Titanik faciası ve ülkem

Mehmet KIZILASLAN

15 Nisan 1912 yılında bundan tam 106 yıl önce, batmaz denilen, hatta imalatçıları tarafından “ Bu gemiyi Tanrı bile batıramaz” denilen bir gemi battı.

2 bin 340 yolcusunun, bin 513 yani tam yüzde 65 öldü. Bu kazadan kurtulamadı.

Titanik gemisi ile ülkemizin ne alakası var?

Onlar, zaten ta başından Allah’a karşı gelmişler. Bizim Allah’a inancımız sonsuz değil mi?

Şimdi benzerlikleri anlatacağım.

Hiç böyle bir gemiye binmedim. Ancak öğrendiklerime ve filminden edindiğim bilgiye göre, zengin yolcuların bütün kıymetli, eşyaları ve paraları geminin kasalarına kayıtlı olarak teslim alınır. Yolculara, gemiye ait teslim belgeleri ve gemi içinde kullanılmak üzere harcama çekleri verilir.

Gemi sahile ulaşana kadar hiçbir hırsızlık söz konusu olmasın diye bu yapılır. Sahile ulaştıklarında bu çekler işleme alınır ve zenginlerin kıymetli eşyaları ve paraları harcamaları düşüldükten sonra iade edilir. Tabi ki gemi sahile ulaşırsa.

Ülkem dış güçlerin yönettiği ve üzerine oyunlar oynadığı bir gemi gibi. Önce,  çalınır koruyamazsınız. (Hırsızlar sorgulandıktan sonra mahkeme bitinceye kadar tutuksuz yargılandılar. Bu adli bir tuzaktı Milletime) Biz de mesuliyet kabul etmeyiz denildi. Titanik gemisindeki gibi, yastık altından, altınlar çıkarıldı, alındı. Karşılığında kâğıtlar verildi vatandaşımızın eline.

Faizi sevenlerin gözlerini doyuracak seviyelere faiz yükseltildi. Ellerine birer hesap cüzdanı verildi, paraları alındı ellerinden.

En sonda, döviz nasıl olsa, her zaman kazanıyor diye, yatırımlarını ellerinde döviz bulundurarak yapanların; dövizleri yüzde 3’lük devlet garantili tahvillerle alınmaya çalışılıyor. ( döviz bulunduranlara karşıyım, asla tasvip etmiyorum. Çünkü cebinizdeki her dolar ABD ye açılan faizsiz kredidir. Ama bu insanları da, bu yatırıma sürükleyen Devlet mantığının da yanlışlığını eleştiriyorum.)

O batmaz ve Tanrı bile batıramaz denilen gemi, batmadan önce, küçük gizli gemiler yanaştı Titanik’e. Bir gün boyunca kıymetli eşyalar, mücevherler ve paralar aktarıldı bu gizemli gemilere.       

Ve batırıldı Titanik.

Korkuyorum. İnsanlarımıza, önce çalınır diye korkutarak. Ya da yastık altında para mı getiriyor sanki, götür bankada altının artsın. (Nasrettin hocanın kazanın doğurdu dediği gibi) Emin gibi gösterilen bunların kasalarına aktarılan, altınların, mücevherlerin, akıbetinden korkuyorum.

Korkuyorum. Faize bulaşmamak için birikimlerini dövizle yapanların faize bulaşmalarından.

Korkuyorum. Ülkemin üretim ekonomisine yönelmek yerine, milletimin elindeki birikimleri ile kurtulabileceğine inanmalarından.

Korkuyorum. Daha gerçekçi ve herkesin yediden yetmişe kurtulacağı köklü çözüm paranın kayıt altına alınması ve üretim  ekonomisi varken; sonunda yine aldatılmaktan korkuyorum.

Değerli okurlarım, ülkemizin ekonomisinin bozukluğunun sebebi, devletimizin cari açığıdır, döviz ihtiyacıdır; Dış alımların çokluğundan ve dışa satılacak mallarımızın, hizmetlerimizin, ürünlerimizin azlığından kaynaklanmaktadır. Bu durum, ister istemez işsizliğinizi de körüklemektedir.

Hükümet bu açığı kapatmak için, yabancılara konut, fabrika ve arazi satışı ile kapatabileceği yanlışına düştü. Olmadı kapatamadı.

İşsizliğimizi, İnşaat sektörü ve taşıt sektörüne destekle aşabileceğimizi zannetti, aşamadı.

Vatandaşımızda borçlanarak kredilerle ev ve araba alarak; üretimi, kazancı yetmediği halde (yarın Allah kerim, mantığı ile)bodoslama tüketime yöneldi. Onlarda başaramadı.

Yanlışlar zinciri devam ediyor. Esnafımız siftah etmeden dükkânlarını kapatıyor. 80 Milyon nüfuslu ülkemde 50 Milyon icra dosyası var. Kapanan şirket, küçük esnaf ve kooperatif sayılarının içler acısı rakamlara ulaştığını, Odalar ve Borsalar Birliğinin rakamlarından öğrenebilirsiniz.

Çaremiz ekonomik seferberliktedir. Üretim ekonomisinde, paranın kayıt altına alınmasındadır. Üretimde vergilerin düşürülmesindedir. Valizlerle para taşınmasının önlenmesindedir.

Titanik gemisine benzememizdeki ortak yanımız; dibine kadar pisliğe, faize, haksız kazanca, rüşvete, adaletsizliğe, hileye, fuhuş a, bulaşmış durumdayız. Allah Titanik’i “Tanrı bile batıramaz” diyenlerin girdiği şirke benzer, bu pisliklere bulaşan, bizleri korumayacaktır.  Korkum ondandır dostlarım. 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.