Manolyamı öldürdüler

Yatak odamdan görürdüm onu bahar geldiğinde . Önce pırıl pırıl yaprakları sanki zeytinyağıyla silinmiş gibi pasparlak. Çok güzel görünürdü. Sonra yavaş yavaş tomurcuklanır bir müddet sonra çiçek açardı.

Benim manolyam. Aslında bizim bahçede değildi. Komşu bahçedeydi ama benimdi. En çok ben görüyordum onu, yatak odamın değişmez manzarası, resmiydi, süsüydü. Sanki yalnız bana açardı. Ya da ben öyle hissederdim. Sabah gözümü açtığımda ilk önce onu gördüğümden belki de. Bembeyaz çiçekleri,  yemyeşil koyu renkli yaprakları  arasında öyle vakur öyle güzel görünürdü. Hele kokusu, uzaktan koklamak mümkün olmasa da biliyordum nasıl güzel koktuğunu. Benim güzel manolyam!

Siz hiç manolya kokladınız mı? Zeki Müren in şarkısındaki gibi, koklamaya kıyamazsınız. Öyle güzel kokar. Doyamazsınız. Zaten kokladığınızda da solar. Çok naziktir. Bembeyazdır, masumiyeti anlatır sanki. Sonra biter manolya.  Sadece mevsiminde açar kısa bir süre.  Bir bakarsınız dökülüp gitmiş. Öyle nazlı nazlı, kibar,  zarif manolya. Sessiz sedasız, açar gider. Kendi halinde ama gururludur. Öyle her yerde, her zaman kolaylıkla açmaz arsız bir çiçek değildir. Ben onunla baharı bilir, onunla duygulanır ona bakarak şiirler, şarkılar yazardım

resim-1-033.jpg

BENİM MANOLYAMI ÖLDÜRDÜLER  

Artık yok oldu. Manzaramı, resmimi bitirdiler,  yok ettiler kocaman güzelim monolyamı kestiler. Bir sabah uyandığımda manolyamın yerinde yeller esiyordu kesmişlerdi hiç acımadan. O yemyeşil yapraklara hiç canınız acımadı mı? o kadar büyümek için geçen elli yıllık süreyi hiç düşünmediniz mi? kolay mı büyüyor bir ağaç. Yıllarca büyümek için zaman geçiyor ve bir gün bir testere sayesinde yok oluyor. Neden taşımazsınız bunca emeği başka bir yere? Bir insanı öldürmekle bir ağacı, üstelik bunca yıllık bir ağacı kesmenin arasında bir fark göremiyorum. Gözlerim dolu dolu oldu. bir yakınımı kaybetmiş kadar oldum. Neden mi kestiler? Yerine yeni bir ev, bir apartman yapmak için. Elli yıllık manolyayı kestiler. Üç ayda dikilen apartman için elli yıllık tablomu sildiler, bitirdiler. Şimdi yatak odam o koskoca bir dev  e, beton yığınına bakıyor. Perdemi açmak istemiyorum. Açarsam yıllardır seyrettiğim manzaramın yerinde koca bir beton var biliyorum. Ben manolyamı geri istiyorum da artık yaşayacak bir elli yılım yok! Onu dikecek birileri ve üzerinde yetişecek toprak yok! Yok ettiler. Bir avuç toprak bırakmadılar üzerinde ağaç yeşertecek. Ne güzel mutsuz, mutsuz o sevimsiz beton yığınlarına baka baka yaşıyoruz artık. Oksijensiz, boğulacak gibi. Bir de mis gibi jeotermelimiz var ya! Onu kokluyoruz sabah sabah. Ciğerlerimiz bayram ediyor. Hepimizin sonu belli gibi. Ama paralarını kazanan rantiyeciler zaten buralarda yaşamıyor. Özetle onlara birşey olmuyor. Olan bizlere oluyor.

resim-2-027.jpg

Binalara gelince; Katlettiğiniz tabiat ana bizden hesap sormaya başladı bile farkında değil misiniz? Farkındasınız da işinize gelmiyor. Gelmesin bakalım sonunda sizlerin yüzünden biz de üzüleceğiz. Sizin yaptığınızı hep beraber çekeceğiz. O SİZLER, KENDİNİ BİLİYOR...

resim-3-022.jpg

resim-4-008.jpg

Şimdi hayal ediyorum. Sadece gözlerimi kapatıp ülkemin eski hallerini hayal ettiğim gibi. AVM ler için kesilen ormanları. Çam ağaçlarını, yıkılan parkları hayal ediyorum gözlerim kapalı. Yerine beton yığınları, havuzlar yapmak için sökülen ağaçları, katledilen doğayı görmemek için. Gözlerim kapalı ülkemi seyrediyorum. Sadece  eskileri hayal ediyorum. Hayallerimizin gerçekleşip eskisi gibi ağaçlarımızın, yeşilliklerimizin, ülkemin eski haline geri gelmesi dileğiyle…

Sözün kısası

KOCA, KOCA AYAKLARIYLA ÜLKEMİN PAPATYALARININ ÜZERİNE BASIP EZDİLER. YOK ETTİLER...

resim-5-004.jpg

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.