Çerçioğlu’nun son hamlesi: 522 milyonluk imar rantı

Aydın siyasetinde son günlerde yaşanan gelişmeler, aslında yıllardır süregelen bir düzenin aynadaki yansımasıdır. Yıllardır aynı filmi izliyoruz: Plan değişiklikleri, imar oyunları, kamu yararının hiçe sayıldığı rant kavgaları… Ancak bu kez mesele, sıradan bir belediye meclisi kararı değil; doğrudan kamu vicdanını yaralayan, siyasetin kirli yüzünü ortaya seren bir iddiayla karşı karşıyayız.

Kuşadası Belediye Başkanı ve CHP Grup Başkanvekili Ömer Günel’in ortaya koyduğu belgeler, Aydın Büyükşehir Belediyesi Meclisi’nden geçirilen imar revizyonuyla Çerçioğlu ailesine tam 522 milyon liralık rant sağlandığını gösteriyor. Daha da vahimi, bu kararın Özlem Çerçioğlu’nun CHP’den istifa edip AK Parti’ye katılmasından yalnızca iki gün önce alınmış olmasıdır. Yani mesele yalnızca bir imar planı değil, aynı zamanda 344 bin seçmenin iradesine, güvenine ve oyuna ihanettir.

Burada üzerinde durulması gereken asıl nokta şu:
Bir belediye başkanı, siyasi saf değiştirmeden hemen önce ailesine ait otel ve zeytinlik arazilerini imara açtırıyorsa; çevredeki parsellerin yapı haklarını kendi arazisine aktarıyorsa; hatta ödemesi gereken harçları bile belediyeye ödetiyorsa, bu sadece etik bir sorun değildir. Bu, açıkça kamu zararı doğuran bir hukuk meselesidir.

Vatandaşların ve meclis üyelerinin bu plana gösterdiği tepki tesadüf değil. Çünkü toplum artık “rant” kelimesinden bıkmış durumda. İnsanlar çocuklarının park alanlarını, okul yerlerini, yeşil bölgelerini kaybederken; bir ailenin servetine servet katmasına göz yummak istemiyor.

İtiraz gerekçelerine baktığımızda tablo daha da vahim:

  • Yeşil alanlar imara açılmış,
  • Yoğunluk kararları planlara aykırı düzenlenmiş,
  • Okul alanları kurum görüşü alınmadan kaldırılmış,
  • Sosyal donatı dengesi bozulmuş,
  • Teknik analizler yapılmadan planlar onaylanmış.

Kısacası, planlama biliminin ve kamu yararının temel ilkeleri yok sayılmış.

Bu nedenle sorulması gereken kritik soru şudur:

“Çerçioğlu ailesine sağlanan milyonluk rant karşısında, halkın hakkını kim savunacak?”

Evet, bu mesele sadece bir imar planı değildir. Bu, siyasetin nasıl kirli pazarlıklara kurban edildiğinin, çıkar uğruna partiler arasında gidip gelenlerin, koltuk için ideolojisini satanların ibretlik hikâyesidir.

Ama unutulmasın: Bu kentte hâlâ vicdanlı insanlar var. Ömer Günel’in çağrısıyla ayağa kalkan vatandaşlar ve bazı meclis üyeleri, rant düzenine karşı “dur” dedi. Bu ses küçümsenemez, çünkü bu ses halkın sesidir. Şimdi soru şu: Bu sese kulak verilecek ve AK Partili Çerçioğlu’nun imar rantı kararı iptal edilecek mi? Bekleyip göreceğiz.

Ancak bu da yetmez. İtirazlarla sınırlı kalınmamalı; iddialar mutlaka yargıya taşınmalı, kamu zararının hesabı sorulmalı. Aksi halde benzer imar oyunlarının kapısı aralanmaya devam eder.

Son söz:
Bir şehir planı, bir ailenin ya da bir grubun çıkarına göre değil; yüzbinlerce vatandaşın ortak yararına göre yapılır. Eğer bu ilke çiğnenirse, sadece şehirler değil, toplumun geleceği de talan edilir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum