Hayvan hakları

4 Ekim Hayvanları Koruma Günü, her yıl 4 Ekim'de kutlanıyor. Bu özel gün, dünya genelinde hayvanların haklarına ve korunmasına dikkat çekmek, hayvanlara olan sevgi ve saygıyı artırmak amacıyla düzenlenmektedir..

İlk defa İngiltere'de 1822 yılında; hayvanları korumak, insanların hayvanlara iyi davranmalarını, daha iyi şartlarda beslenme ve korunmalarını sağlamak için ortaya çıkmıştır.

15 Ekim 1978’de Paris'te UNESCKO tarafından Hayvan Hakları Evrensel Bildirisi yayınlanmıştır.

Buna göre hayvan hakları şu şekildedir;

1. Bütün hayvanlar yaşam önünde eşit doğarlar ve aynı var olma hakkına sahiptirler.

2. Bütün hayvanlar saygı görme hakkına sahiptir. Bir hayvan türü olan insan, öbür hayvanları yok edemez. Bu hakkı çiğneyerek onları sömüremez. Bilgilerini hayvanların hizmetine sunmakla görevlidir. Bütün hayvanların insanca gözetilme, bakılma, ve korunma hakları vardır.

3. Hiçbir hayvana kötü davranılamaz, acımasız ve zalimce eylem yapılamaz. Bir hayvanın öldürülmesi zorunlu olursa, bu bir anda, acı çektirmeden ve korkutmadan yapılmalıdır.

4. Yabani türden olan bütün hayvanlar, kendi özel doğal çevrelerinde karada, havada ve suda yaşama ve üretme hakkına sahiptir. Eğitim amaçlı olsa bile özgürlükten yoksun kılmanın her çeşidi bu hakka aykırıdır.

5. Geleneksel olarak insanların çevresinde yaşayan bir türden olan bütün hayvanlar uyumlu bir biçimde türüne özgü yaşam koşulları ve özgürlük içinde yaşama ve üreme hakkına sahiptir.

6. İnsanların yanlarına aldıkları bütün hayvanlar doğal ömür uzunluklarına uygun sürece yaşama hakkına sahiptir. Bir hayvanı terk etmek acımasız ve aşağılık bir davranıştır.

7. Bütün çalışan hayvanlar iş süresi ve yoğunluğunun sınırlandırılması ve güçlerini artırıcı bir beslenme ve dinlenme hakkına sahiptir.

8. Hayvanlara fiziki ya da psikolojik bir acı çektiren deneyler yapmak hayvan haklarına aykırıdır. Tıbbi, bilimsel, ticari ve başkaca biçimlerdeki her türlü deneyler için de durum böyledir.

9. Hayvan beslenmek için yetiştirilmişse de bakılmalı, barındırılmalı, taşınmalı, ölümü de acı çektirmeden ve korkutmadan olmalıdır.

10. Hayvanlardan insanların eğlencesi olsun diye yararlanılamaz, hayvanların seyrettirilmesi ve hayvanlardan yararlanılan gösteriler hayvan onuruna aykırıdır.

11. Zorunluluk olmaksızın bir hayvanın öldürülmesi yaşama karşı suçtur.

12. Çok sayıda yabani hayvanın öldürülmesi demek olan her davranış bir soykırım, yani bir suçtur.

13. Hayvan ölümüne de saygı göstermek gerekir. Hayvanın öldürüldüğü şiddet sahneleri sinema ve televizyonda yasaklanmalıdır.

14. Hayvanları koruma ve savunma kuralları, hükümet düzeyinde temsil olunmalıdır.Hayvan hakları da insan hakları gibi yasayla korunmalıdır.

Bu amaçla dernekler birleşerek Hollanda’nın başkenti Lahey’de Dünya Hayvanları Koruma Federasyonu’nu oluşturmuşlardır.. 1931 yılında Floransa’da toplanan bu kuruluş dünya üzerinde yok olma tehdidi altında bulunan hayvan türlerine dikkat çekmek üzere 4 Ekim’i Hayvanları Koruma Günü ilan etmiştir.

.Ülkemizde Hayvanları Koruma Derneği 1908 yılında kuruldu. Bu günün amacı; evrende insanlardan başka canlılar olduğunu anlamak, onların yaşam alanlarına müdahale etmemek, yaşama hakkına saygı duymaktır. Evde beslenen hayvanlara merhametli davranmak, koruyup kollamak, iyi koşullarda beslenmeleri, duyarlı davranılması konusunda farkındalık yaratmaktır.

Gerçekten karşılıksız sevgileriyle her anımızda yanımızda olan minik dostlarımıza hep sevgiyle yaklaşalım.

Hiçbir canlı şiddeti ve kötü muameleyi hak etmez. Hayvanlar bizim en yakın dostlarımızdır.

Hayvanların korunması alanında ülkemizde 5199 Sayılı Yasa kabul edilmiştir. 28. maddesine göre nesli yok olma tehlikesi altında olan bir hayvanı öldüren kişi bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası; bir hayvan neslini yok eden kişi beş yıldan on yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

Anayasanın 5199 maddesine göre de hayvan sahibi olanlar, hayvanlarını en yakın bakımevine bırakabilirler. Bu hayvanların sokağa terki halinde otuz bin Türk lirası idarî para cezası verilir. Yerel yönetimler tarafından kurulan hayvan bakımevleri, bu madde uyarınca teslim edilen hayvanları kabul etmek zorundadır.

Hayvanları koruma kanununun amacı hayvanların rahat yaşamlarını ve hayvanlara iyi ve uygun muamele edilmesini temin etmek, hayvanların acı, ıstırap ve eziyet çekmelerine karşı en iyi şekilde korunmalarını, her türlü mağduriyetlerinin önlenmesini sağlamaktır.

Hayvanları sahiplenen veya ona bakan kişi, hayvanı barındırmak, hayvanın türüne ve üreme yöntemine uygun olan etolojik ihtiyaçlarını temin etmek, sağlığına dikkat etmek, insan, hayvan ve çevre sağlığı açısından gerekli tüm önlemleri almakla yükümlüdür.

Hayvan sahipleri, sahip oldukları hayvanlardan kaynaklanan çevre kirliliğini ve insanlara verilebilecek zarar ve rahatsızlıkları önleyici tedbirleri almakla yükümlü olup; zamanında ve yeterli seviyede tedbir alınmamasından kaynaklanan zararları tazmin etmek zorundadırlar.

Belediyeler sokaklarda toplu olarak gezen köpekleri alan taraması yaparak barınaklara götürmelidirler.

Pitbull, Terrierve Tosa gibi tehlike arz eden hayvanlara bakanlar bu hayvanları kısırlaştırmak zorundadırlar. Bu hayvanlar sahipleriyle gezerken bile diğer hayvanlara ve insanlara aniden saldırabilmektedirler. Bunlar sokakta gezdirilirken mutlaka ağızlarına maske takılmalıdır.

Hayvanları korumak ve bakınmalarını saplamak için illerde İl Hayvanları Koruma Kurulları kurulmuştur. Bu kurul valilerin başkanlığında yasada belirtilen görevlilerden oluşur. Sekretaryasını il Tarım Orman ile Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği müdürlükleri yapar.

İllerde gönüllü yerel hayvan koruma gönüllüleri de vardır. Yerel hayvan koruma görevlileri; bölge ve mahallerindeki, öncelikle köpekler ve kediler olmak üzere, sahipsiz hayvanların bakımları, aşılarının yapılması, aşılı hayvanların markalanması ve kayıtlarının tutulmasının sağlanması, kısırlaştırılması, saldırgan olanların eğitilmesi ve sahiplendirilmelerinin yapılması gibi görevleri üslenirler.

Ancak hayvan sahiplerinin hayvanlarını sokağa terk etme gibi eylemlerine idari para cezaları pek uygulanmamaktadır Belediyeler bu işe pek iyi eğilmemektedirler. Mama fiyatları fahiş rakamlara ulaşmıştır. Veteriner ve tedavi masraflarının artmıştır. Bu nedenlerle gönüllülerin yardım yapmaları da sözde kalmaktadır. Hayvanları sadece sokakta yaşamaya bırakmak çıkarılan yasanın amacıyla uyuşmamaktadır..

Sokak hayvanları, bizler gibi doğanın ayrılmaz bir parçasıdır. 7332 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu İle Türk Ceza Kanununda Değişiklik de yapılmıştır. Hayvanlara karşı işlenen suçlara dair getirilen hapis cezaları genel olarak 6 ay ya da 1 yıldan 3 ya da 4 yıla kadar şeklinde belirlenmiştir.

Zamanımızda bazı yerleşim yerlerinde halen köpek dövüşlerine, horoz dövüşleri yapıldığına rastlanmaktadır. Boğa ve deve güreşleri yapılmaktadır. Bunlar geleneksel olarak sürdürülmektedir.

Bu alanda faaliyet gösteren derneklerde denetlenmelidir. Bu dernekler hayvanlara yardım adıyla insanlardan mama ve ilaç yardımı toplamaktalar. Topladıklarının az bir kısmını barınaklara vermekte geri kalan mama ve ilaçları satabilmektedirler.

Hayvanlar bize karşılıksız sevgi veren canlılardır. Onları sevelim, koruyalım ve onlara kötü davrananları uyaralım.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.