Üç arkadaşın yalnızca birkaç bere örerek başlattığı iyilik adımı, kısa sürede büyüyerek 69 ilde 600’den fazla öğrenciye destek sunan ülke çapında bir dayanışma ağına dönüştü. Foça’dan yükselen bu iyilik çağrısı, sosyal medyada büyük karşılık buldu. Özellikle evlerinde yaşayan yaşlı kadınlar, ördükleri bere, atkı ve çoraplarla projeye büyük katkı sağladı. İlçe esnafı da kampanyaya katılarak kırtasiye, giysi ve oyuncak gibi ihtiyaçları gönüllülere ulaştırdı.
“30 BERE İLE BAŞLADIK, GEÇEN YIL 369 OKULU BİTİRDİK”
Projenin doğuş hikâyesini anlatan emekli öğretmen ve öğretim görevlisi Behiye Yılmaz, gelişim sürecinin kendilerini bile şaşırttığını belirterek şöyle konuştu:
“Üç arkadaş evde bir şeyler örüp vakit geçiriyorduk. Eski bir okul müdüründen ‘Çocuklar için bir şeyler yapmayı bıraktınız mı?’ diye bir mesaj geldi. O an harekete geçtik ve Yeni Foça’daki sosyal medya grubunda paylaştık. Ertesi gün 30 bereyle başladık. 5 yıldır süren kampanyada özellikle 65 yaş üstü teyzelerimizin evlerinden gönderdiği el emeği ürünlerle ilerledik. Hasta olup dışarı çıkamayanlar bile ördüklerini gönderdi. Geçen sene 369 okula ulaştık. Tek hedefimiz yardım değil, çocuklara hediye göndermekti. Bu kadar büyüyeceğini biz de tahmin etmiyorduk.”
“TÜRK BAYRAĞININ DALGALANDIĞI HER OKULA ULAŞIYORUZ”
Balçova Anadolu İmam Hatip Lisesi Fen Bilgisi öğretmeni Aylin Dilekçi ise projenin tamamen şeffaf bir şekilde yürütüldüğünü vurguladı:
“Biz okul ayrımı yapmıyoruz; Türk bayrağının dalgalandığı tüm okullara gönderiyoruz. Öğretmenler ve müdürler ihtiyaç listesini iletiyor: Kaç ayakkabı, kaç bot, kaç mont… Gönderenlerin çoğu Foça’dan ama İzmir’in birçok ilçesinden de destek geliyor. Kargo masraflarını üç arkadaş olarak biz karşılıyoruz. Para kesinlikle kabul etmiyoruz; sadece ürün göndermek isteyenlere okul adresi veriyoruz. Sosyal medyada çocukların yüzlerini, okul isimlerini paylaşmıyoruz. Alınan ürünün fotoğrafını ve gönderen kişinin adını paylaşıyoruz. Okullara ulaştığında öğretmenler yüzler kapalı şekilde çekip gönderiyor. Böylece herkes ürününün hangi çocuğa ulaştığını net şekilde görebiliyor. Sistemi 5 yıldır aynı şekilde sürdürüyoruz.”
“KÜTÜPHANE KURDUĞUMUZ OKULLAR BİLE OLDU”
Bankacı Belgin Türkoğuz ise kampanyanın zaman içinde çok yönlü bir iyilik hareketine dönüştüğünü söyledi:
“Öğretmenlerden gelen geri dönüşlerde, çocukların kapalı yüzlü fotoğraflarında bile ihtiyaçların ne kadar büyük olduğu çok net görülüyor. Bu süreçte bazı okullara kütüphane bile kurduk; kitap topladık ve gönderdik. Sistemimizin bozulmadan büyümesini istiyoruz. Bu işe sadece ördüğüm yedi bere ile girdim. ‘Yapamam’ diye bir şey yok. Herkes bir fikir üretip hiç beklemeden harekete geçmeli. Bu noktaya geleceğimizi hiç düşünmemiştik.”
Foça’dan başlayan bu gönüllülük hareketi, Türkiye’nin dört bir yanındaki köy okullarında yüzlerce çocuğun yüzünü güldürmeye devam ediyor. Üç kadının iyilik adımı, her geçen gün biraz daha büyüyerek umut olmaya devam ediyor.