CHP’nin Geçen Yılki Şam Seferi ve Dış İşlerimiz...

T.C tarihimizin komşuluk ilişkilerimizde belki en sıkıntılı dönemini yaşıyoruz.

“Sıfır sorun” derken komşuluk ilişkilerimiz hepten sorunlu.

Ermenistan’ın kapısını çaldık, birkaç kez dayandık,

“Bir millet, iki devletiz.” diyen Azerbaycan kırgın ve temkinli.

Her daim “Rabbena, hep bana” diyen İran bildiğiniz gibi.

Irak ve Suriye Türkmenleri bir el verin diye seslenmekteler.

**

Suriye politikasının acı sonuçlarını yaşıyoruz.

Acı ne kelime korkunç sonuçlarını da görüyoruz.

Suriye’nin yanında İran, Rus ve Çin diklendi durdu.

Türkiye olarak yapayalnız kaldık, bir tek Arap elinin Katar’ı vardı.

600 bin mülteci ülkemizde, kamplarda, bir milyonu da sokaklarımızda…

Özgür Suriye Ordusunun en üst komutanı Selim İdris, paşa paşacık

Katar’ın başkenti Doha’ya ülkemiz üzerinden çekti, gitti.

**

Dünya’da ilk kez sivil pilot kaçırılır, o da bizim THY pilotlarımız.

Beyrut’ta 29 Ağustos günü iki THY pilotumuz kaçırıldı.                                                 

Böylece bir ilkimiz daha oldu.                                                                                                  

**

CHP’nin geçen yıl ki Şam Seferi

Dünü hemen yine unutmayalım,                                                                           

Geçtiğimiz 2012 yılının sonlarında biliyorsunuz,

Gazeteci Cüneyt Ünal,

Suriye’de üç ay hapiste kalmıştı.

CHP Hatay Vekili Refik Arıkan,

Yöre insanı olması ve Suriye bölgesine yakınlığı nedeniyle,

sağladığı bağlantılar sonucu hapisteki gazeteciler için girişimde bulunur.

Bölgesinin AKP vekiline birlikte gitmeyi teklif ettiğinden de söz edilir.

Cevap; “Partime danışayım.”

Vekil ya danışmaya cesaret edemedi,

Ya da icazet verilmemiş olacak ki yanıt gelmez.

Sonuçta CHP’den bir gurup Şam’a gider, gazeteciyi alır ve döner.

Şam’da lider Esat ile CHP heyeti birlikte fotoğraf çekilir.

Esad’ın ülkesine gelen heyetlerle resim çektirme gibi bir özelliğinden

söz edilir ki,

-Esad Abi biz foto çekilmeyelim, kızarlar filan yoksa…

Demek ne mümkün, hal böyle iken,

Vay sen misin resim çekilen!

Çekilen resmin özeti ve bu resimden başka bir resim

çıkarılamayacağından söz edilir.

“Bakanlıkla diyaloga geçilseymiş?”

Nasıl yani? Peki,

Bakanlık o zamana değin ne yapmıştı?

Şunu da bir dinleyiniz efendim;

O günlerde,

Gazeteci Cüneyt Ünal’ın anne ve babası

Cumhurbaşkanlığı ve Başbakanlığa da başvururlar.

Dışişlerinden kendilerine gelen imzasız elektronik posta ile

aileye MİT’e başvurmaları gerektiği bildirilir.

**

BOP eş başkanlığı bir ara makam zannedilir, “Biz, BOP eş başkanlarından birisiyiz.” denilmesinin ardından farkına varılır ki… BOP, Suriye’nin iç savaş sonucunda parçalanması ve bölgede bir Kürdistan Devleti, Sünni, Şii bölgeler kurulması ile son aşamaya gelinecekti ki şimdilik hayal... ABD halkının en başta Irak bataklığında ders alması, Suriye ihalesini kimsenin üstlenmemesi, İran etkinliği sonucunda Beşar Esad’ın ülkesi iç savaşa rağmen bütünlüğünü korumaktadır. Türkiye için de doğru olan budur ve de bir şanstır. BOP Projecileri için umut, şimdilik bir başka bahar mevsimini bekleyecekleri gerçeğidir.

**

Dimyat’a pirince derken, evdeki bulgurdan olmadık çok şükür...

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.