Avrupa’ya uyguladığımız vize kalkacak!

Avrupa'ya vize uyguluyormuşuz da haberimiz yok…

Uçuyoruz…

Tutabilene aşk olsun.

Vaatlerin dozu artıkça artıyor.

Habertürk programında Avrupa'ya vizeyi kaldıracaklarını ileri sürdü.

Sunucunun " Ama vizeyi onların kaldırması gerekiyor" şeklindeki uyarısına aldırış bile etmedi.

Dil sürçmesi gibi algılayanlar yanılıyorlar.

Sevinçten…

Verilen ödevleri yerine getirdikten sonra ha onlar kaldırmış ha biz kaldırmışız demek istiyor.

Hayırdır?

Bu kıyak size neden yapılıyor?

Türk Milletinin haberi olmadan kapalı kapılar arkasında bir şeyler mi kotarılıyor.

Gene şapkadan tavşan çıkarma…

Yüzümüze, siz İslam dinine mensupsunuz dediklerinin üzerinden çok geçmemişti ki yeniden Avrupa çıpası mı?

Almayacaklarını sizler de biliyorsunuz ama simsarlar devrede…

AB’den Türkiye’ye baktığımızda görüntü şöyledir.

Almanya, AB’nin lokomotif ülkesidir. Türkiye AB’ne alındığında nüfus olarak AB’nin ikinci büyük ülkesi olacaktır. Bazı kararlarda Almanya kadar söz sahibi olmasına yol açabilecektir. Bu, Almanya için kabul edilemezdir. Almanya’dan sonra ikinci kalabalık nüfusa sahip olan Fransa için de kabul edilemez bir durumdur

Bu nedenledir ki “imtiyazlı üyelik” gibi ucube bir sistemi yıllarca dayattılar ve bu günlere geldik.

Adamlar, egemenliklerini seninle paylaşmayacakları için 1960’dan beri bizi oyaladılar.

Bu, hepimizce malum olan bir sonuçken, yeniden ısıtılıp önümüze gelmesi düşündürücüdür.

Biz, bu büyük ülkenin yazını da kışını da gördük. Ülkemizi, yönetenlerini, yönetecekleri çok iyi tanıyoruz.

CHP Grup Başkanvekili ÖzgürÖzel, vizesiz seyahat için ağzındaki baklayı çıkardı ve “Terörle Mücadele Yasası AB'ye uyarlanacak” diyerek iktidara gelmeleri durumunda Terörle Mücadele Yasası'nı değiştireceklerini açıkladı.

Af kokuyor!

Bir bölümünü biz, bir bölümünü de eşitlik ilkesine aykırı gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi…

Bu daha önce de oynanan bir oyundu.

Atatürk’ün partisinin delegeleri tarafından Parti Meclisine (PM) seçilemediği halde Başdanışmanlık makamına getirilen ve iktidar olmaları halinde Dışişleri Bakanı olması kesin gözüyle bakılan emekli büyükelçi Ünal Çeviköz’ün her açıklaması bir açılım niteliğindedir.

Bu teslimiyetçi yaklaşım, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan’ın “Avrupa görecek, bize ‘aferin’ diyecek” sözleri ile destekleniyor.

Çeviköz ’ün 20 Nisan’da ABD basınına verdiği mülakatta; Türkiye’nin İsveç’in NATO üyeliğine koyduğu vetoyu kaldıracaklarını beyan ediyor. Üstelik de tarih vererek: “11 Temmuz’daki yıllık toplantıya kadar bu mümkün!” Çeviköz, devamında İsveç’in PKK/YPG terör örgütlerine desteğinin NATO’da gündeme getirilmesini “ikili sorunları NATO’ya taşımak” sözleriyle eleştiriyor. Türkiye’nin böyle yaparak “Diğer NATO üyeleriyle arasında bir kutuplaşma yarattığını” savunuyor.

Çeviköz, NATO’nun namlularını Yunanistan’dan Türkiye’ye çevirmesini bir tarafa bırakarak, Rusya’yla ilişkilerde “Türkiye’nin NATO üyesi olduğu gerçeğini daha fazla vurgulayacağını” açıklıyor. Kılıçdaroğlu, eşit bir ilişki kuracak, ancak “sürekli olarak Rusya’ya Türkiye’nin NATO üyesi olduğunu hatırlatacakmış”!

Çeviköz, daha önce S-400 füzesi alımına, Rusya’yla ortak nükleer santral yapımına da karşı çıkmıştı. Enerji güvenliğimiz ve ucuz enerji temini için vazgeçilmez olan komşumuz Rusya’ya karşı ABD’nin dayattığı yaptırımlara boyun eğilmesi gerektiğini savunmuştu.

Çeviköz daha önce “Mavi Vatan” kavramının “saldırgan ve yayılmacı algılar yarattığını” savunmuştu. Ayrıca Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki milli çıkarlarını korumak için hayati önemde olan Libya Tezkeresi’ne de hayır oyu vereceklerini açıklamıştı.

Çeviköz bu açıklamalarıyla Türkiye’nin Rusya’yla yakın ilişkilerinden rahatsızlığını sürekli vurgulayan Batı’nın, Kılıçdaroğlu’nda ‘aradığı tam uyumlu müttefiki’ bulduğunu gösteriyor.

Bütün bunların yetmediğini, yetmeyeceğini şimdiden söylemek isterim.

Bunca ABD ve NATO’ya destek mesajlarının arkasından Montrö, Boğazlar ve Karadeniz’deki ABD ve İngiliz beklentilerinin önündeki engeller de çöpe atılacak gibi duruyor.

Montrö Sözleşmesi’ne aykırı olarak geçirilecek bir gemi ile Karadeniz’deki istikrarın bozulup savaş denizi olacağını en iyi Gürcistan ve Ukrayna biliyorlar.

Çünkü Amerikalılar, konuya ilişkin ilk provalarını Gürcistan üzerinden yapmıştı.

2004’deki Saros’un Gül Devrimi ile Gürcistan Devlet Başkanı Eduard Şevardnadze’nin yerine, Gürcistan’a monte ettiği New Yorklu avukat Saakashvili’yi hatırladınız mı?

Rusya’ya gücünün çatmadığını, çatmayacağını bildiği halde Osetya’da Rusları kışkırtarak savaşa girdi.

Amerikalılar, Karadeniz’e girmek için bu oyunu planladılar ama Montrö o zaman da çalıştırıldı ve ABD, istediği sonucu alamamıştı.

Sonrasında gelişen olaylar sonucu canını zor kurtaran Mikhail Saakashvili, Gürcistan’dan kaçtı.

Bir gün duyduk ki Ukrayna’nın Karadeniz’deki liman şehri Odessa’ya 25 bin dolar maaş ile vali olmuş.

Bir Gürcü vatandaşı Odessa’ya vali oldu.

Kimin eliyle oldu bu atamalar,

Müttefikleri Zelenski marifetiyle…

Gördüğünüz gibi Amerikalılar, Ukrayna’yı da manda çıpasına bağlamışlar.

Amerika’dan getirdikleri bir Gürcü’yü, Ukrayna’da vali bile yaptılar.

Ortadoğu'da farklı ve yeni bir döneme giriyoruz.

Küresel politikada da bölgesel politikalarda da işler artık sadece Amerika'nın ya da Batı'nın istediği gibi olmuyor. Çok kutuplu bir sürece şahit oluyoruz. Ortadoğu bunun gerçekleştiği en önemli coğrafyalardan bir tanesi.

Afganistan, Irak, Libya, Suriye ve Yemen bunlardan fazlasıyla etkilenmişti.

Hepsi küresel ve bölgesel aktörlerin çatışma alanlarıdır.

Gürcistan ve Ukrayna’daki yaşananları çok iyi biliyoruz ve bizi de çok yakından ilgilendiriyor.

Batı’nın Ukrayna’daki savaşta elini güçlendirmek ve Rusya’yı zayıflatmak için Rusya’ya Gürcistan üzerinden yeni cephe açma girişimlerinin olduğu da sır olmaktan çıktı.

Dünyaya bir Zelenski ve Saakashvili yetti.

Türkiye versiyonlusuna ne bizim ne de dünyanın ihtiyacı yoktur.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
5 Yorum