Aydın’da Kan, Yakılan Bina Görmedik

Günlerdir şiddete şahit oluyoruz.

Kan revan içinde insanlar, yakılan binalar gördük!

Şiddet, acı, gözyaşı, gaddarlık, acımasızlık, sevgisizlik, çaresizlik gördük.

Her biri için ayrı kahrolduk.

Zihnim tükeniyor. Kelimelerim bitiyor.

Taksim, Ankara, İzmir, Aydın…

Yurdun dört bir yanı.

Hangi birinden başlamalı?

Evet…

Gezi Parkı artık bir sembol haline geldi.

Yaşananları iki ağaca kesimiyle özetlemek doğru değil.

Orada yaşanan, yeşilin, ağacın, çimenin de ötesinde bir şey…

Hükümet, meseleyi sorun olarak değerlendirip makul davranmayınca... Başbakanımız, iradesine karşı çıkan hiçbir itirazı dikkate almayınca... Ve  “Arkamdaki polis bana yeter” sanınca “her şeyi ben bilirim”, “ben yaptım oldu” diyen zihniyete karşı biriken tepki yansıdı.

Meselenin park meselesi ya da ağaç meselesi olmadığını herkes kabul ediyor. İlk başlangıçta gezi parkına sahip çıkmak olarak başlayan ancak daha sonra direnişe dönüşen eylemler, hükümetin kendi söylemleriyle ve yanlış müdahalesiyle tipik bir kalkışma provasına dönüştü.

Sayın Başbakan meşhur balkon konuşmasında;

Herkesi eşit seveceğiz,

Bütün ülkeyi koruyup kollayacağız, demedi mi?

Ne oldu?

AK Parti yerine AKP diyen edepsiz,

Her alkol kullanan ayyaş!

En iyi ihtimalle alkolik!

Demokratik haklar için eylem yapan insanlar çapulcu! Oldu.

İstanbul’da yaşananlar yurdun pek çok kentinde ve Aydın’da da binlerce insan tarafından demokratik bir biçimde protesto edilmişse...

Kadınlarımız, kızlarımız tencere tava protestosu yapmışsa…

İstanbul’daki bir olayı Anadolu’nun 30 küsur kentinde insanlar kendi meselesi görüp harekete geçmişse…

Hükümetin oturup olup biteni düşünmesi gerekir. “Provokatörler işbaşında” demek kafayı kuma gömmektir. Zira o provokatörlere zemin sağlayıp sağlamamak hükümetin elindedir.

Biz karar verdik. Nasıl istersek öyle yaparız. Bu iş bitmiştir” deyip tepkileri görmezden gelmek, sorunu çözmez.

Polisle eylemcileri karşı karşıya getirmek, doğru bir yöntem midir?

Ortada bir sorun görmezseniz yönetemezsiniz. Sorun, olayı sorun olarak görüp görmemektedir.

Bunun en güzel örneğini Aydın’da yaşadık.

Aydın’da da binlerce insanın protestosu vardı.

Aydın polisi itidalli davrandı, müdahale etmedi.

Topluma, insana, doğaya, düşünceye, fikre saygılı davrandı.

İnatlaşmadı.

Yaralamadı.

Gaza boğmadı.

Aydın’da şiddet, acı, gözyaşı, gaddarlık, acımasızlık, sevgisizlik, çaresizlik görmedik.

Kan revan içinde insanlar, yakılan binalar görmedik.

Demek ki zor değilmiş.

Demek ki istenirse oluyormuş.

Diyorum ki;

Keşke her ilimizde Vali Kerem Al,

Her ilimizde İl Emniyet Müdürü Ahmet Turan Temel olsaydı.

Olsaydı da, kan revan içinde insanlar, yakılan binalar görmeseydik.

Aydın adına teşekkürler Sayın valim,

Teşekkürler Sayın emniyet müdürüm.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum