Türkiye, son günlerde siyasi gündemin tam merkezine oturan ve CHP’li belediyeleri hedef alan yolsuzluk ve rüşvet operasyonlarıyla çalkalanıyor. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın koordinesinde yürütülen ve dalga dalga yayılan bu operasyonlar, yalnızca yerel yönetimlerin değil, siyasetin de geleceğini belirleyecek nitelikte. Adana, Adıyaman ve Antalya derken şimdi gözler Aydın’a çevrilmiş durumda. Sorulan soru ise net: “Sıra Özlem Çerçioğlu’na mı geliyor?”
64 MİLYONLUK DOSYA
Operasyonun merkezindeki isim Aziz İhsan Aktaş'ın itiraflarıyla birlikte ortaya dökülen belgeler, Aydın Büyükşehir Belediyesi’ni de rüşvet ağına dâhil etti. Özellikle 64 milyon TL’lik bir ihalenin, aynı soruşturma kapsamında adı geçen firmalara verilmiş olması; Aydın ayağını sadece bir detay değil, potansiyel bir merkez haline getirdi.
Bu gelişme, kamuoyunun ve yargının dikkatini hızla Aydın’a çevirdi. Soruşturmada yer alan tanık beyanlarına göre, ilgili firmaların belediyelere erişim için aylık “bağış” adı altında rüşvet teklifinde bulunduğu, hatta bu paraların doğrudan ya da dolaylı yollardan ulaştırıldığı öne sürülüyor. Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu’nun eski danışmanı Erkan Karaarslan’ın, müfettişlere verdiği “Her ay 250 bin lira veririz” ifadesi bu kapsamda özellikle dikkat çekici.
“BU RESMEN RÜŞVETTİR”
Bu ifadeler, sadece yargıya değil kamu vicdanına da bomba gibi düştü. Eski Aydın Belediye Başkanı Hüseyin Aksu’nun, tvDEN’de “Bu resmen rüşvettir” yorumu yapması, konunun yalnızca hukuki değil, etik boyutuyla da değerlendirilmesi gerektiğini gözler önüne seriyor. Dahası, MASAK tarafından hazırlanan raporda Aydın Büyükşehir Belediyesi’nden E-Yöntem A.Ş. aracılığıyla çok sayıda kişiye toplamda 1 milyon 700 bin lira aktarıldığı açıkça yer alıyor. Raporun ekinde adı geçen isimler ve paraların izlediği yol, soruşturmanın ciddiyetini perçinliyor.
15 AYRI DAVA DOSYASI
Bugün gelinen noktada Aydın Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, Özlem Çerçioğlu hakkında 15 ayrı dosya üzerinden ihaleye fesat karıştırma ve görevi kötüye kullanma suçlamalarıyla yürüttüğü işlemler bulunuyor. Ancak her nedense, bu dosyaların büyük bir kısmı ya rafta bekliyor ya da ilerleme kaydedemiyor. Bu da akıllara doğal olarak şu soruyu getiriyor: Dosyalar neden ilerlemiyor?
Bu durumu “AK Parti koruyor”la açıklamaya çalışanlar var. Ancak halkın vicdanı, korunan değil sorgulanan belediye başkanları görmek istiyor. Siyasi kimliği ya da partisi fark etmeksizin, şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkesinin gereği yapılmalı.
ASLI BAYKAL’DAN SERT TEPKİ
CHP’nin eski Genel Başkanı Deniz Baykal’ın kızı Prof. Dr. Aslı Baykal da bu çarpıcı gelişmelere sessiz kalmadı. Sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı paylaşımda, “CHP belediyelerinde yolsuzluk arşa ulaşmış, artık alfabetik sıraya kondu operasyonlar” diyerek tepkisini net bir biçimde ortaya koydu.
Bu çıkış, CHP içindeki rahatsızlığın bir yansıması oldu. Baykal’ın bu paylaşımında Aydın Büyükşehir Belediyesi’ne ilişkin rüşvet iddialarını da öne çıkarması, Özlem Çerçioğlu üzerindeki siyasi ve hukuki baskıyı artıran bir başka etken.
AYDIN NEFESİNİ TUTTU
Bugün Aydın’da sokakta kimle konuşsanız, gözlerin İstanbul’dan gelecek haberlere çevrildiğini duyarsınız. “Ne zaman sıra buraya gelecek?” sorusu, artık bir spekülasyon değil, gerçek bir beklentiye dönüşmüş durumda.
Aydın’da yaşananlar, belki de buzdağının sadece görünen kısmı. Gerçek tablo, yalnızca bağımsız ve kararlı bir yargı süreciyle ortaya çıkacak.
Ve evet, belki de “Sıra Aydın’a geldi.”
Şimdilik bu kadar…
Selamla, muhabbetle.