
Orhan ERDEM
Yerel yönetimler ve hayatımız
Güneydoğu’da 10 ilimizi vuran depremin açtığı yaraların tedavi ve telafi zamanı bugündür. Bu hususta her türlü fedakarlık ve sorumluluk devletimize ve yerel yönetimlere düşmektedir. Birey ve toplum olarak yapılacak işlere yardımcı olmak bir vatandaşlık görevidir.
Yerel yönetimlerin toplumun hayati meselelerinde öncelikli söz sahibi sorumlu kuruluşlar olduğu açıktır.
Yaşanabilir bir kentin bugünü ve yarınının şekillenmesi için kararlar belediye meclisinden çıkar. Belediye başkanı öncelikli sorumlu kişidir.
Kentimiz Aydın Efeler’in 30 yıl evvel belediye başkanı ve meclisinin kentin batısı için aldığı kararlar ve tedbirler, bugün modern bir yaşam alanı olan Mimar Sinan Mahallesini şehrimize kazandırmıştır.
Yakın geçmişte belediye başkanı ve meclisinin Orta Mahalle için aldığı imar kararı bölgenin geleceğini karartmış, bugün sosyal hayatın dibe vurduğu bir yaşam alanının doğmasına sebep olmuştur.
Belediye başkanı ve meclisi aldığı kararlarla kentin ekonomisini de etkiler. Aydın Kenti için belediye meclisinin geçmişte aldığı bir karar var ki akıl ve izanla bağdaşmaz.
6 Şubat’ta Atatürk’ün Aydın’a gelişini kutladık. Atatürk 4 defa Aydın’a gelmiştir, 1924 tarihinde gelişi Yunan işgalinde Aydın’ın uğradığı tahribatı yerinde görmek içindir.
1931’de gelişi Aydın ekonomisini ayağa kaldıracak sanayi yatırımı içindir. Gazi’nin amacı Aydın’a basma fabrikası kurmaktı. O günkü belediye meclisi karar alarak Aydın’a fabrika kurulmasına karşı çıkmıştır. Atatürk, meclisin aldığı bu karar karşısında fabrikanın Nazilli’ye kurulmasına karar vermiştir. Aydın kentinin ekonomik ve sosyal kayıplarının sorumlusu o günkü çıkar gruplarına alet olan belediye başkanı ve belediye meclisidir.
Bugün Güneydoğu’da meydana gelen kayıpların ve sönen ocakların sorumluları başta belediye başkanı, belediye meclisi, imardan sorumlu birimler ve siyasi iradedir.
Anadolu’nun pek çok bölgesi bu riskleri taşımaktadır. Artık zihniyet ve mevzuat değişikliğinin zamanı gelmiş ve geçmektedir.
İmar ile ilgili kararlar belediye meclisleri ve teknik bilgi, sorumluluğu olan birimler tarafından alınmalıdır.
İmar işlerini siyasetten ayrı, milli bir mesele olarak kabul etmek gerekir.

Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Emeğinize sağlık
Yanıtla (0) (0)"Bugün Güneydoğu’da meydana gelen kayıpların ve sönen ocakların sorumluları başta belediye başkanı, belediye meclisi, imardan sorumlu birimler ve siyasi iradedir." sözlerinize yüzdeyüz katıldığım gibi bakanlığın deprem bölgelerinde aldığı kentsel dönüşüm kararına karşı çıkıp dava açanların da vebali olduğunu düşünüyorum
Yanıtla (0) (0)Seksenbeş milyonun içini kanatan, yüreğini yakan çok büyük bir deprem felaketi....
Yanıtla (0) (0)Otuzbeşbin dörtyüz onsekiz enkaz altında hayatını kaybeden can.....
Seksen binin üzerinde yaralı, şifa bekleyen vatandaşimiz....
Enkazlarla kaplı,yıkık hayalet şehirler....
Ya maddi manevi, ekonomik kayıplar....
Uzmanların ifadesine göre en az seksen milyar dolardan bahsedilir....
Böyle bir felaketin vebali nasıl cevap verilir?
Suçlu kim....?
Katil kim....?
Yaşadiğimiz şehirde, iş yerimizi, konutlarimuzi, Hastenelerimizi, resmi devlet kurumlarını....çoken hava limanlarını yapan irade kim...?
Şimdide avcıların av peşine düştüğü gibi, günah keçisi mutaahhitlerin peşine düştük....
Sanki geçmişteki, Goçer AP ni müteahhidi Veli Göçer aklıma geldi.
Öyleyse suçlu kim ?
Suçlu sistem mi ?
Yoksa sistemin parçaları olan müteahhitler mi ?
Yoksa yapı denetim mühendislik firmaları mi ?
Ya da bir şehrin imarini rant uğruna katleden belediye meclisleri ve belediye başkanlari mı?
Ya da T.B.M.M de muhalefeti iktidarı siyasi emelleri uğruna örtülü veya açik çikarilan imar affı yasaları mi ?
Pekçok şehirlerde kentsel donuşumlerin rantsal donuşume çevrildiği bütün kamuoyunun malumu....
Aynı tekrarlar....aynı hatalar....!
Telafisi mümkün olmayan yitip giden canlar....
Ahlar....vahlar....akan gözyaşları...acılar...!
Sönen ocaklar....
Değerli yazar sn. Orhan Erdem bey ;
Entelektüel birikimi ve hayat tecrübesiyle Aydın halkı ve kamuoyuna ders verici bu yazısıyla bir haturlatmada, bir uyarıda bulunuyor....
Batı Gazi Bulvarı...Doğu Gazi bulvarı fay hatları....Ve orta mahalledeki imar şehircilik katliamı....
Allah korusun Aydın birinci sınıf deprem bölgesi....
Bir deprem olduğunda yasayacağimuz felaketi, kaybedeceğimiz canları bir düşünün...
Ne tedbir alınacaksa, hemen şimdi...başlanmalı....
Popülizm...siyasi rant terk edilerek vicdanlarda ki bir yuzlesmeli....
Çok önemli ve değerli bir yazı....
Tebrik ediyorum.
Eline yüreğine kalemine sağlık.
Şu andaki imar kanunun tatbik edilmesine halkımızın zaman zaman karşı çıktığı herkesin malumudur...Belediyelerinde halktan gelen isteklere kılıf aradığını da biliyoruz. Bu iki cümlede ifade edildiği gibi felaketlere davetiye çıkaran da bizler değilmiyiz? Şimdi kimi kime şikayet edeceğiz? İmalatında kanuna uygun yapılmadığını bildiğimiz evleri satın alanlar da bizler olduğumuza göre suçlu aramayalım...Memleketimizde yapılaşmanın sorumluları sırasıyla projeleri çizenler, projeleri tasdik ederek inşaat ruhsatında imza sahibi olanlar sorumlu değillermidir? Binalarda kullanma iznini imzalayanlar neredeler? Sorumluların hepsinin de diplomaları ve çalışma ruhsatları da iptal edilerek inşaat sektöründen uzaklaştırılmalıdır. Ayrıca bu felakete sebeb olanların, birinci derece akrabalarının yasal olarak, tüm gayrimenkul ve menkul mallarına el konularak buradan gelecek para ile depremzedelerin gördüğü zararların karşılanması düşünülürse ne dersiniz?
Yanıtla (2) (0)ba'de harabi'l-basra
Yanıtla (1) (0)