Anılarımdaki Dinar-9

Dinar’da çok silah atılırdı. Her olayı bahane eder yüzlerce mermi atarlardı. Bir karar aldım. Bundan sonra tabanca atanlardan her mermi başına kabahatler kanununa göre para cezası uygulayacağım dedim. İlan ettirdim. Silah atışları biraz yavaşladı. Bir kaç kişiye de cezayı uygulayınca silah atışları durma noktasına geldi.

Milli Eğitim Müdürünü alarak yatılı bölge okuluna akşam yemek zamanı gittim. Çocukların yiyecekleri yemek listesini aldım. Buna uyulmamıştı. Öğretmenleri dışarı çıkardım. “Ne yiyorsunuz” dedim. “Kaymakam amca kelem çorbası verdiler” dediler. Erkek öğrencilerden bir tanesi de ayağa kalktı. “Dünde kelem çorbası verdiler” dedi. Hemen tutanak tutturdum. Okul müdürünü açığa aldım. Hakkında soruşturma açtırdım. Müfettişler geldi. İncelemeye başladılar.

Dinar’da evler ve dükkânlar tamamlanınca stadyumda kuralar çekildi. Anca vatandaşlar pek de memnun olmadılar. Bazı vatandaşlara beklemedikleri yerlerden ev çıktı. Bazılarının dükkânı ilçe merkezindeyken kurada ilçenin kenar mahallelerinde çıktı. Toplumda bir kültür karmaşası oldu. Maddi durumu iyi olan aileler İzmir, Denizli, Antalya gibi illere göçtüler. Dışardan çok göç oldu. O otantik yapı kayboldu.

Dinar ilçesi en fazla emniyet müdürünün olduğu ilçeydi. Biraz araştırınca durumu öğrendim. Çobansaray köyünden bir vatandaşımız emniyet genel müdür yardımcısı olmuş. Onun zamanında ortaokul ve liseden çıkan gençlerin çoğu emniyet teşkilatına girmiş ve orada yükselmişler.

Bu sırada Köylere Hizmet Götürme Birliğimize tarladan taş toplama aracı aldık. Tarla sürüldükten sonra traktörle araç tarlaya sokuluyor ve ne kadar taş varsa topluyor ve deposuna alıyordu. Aracı yapan küçük sanayide Osman usta adında bir ustaydı. Çok zeki bir adamdı. Bir yerde gördüğü makinayı veya aracı ne yapar eder bir haftada aynisini yapardı. Bundan sonra köylerde muhtarlara bunu kiralamaya başladık.

İlçenin batısında Norgaz denen yerde çam ormanı vardı. Burada dağdan akarsu geliyordu. Vatandaşlar buraya piknik yapmaya geliyorlardı. Yerin temizliğini hizmet birliği olarak biz üslendik. Piknik alanına mangal ve odun kömürü torbaları getirdik. Az bir ücretle gelen vatandaşlara vermeye başladık.

O zamanki Sağlık Bakanımız Afyonluydu. Denzli, Dinar ve Antalya yol ayrımına bir Trafik Acil Yardım Hastanesi yapılmasına karar verdiler. Vali beyden de emir gelince biraz il özel idaresinden ödenek geldi. Dinar’ın çıkışında Çobansaray köyünün önünden geçen ana yol üzerinde bir arsa belirledik. Proje yaptırdık. Acil yardım hastanesini yaptırdık. Hastanede ilk yardım bölümü, sağlıkçı odası. Kışın yolda kalan yolcular ve şoförler için dinleme odaları, yolda kalanlara yeme ve içme ikramı için bir mutfak bölümü yaptık. İlçe hastanesinden bir ambulans aldık. Hastanenin önünde bekletmeye başladık Bahçeye bir helikopter pisti yaptık. Acil yardım hastanesini Bakanımız ve valimizin de katıldığı bir törenle hizmete açtık. Ama sonradan üzüldük. Afyonlu bakanımız değişti. Başka partiden atanan yeni bakan da açtığımız trafik acil trafik hastanesi için kapatılması emrini verdi. Hastane görevlileri eski çalıştıkları yerlere döndüler. Araç gereçler hastaneye götürüldü. Boş binanın cam ve çerçeveleri ve kaloriferleri de hırsızlar tarafından çalındı. Prefabrik bina da sonrada ilçe merkezine götürülüp fakir vatandaşlara ev yapılmış. Hastane yerine şimdi boş bir tepe kaldı. Bu da siyasetin bir kötü tarafıydı. Yeni gelen eski yapılanları yok etmeye başlıyordu. Sanki biri yapar diğeri bozar kanunu vardı..

Ancak çalışan usta ve işçilerin parasını ve malzeme paralarını Vakıftan ödedik. İlçeye gelen vakıf müfettişleri vakfın parasını başka yere harcadık diye beni ve vakıf üyelerini suçlu buldu. İlden vali yardımcısı geldi. O zaman “yargılanmamıza gerek yoktur” kararı verdi. Vakıflar Genel Müdürlüğü yeniden itiraz etti. Yeniden soruşturulma yapıldı. O sırada Valimiz değişti. Yeni vali geldi. O da konuyu tam incelemeden soruşturma raporuna yargılanmaları gerekir diye karar verdi. Mahkemede yargılandık. Hakim bizi haklı buldu. Vakıflar genel müdürlüğü yeniden olayı üst mahkemeye taşıdı. Üst mahkeme de Kaymakam ilçede görülen bir lüzum üzerine il idaresinde belirtildiği gibi gerekli kararı almış ve uygulamıştır. Gereğini yapmıştır şeklinde karar verdi. Biz inşaata başlarken bölgede yaşayan yoksul insanların sağlık yönünden ihtiyaçlarını gidermek ve trafik kazalarında hemen yardımcı olmak diye karar almıştık. Biz vakıf başkanı ve üyeleri olarak rahat bir nefes aldık. Bu olaydan sonrada Türkiye de kaymamaların bu tür icraatlarında Vakıflar Genel Müdürlüğü toleranslı davranmaya başladı.

Devam edecek.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.