İZBETON PROJELERİNDE İMZASIZ YETKİLER, YARIM KALAN İNŞAATLAR

İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu’nca yürütülen soruşturma, Örnekköy, Gaziemir ve Karabağlar’daki kentsel dönüşüm projelerine odaklandı. 584 konut ve 27 iş yerini kapsayan Örnekköy projesinde, kuruluşu henüz tescillenmemiş bir kooperatifle İZBETON Genel Müdürü Heval Savaş Kaya’nın yönetim kurulu kararı olmadan imza attığı, aradan geçen 2,5 yıla rağmen inşaatın sadece yüzde 19,92’sinin tamamlandığı belirtildi.

EKSİK DENETİM, MÜHÜRLENEN BİNALAR

İddianamede, İZBETON’un benzer yöntemlerle farklı etaplardaki projelerde de usulsüz protokoller yaptığı vurgulandı. Teknik şartlara uymayan beton ve donatı testleri sonucunda bazı blokların mühürlendiği, hatta yıkıldığı kaydedildi. Yönetim kurulunun bilgilendirilmediği, imzaların tek taraflı atıldığına dikkat çekildi.

KİRA DESTEĞİ: BELEDİYEDEN 41 MİLYON LİRALIK ÖDEME

Geciken projeler nedeniyle İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin hak sahiplerine toplam 41 milyon 935 bin TL kira desteği yaptığı, bu ödemenin hâlâ sürdüğü ifade edildi. Arsa sahiplerinin “güven ilişkisi” içinde evlerini verdiği, ancak bazı kooperatiflerin bu süreçte vatandaştan usulsüz para topladığı iddia edildi.

ŞAİBELİ HARCAMALAR: 5,9 MİLYONLUK FATURA LİSTESİ

İZBETON’un 2021-2024 yılları arasındaki 129 seyahat, yemek ve organizasyon faturasının detaylarına da yer verilen iddianamede, 5 milyon 937 bin TL’lik harcamanın şirket faaliyetleriyle ilişkilendirilemediği belirtildi. 11 faturaya ise hiç ulaşılamadığı aktarıldı.

SOYER VE ASLANOĞLU SUÇLAMALARI REDDETTİ

Tunç Soyer savunmasında, “Vatandaşı düşük maliyetle ev sahibi yapmak için bu projelere başladık. Kooperatiflere iş devri konusuna dair bilgim yok. Bu suçlamaları kabul etmiyorum” dedi. Şenol Aslanoğlu da görev yaptığı kooperatifin bir alt yüklenici olduğunu, projelerin kendi döneminden sonra da devam ettiğini belirtti.

“BELEDİYE KENDİ İNŞAATINI MÜHÜRLEDİ”

İZBETON’un eski Genel Müdürü Heval Savaş Kaya ise projeleri iyiniyetle yürüttüğünü, tapuların hâlâ kamuya ait olduğunu ve kamu zararının oluşmadığını savundu.

AĞIR SUÇLAMALAR, UZUN HAPİS İSTEMİ

İddianamede; kamu kurumlarını araç olarak kullanmak suretiyle nitelikli dolandırıcılık, kamu kurumlarının zararına dolandırıcılık, hileli işlemler ve zincirleme dolandırıcılık gibi suçlamalarla 65 sanık için 3 ila 45 yıl arası hapis cezası talep edildi.

İddianame, İzmir gündeminde büyük yankı uyandırırken, dava sürecinin önümüzdeki aylarda kamuoyunun yakın takibine açık olması bekleniyor.