Türkiye’nin bir devlet krizi yaşadığını söyleyen Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ, “Türk Milleti tarihin en eski 2 milletinden birisidir. 4000 senelik devletli bir tarihimiz var Çinlilerin ve bizim. Bu devlet tarihi birçok kurum ve gelenek oluşturmuş. Son 20 yılda devlet kurumunun tahrip edildiği ve devletin bir aile şirketine dönüştürüldüğü, kurumsal yapısının dağıtıldığı bir süreci yaşıyoruz. Evet önce Türkiye'de bir paralel devlet kurdular, kurulmasına izin verdiler, bakın bu laf bizim değil, iktidarın kendi lafı yani. Sonra Türk Milleti seçimlerde oy veriyor devleti yönet diye ve sen bir terör ve casusluk örgütünü devlete ortak ediyorsun. Senin yönettiğin devlette bunlar paralel bir devlet kuruyor. Bunun suçu kimde? Bunun suçlusu Erdoğan’dır. Daha önce başladı ama iktidara bunlarla geldiler ve öyle bir noktaya geldiler ki darbe teşebbüsünün olduğu gün Genelkurmay Başkanlığı bir terör ve casusluk örgütünün elindeydi. Yani fiili olarak ele geçirmenin dışında cumhuriyete değil, FETÖ'ye sadık general sayısı Genelkurmay karargahında cumhuriyete sadık olan generallerden daha fazlaydı.

‘Kontrollü darbe’ yanlış bir kavram. FETÖ'nün böyle bir darbe girişimi yapacağını biliyor muydu iktidar? Biliyor. Kimlerin yapacağını da biliyordu. Ne zaman olacağını bilmiyorlardı. Olması için 6 tane hafta sonu vardı 30 Ağustos’a kadar. Onlardan bir tanesini diyor. Muhtemelen beklentileri daha sonraki bir cumaydı ama o gün Genelkurmay karargâhına listeler geldi ve personel daire başkanı korgenerale gitti. Personel daire başkanı korgenerale örgüt zaten İzmir'deki açılan soruşturmadan çok tedirgin olmuştu. Üç tane amiralle ilgili, iki tane daha albayla ilgili, bir de yarbay vardı sanıyorum. Çok tedirgindi. Hazırlıkları hızlandırmışlardı. İfşa oldular. Şimdi burada mesele ne? Buraya niye geldik? Türkiye bir devlet krizi yaşıyor. Devlet kriziydi o zaman yaşadığımız.

Evet 3 tane daha kriz var ve şöyle bu devlet krizi sadece 2002 ile 2016 arasında yaşanmadı. 2016’dan sonra başkanlık rejimini cumhurbaşkanlığı sistemine geçerken kriz ağırlaşarak devam etti çünkü FETÖ tasfiye edildi ama bu sefer devlet başka cemaat ve tarikatlara paylaştırılmaya devam edildi. Parlamenter sistem tasfiye edildi. Amerikalı danışmanlık şirketinin yazmış olduğu bir anayasa şöyle taslağı çerçevesinde başkanlık sistemi kuruldu. Her şey bir tek kişiye, onun kararlarına indirgendi. Düşün hangi madenin kime verileceğini de Erdoğan karar veriyor, kupon arazilerin satışına da Erdoğan karar veriyor, maaşların ne olacağına da Erdoğan karar veriyor, Genelkurmay'daki yapılacak atamaları da Erdoğan karar veriyor. Yani böyle bir sistem olmaz ve yürümüyor, kitlenmiş durumda zaten” diye konuştu.

“TÜRKİYE BİR İÇ SAVAŞA SÜRÜKLENİYOR”

Ben Hatay'a gidiyorum, İçişleri Bakanı, Vali almayın diyor. Bu ne demek biliyor musunuz? Al kurşuna diz mesela. Hatay'ın girişinde Zafer Partilileri indirin, kurşuna dizin, bu nasıl suçsa, almayın demek de öyle suç. Bu emri yerine getiren vali de suçlu, güvenlik güçleri de suçlu. şimdi siz devlet görevlisi olsanız ve size amir suç olan bir şeyi emretse bunları yerine getirir misiniz? Getirmemeniz gerekir. Çünkü suç bu. Şimdi burada bakın küçük bir yasanın ihlalini falan da, Anayasa'nın temel haklar bölümündeki seyahat özgürlüğü ihlal ediliyor. Önüme bir şey çıkartıyor, valilik kararı 4 Temmuz’a kadar bütün siyasi faaliyetler ve diğer türlü faaliyetler askıya alınmıştır. Yapabilirler mi? Yapabilirler. İşte bunun içinde açlık grevi var, yürüyüş var, pankart asma var, vesaire tamam efendim tamam biz bunların hiçbirini yapmayacağız zaten. Basın toplantısından da vazgeçiyorum. Yemek yiyeceğiz. Olmaz dedi, gidemezsin. Ya araçla gitmeyeceğiz dedim, yürüyerek gideceğiz, hayır dedi, ona da izin veremeyiz.

Bu AK Parti'nin şunu itiraf etmesidir; misafir ettiğimiz 700 bin Suriyeliyi kontrol edemiyorum. Onun dışında, Türkiye Cumhuriyeti parlamentosunda temsil edilen bir siyasi partinin milletvekilinin ve partisinin Hatay ilinde siyasi faaliyet yapmasını engelliyor. Bu devletin egemenliğinin bittiği anlamına gelir.

Cumhuriyet tarihinin en ağır ekonomik krizini yaşıyoruz. 2001 ekonomik krizini fırlatılan yazar kasayla hatırlıyoruz. Bu dönemde de intiharlarla hatırlayacağız çünkü insanlar krizin pençesinde hayatlarına son veriyorlar. Ülkemize 10 milyona yakın, aslında aşan bir sığınmacı ve kaçak geldi son 10 senede. Türkiye'nin demografisi değişiyor ve kısaca söyleyelim Türkiye'yi bu bir iç savaşa sürüklüyor” dedi.

BAHÇELİ SORUSUNA CEVAP VERMEDİ

“Milliyetçiler son dönemde bölünüyorlar. MHP'nin içerisinden İYİ Parti çıktı, İYİ Parti’nin içerisinden siz çıktınız, yine Sinan Oğan'ın başka bir siyasi faaliyeti var. Milliyetçiler bu denli bölünmesine rağmen Devlet Bahçeli gücünü ve etkinliğini koruyor. Bir siyaset bilimci olarak bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?” şeklindeki soruya Özdağ, “Ben siyaset bilimci olarak konuşmuyorum. Bir siyasi parti genel başkanı olarak konuşuyorum. Onun için bu sorunuza cevap vermem, siyaset bilimci olarak da cevap vermem. Eğer bir gün siyaseti bırakırsam, beni siyaset bilimci olarak davet ederseniz, ben de siyaset bilimci olarak gelirim, o zaman ama burada Zafer Partisi Genel Başkanı olarak bulunuyorum ve Zafer Partisi Genel Başkanı olarak da böyle bir soruya cevap vermem şık olmaz. Hiç kimsenin oyunu çalmıyoruz ama herkesimden oy alıyoruz. Biz Zafer Partisi’ni milliyetçi, Atatürkçü çizgisinde, Türk milliyetçisi olarak tanımlıyoruz ve bu cumhuriyetin kuruluş felsefesini temsil ettiğimiz için aslında biz siyasetin en merkezindeki partiyiz. Biz vatandaşlık verilen göçmenler 10 sene oy kullanamazsınlar diyoruz ama ne Kılıçdaroğlu'ndan, ne Akşener'den bu konuda destek alamadık. Cumhuriyet Halk Partisi eskiden 6 oku vardı şimdi 5 oku var. Milliyetçilik oku yok artık. Atatürk de yok. Yani düzeni Atatürk düşmanı siyasetçilerin belirlediğini görüyoruz” dedi.

“SKANDAL BOYUTUNDA AĞIR SORUNLAR VAR”

Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, bir soru üzerine, “Aydın Büyükşehir Belediyesi’nin çalışmalarıyla ilgili olumlu veya olumsuz bir şey söyleyecek kadar gözlem yapmadım. Olumlu bir şey söylesem, olumsuz bir şey söylesem haksızlık etmiş olurum. Hangi parti yönetirse yönetsin bizim dileğimiz, şehri iyi yönetmesidir. Çünkü kamu hizmeti yapılmaktadır ve bu kamu hizmetinin hakkıyla yapılır olmasını arzu ederiz.

Aydın'da sıkıntıların olduğunu biliyorum. Büyükşehir belediye başkanlığı ile ilgili bildiğimiz bir sorun var, konu var. Çok ağır sorunların olduğunu biliyoruz ve ortaya çıksın, skandal boyutunda şeyler olur, gelişmeler olur. Çıkacak da muhakkak bir gün ama tekrar ediyorum meselenin sokakta vatandaşa yansıyan hizmet açısından ne noktada olduğunu sorarsanız ona bir şey söyleyemem.

“KUŞADASI BELEDİYE BAŞKANI MUHTEMELEN MAHKUM OLACAK”

Kuşadası’nda Ergün Poyraz'a saldırı düzenletildi. Belediye başkanının yapmış olduğu işler yarın üzerine gidildiğinde kendisini mahkemede yargılanmasına neden olacak. Kuşadası Belediye Başkanı mahkemede yargılanacak, muhtemelen mahkum olacak çünkü ben evrakların hepsini gördüm. Ergun Poyraz'a yapılan saldırı da iyiden iyiye araştırıldığında, bu saldırıların nasıl şekillendirildiği, arkasında kimler olduğu, hangi mekanizmanın hangi tetiğe basarak bu olayı gerçekleştirdiği ortaya çıkacaktır. Ergun Poyraz Ergenekon davasının başlama sürecindeki gazeteci. Kimi vurduğunuza dikkat edeceksiniz. Size öyle bir çakarlar ki, feleğinizi şaşırırsınız. Bunu kime söylüyorum? Bunu Kuşadası Belediye Başkanı’na söylüyorum, birlikte çalıştığı adamlara söylüyorum. Bu konuda açıklama yapmamam için bir milletvekili benden ricacı oldu ama şimdi isim vermem ama oldu. Yani bu benim tavrımı biliyorsunuz” diye konuştu.

ZAFER PARTİSİ’NİN OY ORANI NE?

Gazetecilerin “Zafer Partisi'nin oy oranı şu anda nedir?” sorusuna Özadağ, “Şöyle. 8 bandını aştık, dileyenlere verebilirim. 12’yi zorluyoruz. Evet bu da bir kamuoyu araştırma şirketinin bize vermiş olduğu şey” cevabını verdi.

“Popüler bir konu var. Af konusu var. Nasıl yaklaşıyorsunuz?” şeklindeki soruya ise Özdağ, “Şimdi ilk önce Türkiye'de hukuk sistemini kurmalıyız. Türkiye'de hukuk yok. Hukukun olmadığı yerde aftan bahsetmek oldukça popülist olur. Önce tekrar hukuk devletini kurmalıyız. Yargı bugün cemaat ve tarikatlar arasında bölünmüş durumda. Önce hukuk devletini tekrar kuralım, ondan sonra bütün bunları konuşuruz” dedi. (MEHMET AYDIN)