Cevdet ŞAHİNOĞLU

Cevdet ŞAHİNOĞLU

Cumhuriyeti idrak etmek!

Cumhuriyeti tarif ederken;
 
“Millet hâkimiyetine dayanan bir devlet şekli…” diyoruz.
 
N.S. Banarlı, “Cumhuriyet, millet içinden adam yetiştirme rejimidir!”
 
Gazi Atatürk, “Cumhuriyet, ahlaki fazilete dayanan bir idaredir!”
 
Gençliğe hitabede, “Ey Türk Gençliği! Birinci vazifen Türk istiklalini,
 
Türk Cumhuriyetini ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir!”
 
İnancımız, bizlere kutsi değerlerden haber veriyor;
 
“Vatan sevgisi imandandır!”
 
Kutlu ve kutsi değerler, her biri büyük bir nimettir!
 
Nimet sözlükte; “iyilik ve bağış; lütuf, ihsan; hayırlı iş, hal”
 
“Servet, varlık…” anlamlarına geliyor.
 
Burada üzerinde ittifak ettiğimiz nimetler nelerdir?
 
“Vatan, Devlet, Millet, Kur’an, Bağımsızlık, Bayrak, Ezan…”
 
Ve bizleri şu aziz coğrafyada; “9 asır bir araya getiren!” bilumum değerler!
 
O değerlerle bütünleşen, “milletin iradesi…” Cumhuriyet!
 
Bugünlere, bu millet; “büyük bedeller ödeyerek…” geldi!
 
Nimetin, “kadrini bilmek!”
 
Nimetin, “şükrünü eda etmek!”
 
Ve hala ödemekte olduğumuz o bedellere; “göğüs germek!”
 
Birbirimize; “hakkı ve sabrı…” tavsiye edeceğiz!
 
Cumhuriyeti anlamak; onu yaşamaktır!
 
Onu bil hakkın “tefekkür…” etmektir!
 
Sıklıkla ifade ettiğimiz bir kavram; “kendin ol!”
 
Temel kaidedir, “Kendini bilen, Rabbini bilir!”
 
İnsanın kendisi, “bir aynadır!”
 
Ona, gönül gözüyle bakan; “Hakkı görür!”
 
Cahit Sıtkı Tarancı bir şiirinde ne diyorlar;
 
“Desem ki, sen benim için
 
Hava kadar lazım.
 
Ekmek kadar mübarek
 
Su gibi aziz bir şeysin…
 
Nimetsin, nimettensin.”
 
780 bin km2 vatan coğrafyasında; “eksiğimiz…” nedir?
 
Bu kadar büyük bir nimete karşı, büyük bir servete karşı;
 
“Şükrünü…” eda edemiyoruz!
 
Bu coğrafya da, “saflarımızı…” sıklaştıramıyoruz!
 
Bir akıl, bir yürek olamıyoruz!
 
Kur’an, “bir olunuz, bölünmeyiniz!” buyuruyor
 
Bölünürseniz, “devlet kudretiniz elinizden gider!”
 
Her türlü, “fitne ve fesata karşı!” dik duramıyoruz!
 
“Zulüm yanan bir ateştir!”
 
O ateşi, elbette ki; “birlikte söndüreceğiz!”
 
Şu mısralar, “milli zevki” bizlere muhterem kılan felsefemizdir;
 
“Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır
 
Toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır!”
 
O gaza meydanları, O şehadetler,
 
Uğruna can verdiğimiz, sevdamız; “vatandır!”
 
Akif ne diyor?
 
“Bu ezanlar ki şahadetleri dinin temeli
 
Ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli!”
 
29 Ekim 1923 tarihi…
 
“Türkiye Cumhuriyetinin Kuruluş Yıldönümü!”
 
“97 Yılını dolduran bir serüvenimiz…”
 
Ve bu milletin felsefesine en uygun olan;
 
“Milletin İradesi” olarak tarifini bulan, “Cumhuriyet!”
 
O iradenin, akıl ve vicdanlarda; “tek ses olması!”
 
83 milyona yaklaşan insanımızın,
 
“Bir büyük İdealde buluşması!”
 
Yakın ve Uzak hedeflerinde; “21. Asrı Kucaklaması!”
 
Kendisini, “Türk Cihan Hâkimiyeti Mefkûresine…” odaklaması!
 
Vatan Coğrafyasının üzerine her güneş doğuşunda;
 
Birlikte, “Uyanışı ve Dirilişi…” özümlemesi!
 
İnancımızın bizlere öğrettiği veciz bir ifade…
 
Allah Resulünün (asv), bizlere; “ümmetine çizdiği yol”
 
“Ameller ancak niyetlere göredir”
 
Ve herkese ancak niyet ettiği şey vardır.
 
Kimin hicreti Allah’a ve Resulüne ise onun hicreti Allah’a ve Resulünedir.”
 
“İslam’a bin yıl bayraktarlık yapan bu millet!”
 
Aynı ruha, aynı ideale sarılmalıdır.
 
Cumhuriyetle, bu ideali özümsüyoruz!
 
Katılımcı bir düşünceyi/ bir felsefeyi birlikte yoğurmaktayız!
 
Ve birlikte, “amellerimizle…” yoğrulmaktayız!
 
“Nasıl yaşarsanız, öyle haşrolunursunuz!”
 
Sözün özü, “Cumhuriyeti anlamak, onu yaşamaktır!”
 
O idealin temel taşlarına da, “birlikte sahiplenmektir!”

Bedrettin KELEŞTİMUR

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.