Uyuşturucu Kullanma Suçu: Yargıtay’dan “Tedavi ve Denetimli Serbestlik” Üzerine Emsal Karar
Türkiye’de uyuşturucu ile mücadele sadece ticaret değil, kullanma suçu açısından da yoğun bir gündem yaratıyor.
Gündemde Uyuşturucu Dosyaları
Türkiye’de uyuşturucu ile mücadele sadece ticaret değil, kullanma suçu açısından da yoğun bir gündem yaratıyor. Emniyet birimlerinin yaptığı operasyonlarda, küçük miktarda uyuşturucu madde bulunduran şüpheliler hakkında “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçundan işlem yapılıyor. Türk Ceza Kanunu’nun 191. maddesi, bu suçun cezalarını ve uygulanacak tedbirleri düzenliyor. Ancak uygulamada önemli bir ayrıntı var: Bu suçun özelliği gereği, mahkemeler çoğu zaman “tedavi ve denetimli serbestlik” yolunu tercih ediyor.
Yargıtay’ın Kararı
Geçtiğimiz aylarda Yargıtay 10. Ceza Dairesi, uyuşturucu kullanma suçuyla ilgili dikkat çekici bir karar verdi. Sanığın üzerinde çok az miktarda esrar yakalanmış ve yerel mahkeme doğrudan hapis cezasına hükmetmişti. Dosya temyiz edilince Yargıtay, bu yaklaşımı hatalı buldu. Kararda, “Uyuşturucu kullanma suçunun temel amacının failin cezalandırılması değil, topluma yeniden kazandırılması olduğu” vurgulandı. Dolayısıyla denetimli serbestlik ve tedavi sürecine öncelik verilmesi gerektiği belirtildi.
Suçun Cezası
Uyuşturucu kullanma suçunun cezası 2 yıldan 5 yıla kadar hapis. Ancak kanun, failin tedavi edilmesi ve denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmasını öngörüyor. Yani kişi, belirlenen sürede düzenli olarak sağlık kurumlarında muayeneye gider, testlere katılır ve denetimli serbestlik yükümlülüklerine uyarsa hakkında dava açılmayabilir ya da açılmış dava düşebilir. Buna rağmen tedbirlere uymayan kişiler için yeniden hapis cezası gündeme gelir.
Toplumsal Boyut
Uzmanlara göre bu düzenleme, bağımlılıkla mücadelede daha etkin bir yol sunuyor. Çünkü amaç, bireyin cezalandırılması değil, bağımlılıktan kurtulması ve topluma kazandırılmasıdır. Bu nedenle denetimli serbestlik süreci, hem kişinin sağlığı hem de toplum güvenliği için kritik rol oynar. Ancak süreç boyunca savcılığın ve mahkemenin denetimleri de devam eder.
Avukatların Görüşü
Bir ceza avukatı, uyuşturucu kullanma suçunda en büyük hatanın “nasıl olsa denetimli serbestlik var” düşüncesi olduğunu söylüyor. Çünkü yükümlülüklerin yerine getirilmemesi halinde, hapis cezası kaçınılmaz hale geliyor. Dolayısıyla sürecin titizlikle yürütülmesi, sağlık raporlarının eksiksiz sunulması ve düzenli kontrollerin aksatılmaması gerekir.
Vatandaşlar İçin Yol Haritası
Uyuşturucu kullanma suçuyla karşı karşıya kalan kişilerin yapması gereken en önemli şey, sürecin başından itibaren profesyonel destek almaktır. Özellikle denetimli serbestlik yükümlülüklerinin doğru takip edilmesi, raporların zamanında teslim edilmesi ve olası ihlallerin önlenmesi için bir İstanbul avukat ile çalışmak büyük avantaj sağlar.
Sonuç
Uyuşturucu kullanma suçu, cezalandırmaktan çok tedavi ve topluma kazandırmayı amaçlayan bir suç tipidir. Ancak bu süreçte atılacak yanlış bir adım, ciddi sonuçlar doğurabilir. Eğer aklınıza takılan konular varsa, doğru bilgiye ulaşmak için tereddüt etmeden avukata sor demeniz yeterlidir.

Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.