Üniversitelerimiz Nereye Gidiyor?

Üniversitelerimizden Pamukkale Üniversitesi nereye gidiyor?

PAÜ neler yapıyor?

PAÜ’nün 15 Temmuz darbe teşebbüsü sonrası yaptıkları yeni atanan rektör hocamız Profesör Doktor Hüseyin Bağ ve kadrosunun uygulamaları ve yeni hizmetlere daha pek çok etkinliğe sıralamak mümkün. PAÜ beş bine yakın idari ve akademik kadrosuyla altmış bin öğrencisiyle Denizli şehrinin hemen hemen en büyük dinamiklerinden çok önemli bir yükseköğretim kurumu...

Çok tabi ki büyük dağın dumanı da büyük olur. Böylesine potansiyel dinamik üretken bir kurum için ileri geri konuşanlar olur. Bir vatandaş olarak kamuoyunda olumlu olumsuz ileri geri konuşmalar duymuyor değiliz. Yazımızın başında üniversiteler nereye gidiyor demiştik. PAÜ’de akıllı bir strateji uyguluyor. Türkiye’nin içine düştüğü durumunu ulusal ölçekte ve Denizli yerel ölçekte fotoğrafını çok güzel çekip ve analizini yapabilen devletin bekası için kenetlenmiş şuurlu bir yönetim var. Bu tespit ve gözlemimiz ile diyorum ki PAÜ yolunda gidiyor.

PAÜ hedeflerine doğru adım adım gidiyor. Bunları söylerken bana bir vatandaş olarak sen kimsin? Sen necisin? Sen ne oluyorsun? Sana ne PAÜ den? diyenlerde olabilir. Bu soruların benim için ne ölçüde gerçekçi ve samimi olması önemli aksi halde hiçbiri umurumda değil. Ben Aydınlıyım, aydın efeler ilçesinde ikamet ediyorum ve bal gibi PAÜ ile ilgileniyorum. Bu ülkenin vatandaşı olarak bu ülkenin bayrağı altında vatanımın her karış ay yıldızlı toprağı üstünde hayırlı güzel başarılı her kurum her hizmet beni ilgilendiriyor. Gene bu güzel vatanımın doğu batı kuzey güney fark etmez. Her karış toprağındaki en küçük ihanet hainlik de beni ilgilendiriyor. Benim vatanım sadece aydın ili değil sadece yaşadığım mahallem köyüm, ilçem değil. Ay yıldızlı bayrağımın dalgalandığı ve o bayrak için bu topraklara her gün üçer beşer askerimizi şehit verdiğimiz vatanın her karış toprağı bizim vatanımızdır. Onun için Denizli de bizim vatan toprağımızın önemli bir şehridir ve bizi hepimizi ilgilendirir. Çok yakın zamanda PAÜ rektör hocamızın kahvaltılı basın toplantısında hemen hemen göreve geldiğinden beri yaptığı hizmetleri çalışmaları içeren açıklamalarını yerel ve ulusal basın medyadan öğrendim. 15 Temmuz darbe girişimi devlete karşı kullaşma hareketinden sonra tahribattan çok yargı emniyet Türk silahlı kuvvetleri ayağından sonra tahrip edilen kurumların başında okullarımız, üniversitelerimiz geliyor. Tabi okullarımızın binalarımızın ne suçu var? O eğitim kurumlarında aklını kiraya veren beynini dış mahfillere satan vatan haini alçak FETÖ çetesinin kadroları… Esas mesela bu

Yıllarca bizim gibi yaşamış, bizden görünmüş, sureti haktan görünmüş, yıllarca bu fakir milletin ekmeğini yemiş, devletin üniversitelerine, okullarına bahşettiği bütçe ve imkânlar ile yetişmiş, hiç utanmadan, vicdanı sıkılmadan, zerre kadar düşünmeden, devletine, milletine ihanet edebiliyor. Hem de bir bilim yuvasında bilim adamı, bilim insanı ismiyle yıllarca bağrımızda beslemişiz. En güzel imkânlar, en üst makamları elde eden bu hainler bizi sırtımızdan kahpece hançerleyerek ülkemizde kargaşa çıkararak devletimizi parçalamak, vatanımızı bölmeye teşebbüs etmişlerdir.

15 Temmuz gecesi bu büyük millet şaha kalkarak tıpkı Çanakkale’deki kurtuluş savaşı, Sakarya’daki ecdadı gibi kahramanlık destanı yazmıştır. Biz PAÜ rektör hocamızın basın toplantısındaki açıklamalarına göre FETÖ çetesinin kadrolaşmasının tahribatlarının önleme meselesinde epey mesafe alındığını öğrendim. Sakın ola çok büyük işler başardık çok büyük işler yaptık gibi aşırı övünç ve nefsimizi gıdıklayan gurur halleri ile gevşeyip boşluk bırakmak yok. Doğa boşluğu kabul etmez. En ufak bir gevşemede yönetimin kadrosundan en küçük bir gedik açılırsa; vücuda girecek küçük virüs mikrop koca bir üniversitenin rektörlüğünü ekibini, tarumar eder. Bu samimi inançlı kenetlenmiş kadroyu tuz buz eder. Çok şükür rektör hocamın dirayetinde yönetim kadrosu sırt sırta vermiş, ortak akılla hareket eden, ayağı yere sağlam basan şuurlu bir ekip gözlemliyorum.

Rektör hocamın FETÖ çetesi ile verdiği mücadelede PAÜ’ de görevden uzaklaştırılan veya ilişiği kesilen adli, idari tasarrufta bulunan rakamlara, kişilere pek takılmayacağım. Bana göre en can alıcı nokta PAÜ’deki masonik güçlerin ve unsurların, zihniyetlerin üniversitedeki tahribatları Denizli kamuoyundaki etki ve imajları… Bu tespit, bu gözlem çok önemli... Sanat, spor, sermaye, siyaset, basın medya, sağlık, eğitim üniversiteler, sanayii, turizm, uluslararası ilişkiler…

Yani toplumun bütün katmanlarını etkileyebilen, her türlü karanlık kirli ilişkiler ve ittifaklar kurabilen, görünüşleriyle, bulundukları statü makamlarla sağladıkları popülarite ile kamuoyunu etkileyebilen hain fetö çetesinin başka adlar, başka kılıflarla beşinci kol faaliyetinin sempatik ikmallerini yapan, çağdaş ve liboş geçinip asla ve asla yerli ve milli olmayan n ihanet odaklarıdır bunlar.

Burada milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un şu şiirini okumadan geçemeyeceğim:

"Hayâ sıyrılmış inmiş yüzsüzlük ki her yerde

Meğer ne çirkin izler örtermiş bir incecik perde."

Gerçekten milli şairimiz çok doğru söylemiş. PAÜ yönetimini kutluyorum. Toplumsal ve kurumsal meselelerde doğru teşhis, doğru analiz ve doğru strateji uyguluyorlar. Bu yaklaşım, bu hareket tarzı sadece PAÜ’nün uygulaması olmamalı bu konu aynı zamanda hem yerel hem ulusal ölçekte bütün kurumların kendilerini masaya yatırmalı mutlaka herkes aynaya bakmalı ve gerçekleri görmelidir. Bu mesele senin benim meselesi değil. Sadece PAÜ’nün meselesi değil. Bu mesele topyekun devletin bekasını ilgilendiren milli bir mesele.

Aynı zamanda sayın cumhurbaşkanımızın Türk devletinin bekası için cumhurbaşkanlığı olarak devlet aklı olarak ortaya koyduğu aynı hedef, aynı çizgiyle örtüşüyor. Hani derler ya baş başa bağlı baş Allah’ a bağlı. Allah’ım devletimizin başını başa bağlı bütün birimleri, kurumları kötülerin, hainlerin, entrikalarından ve şerrinden korusun.

PAÜ rektörlüğümüzün bu hayırlı hizmet ve çalışmalarından rahatsız olan odaklar, kişiler, mahfiller mutlaka olacaktır. Küçük çıkar hesapları, koltuk makam hesapları yapanlar olacaktır. Hiç önemli değil bunlar. Cenabı-ı Allah bizlere şu müjdeyi veriyor: "Eğer iki doğru insan Allah rızası için, benim için hayırlı ve doğru bir iş yaparsa, üçüncü ortağınız benim" diyor cenabı Allah. Çok şükür PAÜ’ de doğru iş doğru hizmet yapacak değil iki kişi yüzlerce kişi var hamdolsun. Ne mutlu PAÜ’de Allah’ın rızası için çalışan doğru iş yapan güzel insanlara…

Ne demiştik:

Üniversiteler nereye gidiyor? PAÜ neler yapıyor?

PAÜ, rektör hoca ile beraber hedefine kilitlenmiş ve kenetlenmiş bir avuç fedakâr yiğit insanla, bütün üniversite camiasını gönlünü fethederek Denizli halkının ve kamuoyunun samimi takdirlerini kazanarak kararlı adımlarla hedefine doğru yürüyor. Hepinize kolay gelsin. Başarı dileklerimle hoşça kalın. Sağlıcakla kalın.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum