Üç başkan ve değişmeyen gerçek

Ali AKSÜT

İnsanlar vardır, aranıp sorulmak, ziyaret edilmek ister. İnsanlar vardır, izledikleri bu ziyaretlerden çok mutlu olan...

Gazetemizde “Halefi Ortekin’i ziyaret eden Aksu, iktidar sahiplerine ders verdi” başlıklı bir haber yayınlandı. 1994-2002 yılları arası Aydın Belediye Başkanı Hüseyin Aksu, beraberinde dönemin meclis üyeleri Sadık Yarımca ve Aydın Özek olduğu halde 2002-2009 yılları arası Aydın Belediye Başkanı İlhami Ortekin’i ziyaret etmiş. Ben de bu ziyaretten fevkalade memnun oldum.

Aydın halkının çok iyi tanıdığı her iki başkan da Aydın'a çok güzel hizmetler yaptı. Ortekin’in sağlık sorunları yaşadığını duymuştum. Kendisini ziyaret etmek, geçmiş olsun dileklerimi iletmek istediysem de salgın nedeniyle bu isteğimi hep erteledim.

Allah kimsenin başına vermesin! Ortekin, belediye başkanlığı sonrası talihsiz olay yaşadı. 2013 yılında evinde çıkan yangında eşi Fevziye Ortekin ve kayınvalidesi Fatma Kurt’u kaybetti. Yalnızlığın ne demek olduğunu babamdan bilirim. Bu yüzden bu elim olaydan sonra yalnız kalan Ortekin’i çok iyi anlıyorum. Bu üzücü olaya yaşlılığa bağlı sağlık sorunları da eklenince hayat daha da zorlaşıyor.

Ne yazık ki düşenin dostu olmuyor. Zenginliğini, makamını ve itibarını kaybeden ve bir felaket ile karşılaşan kişilerin etrafında kimse kalmıyor. Bu anlamda Hüseyin Aksu’nun ziyareti çok anlamlı ve yerinde olmuş.

Aydın Belediyesinde başkan yardımcılığı görevinde bulundum. Dolayısıyla hem Aksu hem de Ortekin ile birlikte çalıştık. Anılarımız, hak ve hukukumuz oluştu. Benden yana helal-hoş olsun. Her iki başkanımıza Allah sağlıklı ömür versin.

Para, mal, mülk, makam, mevki gelip geçiyor. Ortekin’le görüşmek için başkanlık makamının önünde bekleşenler kuyruğa girerdi. Ne oldu onlara! Nerede o kuyruğa girenler? Beraber görüntü vermek için uğraş verenler nerede? “Dostlar zor zamanda işe yararlar. Gerçek dostluk o zaman belli olur. Yoksa sofra başında düşmanlar bile dost görünürler” diyor, Sadi Şirazi. Meğer onlar dost görünenlerdenmiş.

Hüseyin Aksu talihsiz durumları, vefasızlıkları çok iyi tanıklık etmiş olacak ki, iktidar sahiplerine şu sözlerle ders vermiş.

“İnsanların iyi günlerinde değil, zor günlerinde yanında olmak lazım. Her ne olursa olsun, size karşı ne kadar hata yapmış olurlarsa olsunlar, bir kez dost olduğunuz insanları zor günlerinde yalnız bırakmamak önemlidir.

İktidar sahiplerine söylüyorum. “Ne oldum!” demeyin. Sizin iktidar gücünüzden yararlanmak için etrafınızda dolaşan, yandaşlık yapan, sizi öve öve bitiremeyenler, zor gününüzde, koltuğu bıraktıktan sonra ne yapacaklar.. İyi düşünün...”

Burhan Özfatura’yı bilirsiniz. Bilmeyenler için not düşelim. 1984-1989 ve 1994-1999 yılları arası iki dönem İzmir Büyükşehir Belediye başkanıydı. İzmir’de olduğu gibi çevre illerde de sevilir, sayılırdı. Anavatan Partisi’nin en güçlü olduğu 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın başbakanlık yaptığı yıllardı. Ben de 1984-1994 yılları arası Pamukören Belediye Başkanıydım. O dönem beldem adına çok yardım ve ilgisini gördüğüm Özfatura 1989’da seçimi kaybetti, ben ise yeniden kazanmıştım. İlk işim başkanlığı döneminde yardımı esirgemeyen Özfatura’ya Fahri Hemşerilik Beratı ve Hizmet Onur Belgesi verilmesi konusunda belediye meclisinden karar çıkarttım. Ardından İzmir’e giderek çalışma ofisinde ziyaret ettim. Gördüklerim karşısında şaşkına döndüm. Başkanlığı döneminde makamının önü anacık babacık günü gibi olan Özfatura’nın ofisinde sekreterinden başka kimsecikler yoktu.

Özfatura namazında niyazında inançlı biriydi. Hayır ve şerrin Allah’tan geldiğine inanırdı. Seçimi kaybetmesini de buna bağlardı. “Nasip değilmiş” derdi. Bana her zaman “Ali kardeşim” diye hitap ederdi. Hal hatır muhabbetinden sonra geleneği bozmadı ve “Ali kardeşim” diyerek söze başladı.

“Mal, mülk, makam, mevki hepsi yalan. Allah nasip etti hepsini gördük, hepsi bize emanet” sözleri dudaklarından dökülürken duygulandı. Ben de duygulandım, gözlerim doldu. Ağlamamak için kendimi zor tuttum. Ani bir manevrayla Fahri Hemşerilik Beratı ve Hizmet Onur Belgesini kendisine takdim ettim. “Az da olsa senin gibi vefalı dostlar varmış” diyerek kabul etti. Ve “Ali kardeşim! Benim için manevi değeri çok kıymetli, hayatımın en anlamlı hediyelerinden birini aldım” diyerek teşekkür etti. Bir dönem ara veren Özfatura, 1994 yerel seçimlerinde yeniden İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığına seçildi.

İşte üç başkan…

Özfatura, Aksu, Ortekin…

İşte değişmeyen gerçek…

Kalın sağlıcakla.

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (7)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.