Eleştiri bir haktır

Toplumun önüne çıkan her insan ister siyasetçi olsun ister gazeteci olsun ister yerel yönetici olsun eleştiri kültürüne açık olması gerekir. Zaten eleştiriye açık olmayan bir insan hiçbir şekilde başarılı olamaz. Çünkü öz eleştiri insanı yanılgılardan kurtarır. Bir Alman atasözü var “”Keskin bıçak olmak için çok çekiç yemek gerekir”” der.

Toplum önüne çıkan kişinin de elbette bunları bilmesi gerekir. Bizlerin gazetelere yazdığımız yazıları her vatandaştan övgü alırsak mutlaka bir noksanlık var demek. Ama övgünün yanında eleştiride alırsan hatanı görür ve ona göre davranışını düzeltirsin.

Ama eleştiriler bazen maksatlı ve ön yargılıysa bu eleştiri değil art niyetliliktir. Buna rağmen toplum önünde olan insanlar sabırlı olmaya mecburdur. Yine bir atasözünde “”Taşı delen suyun gücü değil, damlaların sürekliliğidir”.” der. Bizlerde eleştiri yapanlara sadece sabırla teşekkür edeceğiz. Bunu yapmaya da mecburuz. Ama bu sabrı gösterirken de bildiğimiz doğruları da anlatmaya ve yazmaya devam edeceğiz.

Yirmi yılı aşkın bir zaman diliminde Aydın 24 Haber de köşe yazarlığı yapıyorum.

Yirmi yıldır bildiğim doğruları yazmaya çalışıyorum.

Gazeteci kime denir?

Gazeteci, yanacağını bile bile, ülkesini aydınlığa çıkarmak için savaş verendir.

Gazeteci,

Birilerinin egosunu tatmin etmek için değil, toplumun iyiliğini mutluluğunu, huzurunu, refahını düşündüğü için korkusuz-çıkarsız haber yapandır.

Gazeteci,

‘Benden isen yaşarsın, değilsen yanarsın’ diyenlere pabuç bırakmayandır.

Gazeteci, nasıl olmalı derseniz,

Gazeteci,

Cumhuriyet’in ilke ve değerlerini savunmaktan, çekinmeyenlerin mensubu olabileceği bir sıfattır.

Gözünü ateşten sakınmayanlardır gazeteciler. Büyük ve onurlu insanlardır.

Aydın 24 Haber sitesinde haftada bir defa  günün önemli olayları hakkında görüşlerimi yazıyorum. Elimden geldiğince 'yandaş' değil, doğrudan yana olmaya çalışırım.

Ama bir bakıyorsunuz yıllarca kişi veya kurum hakkında yazdığı bu ağır ithamlar ve suçlamaları bir bakıyorsunuz bundan vazgeçerek o kişi veya kurum hakkında bu defa methiler diziyorlar. Eleştirdiğin kişi bu kadar iyiydi senelerce neden ağır eleştiride bulundunuz. Şimdi hiç sıkılmadan nasıl methiler yazıyorsunuz. Gerçekten gazetecilik açısından utanılacak bir durumdur bu.

Bir kooperatif başkanı hakkında soruşturma açılmış başkan bunu hiç önemsemiyordu. Kendisine bu durumu "gazeteciler ve basın duyarsa bunları yazarlar o zaman zor duruma kalırsın" dedim. Başkan, “Benim hakkımda yazı yazamazlar yazmak isteyeni yanıma çağırır cebine iki yüz lira koyarım o iş kapanır” şeklinde verdiği cevap inanın kanımı dondurdu.

Gücü elinde tutan etkili ve yetkili güç odakları kendilerine göre yalaka ararlar. Çok çabuk da bulurlar. Yetkililer bu tipleri ellerinde joker gibi tutarlar.

Toplumumuzda farklı insan tipleri mevcuttur.

Kendileri yalakalık yaptığı halde, bazılarına yalaka diye hemen iftira atarlar.

Anlayacağınız hırsız hem kaçar hem de önden kaçana “Hırsız kaçıyor yakalayın” dermiş.

Bazıları da ar, namus, vicdan der ama iş yararı ve çıkarı olunca bunları unutur.

Ben öylelerini tanıyorum ki söylem ve eylemlerinde doğruluğu dürüstlüğü kimseye bırakmaz yalan riya iftira, bitmeli der. Ama bildiğini okumaya devam eder.

Sözlükler yalakalığı şöyle tarif ederler:

(Dalkavukluk, arsız ve sırnaşık tipler) olarak tarif ederler.

Üç kuruşluk çıkar için onurunu ve kalemini satanlar yok mu?

Gücü elinde tutandan aldığı cesaretle ve ona bağlı olarak karşı tarafa saldırırlar.

Bunların neresinden tutarsan tut mutlaka kirlenirsin.

Çünkü bir yazarımızın dediği gibi bu beslenen yalakaların “beslendikleri yalak, gıdaları ise yaldır.”

Behram Ataol derki:

Yalan dolan yazıp çizen

Güçlüye övgü düzen

Dün dinsizim diye gezen

Bugün Müslüman olmuştur.

Güçlü siyasetçilerin ve liderlerin her yaptığına alkış tutan onunla ağlayıp onunla gülen, takla güvercinler gibi liderin önünde takla atanlar, kraldan fazla kralcı olanlar cellât ve akbabalara benzemektedir.

Bu tipler gurur ve onur duydukları işlerinin yalakalık değil görevleri olduğunu sanırlar.

Medyada ve televizyon programlarının başındadır.

Yalakalar çıkarcılar dönekler çevremizi pek çoktur

Çok sevdiğim bir anonim dörtlüğü var.

Namert sofrasında balı yemeden

Cömert sofrasında yala razıyım

Teberru ile ipekli giymeden

Kendi kazandığım çula razıyım.

O nedenle fırıldak olup güçlünün önünde el etek öpme değil.

Yine çok sevdiğim bir söz:

“Kişilikli ayakta durmak, diz üstü onursuz yaşamaktan daha iyidir.”

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum