Atatürk ve 10 Kasım

Atatürk’ün aramızdan ayrılışının üzerinden tam 75 yıl geçti.

Ruhu Şad olsun!

Okulda ABC'den sonra ilk öğrendiğimiz Mustafa Kemal'dir.

Dünyaya ancak asırda bir gelen dahidir...

**

Zamanın Türk Dil Kurumu Başkanı bir konuşmasında,

“ATATÜRK” hitabını kullanınca Mustafa Kemal bu sözü çok

beğenir ve kendisine soyadı olarak seçer.

TBMM, 24 Kasım 1934 yılında Mustafa Kemal’e bir yasa ile

Atatürk soyadını vermiştir. Ata adının kullanılmasından

hoşlanmadığından söz edilir…

**

“En büyük düşmanı;

hani şu ordularını denize döktüğü düşmanı,

Yunan başkomutanı Trikopis.

Hiçbir zorlama olmadan,

hiçbir baskı olmadan

her Cumhuriyet Bayramı

Atina’daki Türk büyükelçiliğine gidiyor Trikopis.

Trikopis, ATATÜRK’ün resminin önünde saygı duruşunda bulunuyor.

Böyle bir saygıyı en büyük düşmanında uyandırabilen bir Mustafa Kemal…”

(Araştırmacı-Yazar, Prof. İlknur GÜNTÜRKÜN KALIPÇI’dan)

Aramızda kimileri Yunan başkomutanı Trikopis kadar olabilse…

**

Hala neredeler?

Karabekir Paşa Erzurum’da Atatürk’ü tutuklasa,

Atatürk, Atatürk mü olurdu?

Sen de elbet olurdun ama nasıl?

**

Hatırladınız değil mi?

Kastamonu ili, İnebolu Ak Parti Gençlik Kolları Başkanı Ferhat Küpoğlu,

Taksim Gezi Parkı olayları nedeniyle twitterdan tepki göstererek,

“Taksim Gezi Parkı’ndan sonra Anıtkabir'i de yıkarız elhamdülillah” dedi.

Küpoğlu partiden acilen istifa eder veya ettirilir…

**

30 Ağustos 2013 Cuma gününde,

İmam hutbede,

30 Ağustos Zaferi denilip de,

Atatürk adı geçmedi bile...

**

Gülümseten ve düşündüren bir hikâye ile bitirelim.

Atatürk, Kılıç Ali ile Ankara civarında tebdili kıyafettir.

Köylü, öküzle ineğini sabana koşmuş, çift sürmektedir.

Kılıç Ali yaklaşır ve sorar,

Köylü,

-Öküzlerim vergilerim için haczedildi.

İki adam öküzlerimi aldı gitti.

Gazi köpürür,

-Üretim araçları, alet ve hayvanlar haczedilmeyecekti.

Biz İstiklal Savaşını bunun için mi yaptık?

Atatürk çiftçiye sorar,

-Ankara’da Başbakan var, Cumhurbaşkanı var, gitmedin mi?

Köylü,

-Gidecektim gitmesine de.

Başbakan varmış, kulağı duymuyormuş,

Gazi Paşa hazretleri de sabah-akşam içermiş.

Atatürk, Kılıç Ali’ye adamı Çankaya’ya getirmesini söyler.

Misafir geldiğinde, bir de bakar ki Gazi Paşa karşısındadır.

Atatürk,

-Verdiğim emir yerine getirilmezse,

Başbakanın kulağı az duyuyor denirse,

Köylü öküzle ineğini koşmuşsa çifte,

Söyle bakalım Gazi Paşa nasıl içmesin?

**

Aydın’da 29 Ekim günü Cumhuriyet Bayramında

Andımızı adım başı tekrarlayan,

İstiklal Marşımızı baştan sona heyecanla okuyan,

Atatürk’ün Cumhuriyeti emanet ettiği

Atatürk Gençliği,

12 Eylül gençliğinden sıyrılma yolunda olup

Yarınlarımız için güven vermektedir.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum