Bal badem dondurma

Siz, hiç bal badem dondurma yediniz mi? Hele kaymaklı, Hindistan cevizlisini?

Yazın sıcak günlerinde içinizi serinlemek için mutlaka az veya çok bir külah dondurma yemişliğiniz olmuştur.

Sakın ha bana, şu soğuk kış günlerinde bu ne alâka, bu dondurma yemek te nereden çıktı demeyin. Bazen, bazı rastlantılar sizi birileriyle buluşturur, tanıştırır.

Gönüller Sultanı Koca Yunus'un;

“Gelin tanış olalım,

İşleri kolay kılalım.

Sevelim, sevilelim.

Dünya kimseye kalmaz” dediği gibi.

Yeni yılın ilk pazar günü Eskişehir'deyim. Gündüz Ökçun caddesinde bir kaldırımda yürüyorum. Hava da puslu. Sanki kar havası gibi. Kar ile yağmur arası, ara sıra çiseliyordu. Kaldırımda yürürken, biraz da üşüdüğümü fark ettim. Çay vb. sıcak bir şeyler içmek geldi içimden. Tam karşıma levhasında "Bal Badem Dondurma" yazılı bir pastane çıktı. Cama da yazmışlar “sıcak salep bulunur” diye. Salebi de çok severim. O zaman içim ısınsın diye, bol tarçınlı sıcak bir salep söyledim.

Salep içerken işyeri sahibi ustayla selam- sabah, tanışma konuşma faslı başladı. İşyeri sahibi bana "Nerelisin? Ne iş yapıyorsun ?” Kabilinden sorular sormaya başladı. Benzer sorularla sohbeti başlattık. “Siz, sıcak memleket Aydın'dan gelmişsiniz, sizin için Eskişehir size soğuk gelebilir ama bize göre soğuk sayılmaz. Şu bir iki haftadır havalar iyi gidiyor. Nerede o eski soğuklar...? Kar yağardı, kaldırımdan on - on beş gün kalmazdı. Şu günlerde hava eksi 10-15 filan olması lazım. Nerede o eski kışlar, nerede o eski kar yağışları… Doğanın dengesini bozdular, iklimler değişti” diyerek Eskişehir’in iklim şartlarından yakındı.

“Aydın sıcak memleket. Bizim kadar yakacak kömür, odun veya ısınma probleminiz yoktur. Sizler aslında cennet gibi bir memlekette yaşıyorsunuz” diyerek Aydın’ın iklim şartlarını öven esnaf arkadaşımız, “kuraklık tehlikesi yaşadığınızı duymuştum. Hatta Menderes nehrinin kuruduğunu ve çok kirli olduğunu” sözleriyle sözü Porsuk Çayına getirdi. “Çok kirliydi, şehir içi geçişi kokudan geçilmezdi, Allah razı olsun Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen hocadan. Çok güzel projeler yaptı. Porsuk Çayının içini temizletti. Çevre düzenlemeleri, yeşil alanlar, parklar, sosyal tesisler, şehrin içini ağ gibi ören kanallar ve içinde turistlerin gezinti yaptığı gondollar çok güzel oldu” diyerek Eskişehir’i anlattı.

Esnaf dostumuz bir taraftan Eskişehir'in tanıtımı yaparken diğer taraftan içtiğim saleple ilgili fikrimi sordu. Ben, beğendiğimi ifade ederken bir de, dondurmanın tadını bakmamı istedi. Bir sıcak, bir soğuk biraz çelişkili geldi. Soğukta dondurma yemek istemedim. Bunun üzerine dondurmacı "Memiş Usta" benim dondurmam yaz- kış yenir. Ben, Makedonya'dan Üsküplü meşhur dondurmacı Halil'in oğluyum” sözleriyle babasının Üsküp'te bir numaralı dondurma, pasta, börek ustasıymış olduğunu anlatmaya çalıştı.

İşte, bir vesileyle Bal Badem Dondurma işyerinin sahibi Memiş ustayla tanıştık. Hem dondurmasını yedik, hem de salebini içtik...

Dondurma, salep bir tarafa, bu devirde iş ahlakı yüksek, mesleğine aşk derecesinde bağlı ve böyle örnek esnaflar, sanatkârlar var olduğunu, bizzat görmek, toplumu ayakta tutan temel değerler açısından Yeni yılda bir nebzede olsa bir umut ışığı yakmıştır.

Tıpkı ecdat Fatih Sultan Mehmet'in İstanbul'u fethetmeden önce esnaf gezintisi yaparken karşılaştığı, siftah yaptım diyen esnafın ticaret ahlâkî gibi....

Kalın sağlıcakla.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.