Zalimler ve Hırsızlar Korkak Olur

Gazetelerin verdiği haberlere göre “Hırsız var diyene para cezası” veriliyormuş...
 
Düşünebiliyor musunuz sadece fikrini söyleyen ve rüşvetin ve yolsuzluğun hesabına soranlara Eskişehir’de bakanlara uzanan yolsuzluk ve rüşvet iddialarını protesto eden 80 kişiye 343 lira para cezası kesildi.
 
Eskişehir’de ve birçok kentte olduğu gibi yolsuzluk ve rüşveti protesto etmek için dün akşam Yeni Bağlar Mahallesi Üniversite Caddesi’nde toplanan gruplar sloganlar atarak Yunus Emre Caddesi’nde bulunan AKP il başkanlığı binası önüne doğru yürüyüşe geçmişler.
 
AKP il başkanlığı binasına 20 metre kala önlem alan çevik kuvvet polisi, gurubun geçişine izin vermedi.
 
Caddeyi trafiğe kapatarak basın açıklaması yapan ve kimlikleri belirlenen gruptaki yaklaşık 80 kişiye, Karayolları Trafik Kanunu’na muhalefet suçundan 343’er lira para cezası uygulandı.
 
Ceza makbuzlarının ise bu kişilerin adreslerine gönderileceği bildirildi. Ama bu soygun ve rüşvetin için de Sayın Başbakanın oğlu Bilal Erdoğan’ında bulunduğu rüşvet olayında operasyon yapmak için düğmeye basıldı.
 
Bakan çocukları milyonlarca Dolar- Avro ile yakalanıp tutuklandılar.
CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun aday tanıtımı toplantısında söylediği gibi Bilal Erdoğan tarafından kurulan vâkıfa, demetler halinde milyonlarca Dolar-Avro verdikleri teknik takiple belgelendi.
 
Cumhuriyet Savcısının isteği üzerine ilgili mahkeme bu iş adamlarına mal varlıklarına el koydu.
 
Üniversite rektörlerini, orgeneralleri, TSK, bilim adamlarını, gazetecileri sabaha karşı polis zoruyla gözaltına alan Cumhuriyet savcısı sadece ifadelerine başvurmak için Bilal Erdoğan’a davetiye gönderdi. Ama Bilal Erdoğan mahkemeye gitmedi. Almaya gelen polislerde hakarete uğrayarak geri çekilmeye mecbur kaldılar. Sayın Başbakan Savcı tarafından aranmasına kızarak neredeyse savcıyı tehdit etti. Bu savcının istediği Sayın Başbakanın oğlu olmasaydı bu durum aynı olur muydu?
 
İzmir yolsuzluğuna bulaşan Sayın Binalı Yıldırımın bacanağı olmayıp sıradan birisi olsaydı bu kadar kayırma olur muydu?
 
Bir sürü savcı binlerce polis ve bürokrat görevlerinden alınarak sürgün edildi.
12 yıllık AKP iktidarı tarafından yapılan bozgun talan ve yıkım onarılabilir mi? Maddi kayıplar giderilebilir. Fakat adalet ve hukuk devletinde yapılan yanlışların ve yıkımların tamir edilmesi çok güç olacaktır. Aynı zamanda çok uzun zaman alacaktır. Çünkü yasa adına bozmadık bir şey bırakmadılar. Çünkü Türkiye’de halk; derin uyku içindeyken.
Siyaset yargıyı kuşatmış olup, yargı siyaset ve siyasicilerce teslim alınması gerçeği ile karşı karşıyadır.
 
Yargı siyaset iç içe girmiş durumda. Yargı dâhil olmak üzere Devletin ve Toplumun kurumları, köhneleşmiş çağ dışı zihniyete sahip olanların birimi haline dönüşmüştür.
Kin, nefret ve öfke ile intikam diyerek dini duyguları istismar eden ve adaleti katledenler gurubu ile karşı karşıya kalınmıştır.
 
Din adına dini istismar edenlerle, adaleti katledenler, basit düşünceli insanlar aynı noktada buluşmuş vaziyetteler.
 
Mal, şan, şöhret gelip geçicidir. Bu ülke çok diktatörler gördü. Ama hepsinin sonu hüsranla bitti.
 
Ulu önder Atatürk üzerinde bulunan bütün mal varlığını hazineye bağışlar. Bağışlama işi bitince şu yazının halka duyurulması ister.
 
Hayatımın da hatırlayabildiğim en sevinçli dakikalarını yaşıyorum. Mal ve mülk bana ağırlık veriyor. Bunları milletime vermekle ferahlık duyuyorum. İNSANIN SERVETİ KENDİ MANEVİ ŞAHSİYETİNDE OLMALIDIR. BEN BU BÜYÜK MİLLETE NELER VERMEK İSTİYORUM. Telgraf yazdırdığı valiye (iki elini omuzlarının üzerine koyarak) “Omuzlarımda Uludağ var sanıyorum. Ben mektepten çıktığım zaman kılıcımdan başka bir şeyim yoktu. Şimdi millet bana çok şey veriyor bu bana kâfi” der.
 
 
Bir yazımda da bahsetmiştim. Cihan Sultanı, Sultan Süleyman ölmeden önce vasiyetinde “Ben ölünce elimin birini tabuttan dışarı çıkarın. Millet görsün, koca cihan sultanı öbür dünyaya eli boş gidiyor. Ne olursan ol öbür dünyaya götüreceğin bir şey yoktur” diyor.
 
Acaba günümüzde milleti soyan bence zavallılar bunları hiç düşünmüyorlar mı acaba?
Yine Hz. Muhammet bir hadisinde:
Kişinin namazına orucuna değil, mal ve parayla olan ilişkisine bakıp değerlendiniz” buyururlar.
 
Ey milleti soyan ve her soygunda Allah Peygamber diyen sözde dinciler bunlara ne dersiniz. Siz bu kutsal dine en büyük kötülüğü yapmıyor musunuz?
Yazıklar olsun bu din istismarcılarına.
 
MHP Efeler belediye başkan adayı Sayın Recep Taner
 
Yerel gazete haberlerine göre, Tepecik Belediye Başkanı Sayın Tuncay Olgun’un vefat eden babasının cenaze törenine katılan Aydın Belediye Başkanı Sayın Özlem Çerçioğlu’na, MHP Efeler belediye başkan adayı Sayın Recep Taner hiçte kendisine yakışmayacak harekette bulunmuş.
 
Sayın Taner’le bir samimiyetim yok. Ama halk arasında mülayim, efendi olarak tanınır. Bende uzaktan öyle sanırdım. Ama bu yaptığı hiçbir şekilde Sayın Taner’e yakışmayan bir hareket olmuştur.
 
Bizler din istismarcılığını sadece AKP yapıyor sanırdık. Ama Sayın Taner siz gidip orada mescit var mı yok mu bakmadan ezbere mescit veya cami yok diye bir belediye başkanına saldırmanız size yakışıyor mu?
 
Şimdi siz beş vakit namaz kılacak yer bulamadınız mı? Bu konu cenaze merasiminde öfke ile tartışılacak bir konu mu?
 
Bu ülke ne çektiyse dini istismar edenlerden çekti. Adam toplum içinde dinden imandan bahsediyor ama yaptığı işlere bakıyorsun islamla hiç bağdaşmıyor.
Sizler bu istismarcılardan asla olamazsınız?
Sayın Taner bu tavırda size hiç yakışmadı saygılarımla.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum