Gökhan SEVİNGÜL

Gökhan SEVİNGÜL

Dünün öcü bugünün gücü: S-400

S-400 Hava Savunma Sistemlerini bilmeyeniz yoktur herhalde! Ülkemize gelişi kadar gelme aşaması da çok konuşulan bir konu oldu.

Recep Tayyip Erdoğan’ın siyasi hayatında yaptığı en iyi dış politika hamlelerinden biri diyebiliriz. Halk tabiri ile dosta güven düşmana korku salan bir hamle oldu.

Gelin biraz bir efsaneye dönüşen, S-400’leri biraz yakından tanıyalım. Kısacası S-400'ler insanlı ya da insansız her türlü hava aracının yanı sıra hem seyir hem de balistik füzeleri imha etme kapasitesine sahip. Azami menzili 400 kilometre, ulaşabildiği en yüksek irtifa ise 30 kilometre. Ayrıca, her hedefe iki füze kilitleyerek, eş zamanlı olarak 80 hedefi vurabiliyor. Bu derece etkili bir silahın ülkemize gelmesi hiç de kolay bir süreç olmadı. S-400 gelişi için ülkemiz diplomatik ve ekonomik açıdan zor bir süreçten geçti.

S-400’ün ülke gündemine gelmesi; Türkiye 2011'de başlayan Suriye'de iç savaşında Şam yönetimine karşı muhalifleri destekledi. 2012’de Türkiye ve Suriye sınırında şehirlerde sivil vatandaşlarımızın hayatını kaybetmesi ile Türkiye, NATO’dan hava savunma sistemi talebinde bulundu. Bunun neticesinde 5 farklı ülkeden ülkemize Patriot ve SAMP-T hava savunma sistemleri geçici olarak ülkemize yerleştirildi.

Türkiye, bulunduğu coğrafya gereği,’’ geçici’’ olan tüm unsurların ona bir sonuç sağlamayacağının farkındaydı. Nitekim öyle oldu.

Suriye İç Savaşı 2013’te Türkiye’nin iç ve dış güvenliği açık bir tehdit haline alması sonrasında, Türkiye sınır ve bölge güvenliğini sağlamak adına terör örgütü kabul ettiğimiz, sözde Halk Savunma Birlikleri'ne (YPG) yönelik 2018'deki Barış Pınarı ve 2019'daki Fırat Kalkanı harekâtları sonrası, İspanya dışında tüm ülkeler bu sistemleri geri çekti. Böylece geriye sadece Adana'daki İspanya'ya ait Patriot füzeleri kaldı.

Ankara’nın tarihte benzer nedenlerden dolayı karşılaştığı ‘’geçici’’ çözümlerin bir fayda getirmeyeceği kanısı ile kalıcı çözümler için yeni stratejik masalar yoluna gitti.

Savunma sanayisinde adeta devrim yapan Türkiye, hava savunma sanayi konusunda bir şekilde etkin hızlı çözümler için yeni stratejiler geliştirme yoluna gitti.

NATO'nun en büyük 2. Askeri gücü olan Türkiye’nin ‘’geçici’’ çözümler ile kaybedecek zamanı yoktu.

İlk olarak Çinliler ile masaya oturuldu fakat ABD’nin yaptırım listesine takıldı,

Sonra ABD yapımı Patriot sistemleri ise hem pahalı olması nedeniyle ABD’nin satmaya yanaşmaması nedeniyle rafa kalktı.

Pes etmedik!

SAMP-T için Fransa- İtalyan yapımı için hamle yaptık!

Esad Suriye'si ve Rusya ilişkilerinin bütün olduğu bir zaman diliminde, Ankara’nın hem muhalifleri desteklemesi hem Rusya ile diplomatik ve stratejik olarak devam ettirdiği süreçte Rus Savaş uçağının ülkemizin hava sahasını ihmal etmesi sonrasında düşürülmesi, Ankara-Moskova hattını adeta yangın yerine çevirdi. Bu olayın arka yüzünün nerelere dayandığını bu süreç sonrasında gördük yaşadık.

Nitekim, Cumhurbaşkanımız Erdoğan – Rusya Başkan’ı Putin’i bu tuzağa düşmemelerindeki en önemli husus bilge ve kararlı duruşlarıdır.

Yıl 2017’i gösterdiğinde Ankara ve Moskova’nın ülkemizin ve bölgenin kaderini etkileyecek en önemli anlaşmayı imzaladı. ‘’ S-400 Hava Savunma Sistemi’’ artık kalıcı olarak Türkiye’nin idi.

Başta NATO Müttefiklerimiz olmak üzere, Amerika’nın F-35 ile adeta silah ambargoları ile bedel ödetmeye çalıştığı Türkiye bu riski dün almasaydı bugün Tel Aviv füzeleri şehirlerimize yakıp yıkabilirdi.

Tel Aviv yönetimi son yıllarda kendi gücünü test ediyor,

Filistin’de hava savunma sistemi yok, sonuç kan ve gözyaşı…

Suriye’de hava savunma sistemi yetersiz sonuç kan ve gözyaşı…

İran’da yetersiz hava savunma sistemi sonuç kan ve gözyaşı…

Katar’da tek tuşla kapatılan PATRİOT hava savunma sistemi sonuç enkaz.

Türkiye’nin gücü S-400 ve milli savunma sanayinin gücü ile şekillenen hava savunma sistemimiz ‘’ÇELİK KUBBE’’ dünyaya net bir mesajdır.

İsrail’e deneme tahtası olmadığımızın açık net göstergesidir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.