Efeler Belediyesi ve 78 Kuşağı Dostlar Grubu iş birliğiyle düzenlenen “Ümmet, Millet, Cumhuriyet” başlıklı söyleşi, Nevzat Biçer Konferans Salonu’nda yoğun katılımla gerçekleştirildi. Türkiye’nin önde gelen düşünür ve felsefecilerinden Prof. Dr. Ahmet Arslan’ın konuşmacı olduğu etkinliğe Efeler Belediye Başkanı Anıl Yetişkin, CHP Aydın İl Başkanı Hikmet Saatçı, Aydın Tabip Odası Başkanı Dr. Rıza Akdeniz, CHP il ve ilçe örgütleri, meclis üyeleri, 78 Kuşağı Dostlar Grubu temsilcileri ve çok sayıda vatandaş katıldı.
Moderatörlüğünü Kayhan Bayırlı’nın yaptığı programda, üç önemli kavram tarihsel süreçleri ve toplumsal yansımalarıyla ele alındı.
“BU ATEŞ LAİK CUMHURİYETİN ATEŞİDİR”
Açılış konuşmasını yapan 78 Kuşağı Dostlar Grubu Sözcüsü İsmet Bozkurt, Cumhuriyetin ağır bedeller ödenerek kurulduğunu hatırlatarak, salondaki yoğun ilgiden duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Bozkurt, “Bizim için asıl olan Türkiye Cumhuriyeti’nin varlığıdır. Bu Cumhuriyet ağır bedeller ödenerek kuruldu. Bugün de burada, bu salonda o mücadele ruhu dimdik ayakta. 78 Kuşağı Dostlar Grubu olarak laik Cumhuriyetin ateşini taşıyoruz” dedi.
PROF. ARSLAN: ÜMMET, MİLLET VE CUMHURİYET FARKLI TOPLUMSAL ÖRGÜTLENMELERDİR
Konuşmasına dinlerin tarihsel gelişimi ile din–siyaset ilişkisini karşılaştırmalı olarak ele alarak başlayan Prof. Dr. Ahmet Arslan, üç dinin siyasetle kurduğu ilişkileri özetledi.
Yahudilikte, başlangıçta Tanrı ile topluluk arasında yapılan ahde dayalı bir cemaat modeli bulunduğunu, ancak Davut ve Süleyman dönemlerinde bunun siyasi bir devlete dönüştüğünü anlattı.
Hristiyanlıkta, ruhani ve dünyevi iktidarın birbirinden ayrıldığına dikkat çeken Arslan, İsa’nın “Sezar’ın hakkı Sezar’a” sözünün bu ayrımın temel referansı olduğunu, dört yüzyıl boyunca devlet dışı bir inanç topluluğu olarak kaldığını belirtti.
İslamiyetin ise, doğası gereği hem ahlaki hem hukuki hem de siyasal bir yapı barındırdığını ifade eden Arslan, Medine’de bir devlet düzeninin kurulduğunu, Kur’an’ın yasama, ulemanın yargı, halifenin ise yürütme görevini üstlendiğini vurguladı. Ümmetin bu nedenle yalnızca dini değil aynı zamanda siyasi bir birlik olduğunu söyledi.
CUMHURİYET: MODERN, HUKUKİ VE YURTTAŞLIĞA DAYALI BİR ÜST KİMLİK
Arslan’a göre Cumhuriyet, bir inanç topluluğunu değil, egemenliğin millete ait olduğu modern bir siyasal örgütlenmeyi ifade eder. “Cumhuriyet, ‘egemenlik kayıtsız şartsız milletindir’ ilkesinin kurumsallaşmasıdır” diyen Arslan, bu yapının temelinin halk iradesi olduğunu ifade etti.
Ümmet modelinde topluluğun bağının inanç, millet modelinde kültür ve etnisite olduğunu söyleyen Arslan, Cumhuriyetin ise yurttaşlık hukukuna dayandığını vurguladı. Din, etnik köken, mezhep ve sosyal statü fark etmeksizin tüm vatandaşların eşit kabul edildiğini, bu eşitliğin ise hukukun üstünlüğüyle güvence altına alındığını belirtti.
Cumhuriyetin laiklik, hukuk devleti ve bireysel özgürlükler üzerine kurulu olduğunu aktaran Arslan, bu nedenle ümmet ve millet kavramlarına göre daha kapsayıcı bir toplumsal sözleşme sunduğunu ifade etti.
“ATATÜRK CUMHURİYETİ ÇAĞDAŞ YURTTAŞLIK MODELİNİ KURDU”
Arslan, Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyetin yalnızca bir yönetim biçimi olmadığını, aynı zamanda Türkiye’nin modernleşme projesinin temel taşı olduğunu ifade ederek sözlerini tamamladı:
“Cumhuriyet, ümmet ve millet geçmişini inkâr etmez; fakat onları aşan çağdaş bir yurttaşlık modeli kurar. Halk egemenliğini esas alan laik ve demokratik düzenin temel omurgası Cumhuriyettir.”
Etkinlik, Efeler Belediye Başkanı Anıl Yetişkin’in Prof. Dr. Ahmet Arslan’a çiçek takdim etmesiyle sona erdi.
Servet TÖZ