müslüman siyasetçilere birkaç örnek: Ömer bin Abdilaziz... Nureddin Zengi... Selahaddin Eyyubi... Emir Abdülkadir el-Cezairî... Kafkasyalı Şeyh/İmam Şamil... Yakın tarihimizde şehid-i muhterem Trabzon meb'usu Ali Şükrü Bey...

20. Dindarlık tarafı çok kuvvetli olmamakla birlikte bir trafik kazasında öldürülen Adnan Kahveci, siyasî ahlak ve fazilet bakımından örnek bir şahsiyetti.  Milletvekili maaşlarına kıyak zam yapılınca bu hakkından feragat etmişti.

21. Her hâl ü kârda Müslüman siyasetçi Kur'ana, Sünnete, Şeriat-ı Garra-i Ahmediyyeye, İslam ahlakına sımsıkı bağlı, faziletli, yüksek karakterli, hikmetli, firasetli, müdebbir, dirayetli, kiyasetli, hafifülhaz, afif, örnek, şeci' bir kimse olmak zorundadır. Bu sıfatlara sahip olmayanlar İslama siyaset yoluyla hizmet edemez, İslamı istihdam ederler, bu ise hem kendisinin, hem memleket ve milletin sebeb-i felaketi olur.

22. Bankalarda gizli hesapları olan, kirli ve kara paraya sahip olan siyasetçi Yüce Divan kararıyla ağır cezalar verilir.

TEMİZLİKÇİ KADIN

Hafta sonu bir otelde kalıyorsunuz, oda temizliği için gelen görevli kapınızı çalıyor. Açtığınızda karşınızda duran temizlikçi eski bir bakan.

İsveç’in eski bakanı, 25 yıl milletvekilliği yapmış, üstelik yıllarca İsveç’in en büyük partisi olan Sosyal Demokrat İşçi Partisi başkanlığı görevini yürütmüş olan Mona Sahlin tam da bunu yapıyor şu sıralar.

Kızının kurduğu bir temizlik şirketinde hafta sonları otel odası temizliyor. Hiç gocunmadan…

Sahlin 25 yılı aşkın siyasi hayatı boyunca iki kez rüşvet ve yolsuzluk iddiasıyla soruşturma geçiriyor. İlkin, sağcı bir gazete Sahlin’in devlet işleri için tahsis edilen kredi kartından kendisine çikolata aldığını öne sürdüğünde Sahlin görevinden istifa ediyor ve kendisini mahkemeye veriyor. Tarihe “Tobleron davası” olarak geçen bu soruşturma sonucunda aklandıktan sonra görevine geri dönüyor.

Sahlin’i ikinci kez rüşvet iddiasıyla yolsuzlukla mücadele komisyonu karşısına çıkaran suçlama ise, denetim mekanizmalarının demokrasilerde nasıl çalıştığı konusunda ibret olacak cinsten.

Sahlin, bakanlık yaptığı dönemde, ünlü tenisçi Roger Federer’in Dünya Şampiyonluğu final maçına turnuva organizatörleri tarafından onur konuğu olarak davet ediliyor.

Ancak, yolsuzlukla mücadele komisyonu, bu daveti kabul edip maç bileti ücreti ödemediğinden, siyasal makamını kullanarak kendisine çıkar sağladığı gerekçesiyle Sahlin hakkında soruşturma başlatıyor. Turnuva organizatörleri, bu tür organizasyonlarda onur konuğu davetiyelerinin parayla satılmadığını söyleseler de aynı şekilde davet alan İsveç Genel Kurmay Başkanının davetiyeyi reddedip kendi parasıyla bilet almış olması Sahlin’i çok zor durumda bırakıyor.

Sahlin partisinin başında girdiği seçimlerde % 0,5 oy kaybına uğradığında ise görevinden istifa ediyor...

Size çok garip geliyor değil mi?

Bizlerle bir kıyaslama yapar mısınız?

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (2)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.