Bu sezonun, pamuk üreticisi açısından son yılların en kötü dönemlerinden biri olduğunu vurgulayan Başkan Özer, “Üreticimiz memnun değil. İyi verim alan üretici bile borcunu ödeyemiyor. Bu tablo sürdürülebilir değil. Devletimize büyük iş düşüyor. Türkiye genelindeki pamuk üreticisi yeni bir destekleme modeliyle desteklenmeli” dedi.

Pamuk fiyatlarının dünya piyasalarıyla paralel seyrettiğini ancak üreticinin yaşadığı sıkıntıların yalnızca tarımı değil, sanayi sektörünü de etkilediğini ifade eden Özer, “Pamuk sadece bir tarımsal ürün değildir, sanayinin kalbidir. Pamuktaki kriz, iplikten tekstile kadar zincirleme bir etki yaratıyor. Bu nedenle devletin çok acil şekilde müdahale etmesi gerekiyor” diye konuştu.

Söke Ovası’nda pamuk üreticisinin alternatif ürünlere yönelmeye başladığını da dile getiren Özer, “Şu anda başlayan buğday ekimi ovanın en az yüzde 50’sini kapsayacak gibi görünüyor. Sorun yalnızca kuraklık değil; maliyet yüksek, verim düşük, kazanç az. Üreticinin pamuk üretimiyle ilgili kafası oldukça karışık. Eğer üretici bugün korunmazsa, yarın Türkiye pamuk ithalatına daha da bağımlı hale gelir. Devletimizin bu duruma kayıtsız kalmaması gerekiyor” dedi.

Sezon başında 30–35 milyon kilogram pamuk alımı hedeflediklerini hatırlatan Özer, “Şu ana kadar 22 milyon kilogram alım gerçekleştirdik. Hasadın yüzde 95’i tamamlandı, bu rakamın 23–24 milyon kilograma ulaşmasını bekliyoruz. Verim düşüklüğü hedeflerimizi etkiledi. Sadece biz değil, diğer sektör kuruluşları da hedeflerini tutturamadı. Söke Ovası’nda bu sezon 70–80 bin ton kütlü pamuk üretimiyle kapanması öngörülüyor. Söke’de üretilen pamuğun üçte biri yine Söke TARİŞ’e geldi. Geçen sezonki alım miktarını bu yıl da yakaladık” ifadelerini kullandı.

Başkan Özer, üreticinin ayakta kalabilmesi için destekleme modelinin en geç Aralık–Ocak aylarında açıklanması gerektiğini belirterek, “Pamuk stratejik bir üründür, üreticimiz yalnız bırakılmamalıdır” çağrısında bulundu.