Mehmet KIZILASLAN

Mehmet KIZILASLAN

Vatandaşın dilinden ahvalimiz

Değerli okurlarım aşağıdaki yazı çok değerli bir abimizin sayfasından alıntıdır. 

“Beş litre ay çiçek yağının 75 TL, Beş litre sızma zeytinyağının 90 TL ye satıldığı, insanlarının 70-80 yıllık maddi değerlerini, üç bilemedin beş günlük ihtiyacına çare olacak, aile yadigârlarını satmak için sarraflara akın ettiği bir ülkede, her şeyi güllük gülistanlık göstermek için gerçekleri görmezden gelmek erdemli bir davranış mıdır?  

Ekmeğin karne ile satıldığı 1940’lı yılları dillere pelesenk edip, varlık çadırları açmak, o çadırlarda patates soğan sattığını unutup, muhalefete mensup büyük şehir belediyelerinin ucuz ekmek kuyruklarındaki 70’li 80’li yaşlarda ki piri fanileri görmemek, hakkaniyet midir?  

İhtiyaç içindeki vatandaşlar için askıda ekmek kampanyası başlatıp sonrasında, ucuz ekmek satan belediyeleri, siyasi şovmenlikle yaftalamak hangi vicdanda yer bulur?  

Bir kaç günlük ihtiyacını karşılamak için ekmek teknesi, bağlamasını (sazını) satan sanatçının,  varlıklı olduğunu söylemek uçukluk olmaz mı?   

Faturalarını ödeyemediği için intihar da karar kılan küçük esnafın faturalarını ödemek yerine, büyük iş insanları ve müteahhitlerin trilyonlarca borcunu silip, milliyetçi ve mukaddesatçı nutuk atmak, insan aklı ile alay değil midir? 

2018 seçimleri arifesin de, terörist başının mektubunun okutulmasını ve terörist kardeşinin, TRT de boy göstermesini görmezden gelip, HDP’nin kapatılması için söylemlerde bulunup, fiili adımdan kaçınmak ve adı geçen partinin bir ilçe başkanlığından çıkan, terörist başının posterleri ve terörist paçavraları için bir kaşık suda fırtına koparmak,  hayret etmek, ülkenin gerçek gündemini değiştirmeye yönelik siyasi bir faaliyet değil midir?   

Kendi ülkesinin mümbit toprakları ekilip biçilmezken, başka ülkelerde toprak kiralamak,  ülkemiz çiftçisine köylüsüne darbe vurmak sayılmaz mı? 

Kamu ve özel sektör deki bir kadro için  binlerce  müracaatı görmezden gelmek, yüzde 60’larda seyreden enflasyonu işçiye ve memur a açlık sınırında, ücret vermek amacıylayüzde10’larla ifade etme gayretine  ne isim koymalı?   

Yüzde 30’lara dayanan işsizliği, Yüzde 12’lerde göstermek, ayıp değilse nedir?  

Ülkedeki yokluğu, yoksulluğu, yalanı, talanı, iftirayı kalemini ve vicdanını satan sözde aydınlar ve havuz medyasının, beyin yıkayıcı programları ile kapatmaya çalışmak, siyasi körlük ve sözün bittiği nokta değilse nedir? ” 

Birçok köşe yazarı arkadaşımızın yazısından çok daha etkili olduğunu düşünerek, köşeme taşıdım bu yazıyı. 

Vatandaşımızın ve ülkemizin ahvalini, bundan daha yalın, bundan daha etkili bir anlatım olamazdı diye düşünüyorum.   

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum