Üçüncü Dünya Savaşına Doğru

Mehmet KIZILASLAN

Birçoklarımızın, ülke içindeki, başkanlık sistemi çağrılarına takılıp kaldığı günümüzde; Üçüncü Dünya savaşı burnumuzun dibinde çıkmak üzere.

Gariptir bu savaşın büyük olasılıkla çıkarmak isteyenlerinin oyununa geleni biz oluyoruz. İnşallah sebep olanı biz olmayız.

Ne yaptık ki biz?

Neden biz çıkaralım?

Neden oyuna gelelim?

Sorularınızı aptalca buluyorum.

Bakınız, Suriye deki İç savaşı, Özgür Suriye ordusunu, Işid denilen Dinsizler topluluğunu, biz destekledik, biz yardım ettik, en zayıf haliyle biz görmezden geldik.

Oradaki savaşta yaralananları biz iyileştirdik, tekrar savaşa biz gönderdik. İnsani yardım adı altında her türlü melaneti oraya biz yönlendirdik.

ABD denilen şerefsiz güçler topluluğu, (stratejik ortağımızdır kendileri) bizim askerimizi, karadan oraya sokup, savaşa bilfiil ortak edemeyince, Türkmen kardeşlerimize, bazı güçlere saldırttı. Ve en son Artık karadan savaşa da müdahil olduk.

Yetmedi Rus savaş uçaklarını ve helikopterini düşürdük. Pilotlardan birisini öldürdük, diğerini esir alan güçlerin elinden de Rusya iyi bir operasyon sonucu geri aldı.

Sayın Cumhurbaşkanımız, olayları tırmandırmayalım mesajı vermiş. Çok güzel bir mesaj. Takdirle karşılıyorum bu sözünü, ama işe yarar mı bilemiyorum.

Bir çokları da gülüyorlardır. Savaşı tırmandıran. Suriye’deki üniter devlet yapısının bozulmasına ve federal devlet tapısına dönüşmesine doğru gidişe, en büyük katkı bizden olmadı mı diye.

Arap baharın denilen melaneti Müslüman ülkelerine musallat edip, hepsinin başına Amerikancı lider getirilmesine sebep biz olmadık mı? diye

Üç adım ötemizi göremediğimiz  halde, Büyük orta doğu projesini, Büyük Osmanlı projesi sanarak, yaptıklarımıza alkış tutanlar biz olmadık mı? Diye.

Milletin büyük bir kısmının, Osmanlı hayranı olduğu ülkemde, ( Bende Osmanlı hayranıyım) Kerkük, Musul petrollerini tekrar ele geçirebileceğimize inanan çoğunlukları arkamıza takıp, Büyük Osmanlı hayali ile Orta doğuda yeniden, hükümranlık kurabileceğimizi sanan biz değil miyiz?

Ülkemde iç barışı sağlayamadığımız halde, ( savaşla olacak zannettik otuz yıldır. Başarısız bir metot olmasına rağmen hala devam ediyoruz) Orta doğu da barışı savaşla getirmeye çalışanlar da biz değimliyiz?

Yedirmezler bize orayı efendiler.

Suriye, Türkiye gibi, ABD toprağı haline gelecek diye umut ediyorsak yanılıyoruz.

Türkiye bir ABD toprağıdır. Ama Suriye bir ABD toprağı olmayacaktır.

Orada Rus üsleri vardır. Esat’ın hakim olduğu, denize açılan bölgede. Esat’ın arkasında da, 5000 yıllık Pers imparatorluğu ve Dünya devi Çin vardır.

Bize sınır bölgede PYD vardır. ABD nin desteklediğinde.

Bizim desteklediğimiz, aslında dinsizler ordusu olan, IŞİD in bölgesini de saydığımızda; Orada her gurup topraklarını genişletmeye çalışıyor.

Suriye Üniter devlet yapısından, Federal devlet yapısına dönmek üzere.

Bize ve bizim sahibimiz olan ABD ye yedirmezler, o Suriye topraklarının tamamını.

Öyle bir bataklığa sürükleniyoruz ki, O bataklıkta inşallah ülkem bölünmez.

Komşularımızla ticaretimizin kötüleşmesinden dolayı sefalete düşmeyiz.

Korkum o ki, sahibimiz ABD, kıçı sıkışınca, orada bizi yalnız bırakıp  kaçabilecektir, ama biz de ortada perişan olarak kalacağız.

Diğer yandan Rusya ile yaptığımız ticaretten dolayı 12 Milyar dolarlık bir iş hacmimiz sekteye uğrayacaktır. Bununda getireceği sıkıntılara hazırlıklı olmalıyız.

Yüce Allah Ülkemdeki ve komşularımızdaki masumların yüzü suyu hürmetine, bizleri üçüncü dünya savaşından korusun.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.