Gerçek CHP’liler galip gelecek!

Değerli okurlar, çağdaş demokrasilerde vatandaşların görüş ve iradelerini bir araya getirilmesi ve yönlendirmesi siyasal partiler tarafından yerine getirilmektedir. Siyasi partiler bu görevlerini, bireyleri belli görüşler ve önderler etrafında toplamak ve bireylerin özlem ve görüşlerini devlet yönetimine yansıtmak yoluyla gerçekleştirmekte ve bu sayede demokrasinin gelişmesine yardımcı olmaktadırlar. Bundan başka, iktidar ve muhalefet görevlerini yapacak siyasi kadroların hazırlanması ve bunların seçilmelerinin sağlanması da yine siyasi partiler eliyle gerçekleştirilmektedir. İşte bu nedenlerden dolayı, günümüz demokrasi anlayışı, “partiler demokrasisi” olarak nitelendirilmektedir.

Milletvekilleri, belediye başkanları, il başkanı ve ilçe başkanı aday kim olursa olsun halkı kucaklamalı, partilileri herhangi bir ayırıma tabi tutmadan birlik ve beraberliği ön plana çıkararak bir yumruk gibi birleştirici bütünleştirici olması gerekir.

Günümüzde emperyalist sömürücülerin ve yerli ortakları bir yandan cumhuriyet, laiklik ve devrim yıkıcılığı yaparken bir yandan da buna tepki olarak karşılarına bilenmiş cumhuriyet ve devrimleri özümseyen yurtseverleri yaratmaktalar. Bunu iyi değerlendirmesi gereken de siyasal parti ve liderleridir.

İllerde seçilen il başkanı ve ilçe başkanı hiç vakit kaybetmeden hemen kolları sıvamalı köy köy, ilçe ilçe hatta belde ve ev ev ziyaret ederek parti programını ve iktidarın halkı nasıl kandırdığını vatandaşa anlatmalı. Birde bu konuşmalar halk tarafından inandırıcı bulunması şarttır.

Siyaset bilimi toplumlarda çatışma halinde olan konuları uzlaştırmaktır.

Siyaset her şeyden önce bir yönetme sanatı veya bilimidir.

Bazı belediyelerde veya siyasal iktidarlarda gücü ve iktidarı ele geçiren faşist ve tutucu yönetim, korku imparatorluğu kurarak direnenleri ve ulusalcıları tasfiye etmeye çalışırsa bu olay belediyelerin ve zor bacıların sonunun geldiğini gösterir.

Çünkü…

Etki, tepkiyi doğurur.

Zulüm, isyanı doğurur.

İşte partilileri sucu bucu diye ayırıp, “bana hizmet etsin” dersen olacağı bu olur.

Bütün illerde halktan kopuk, samimiyetsiz, çapsız, olayların gerisinde kalan, halkla karışıp kaynaşmayan, siyaseti meyhanelerde arayan biatçı ve çıkarcılardan CHP’ye hayır gelmez.

Bu anlamda Aydın CHP’de çok garip olaylar oluyor.

CHP Efeler İlçe Başkanlığı delege seçiminde beyaz zarfın içine atılan oylardan mavi listenin görüneceği gerekçesi ile şeffaf olan beyaz zarfın değiştirilmesi ve oy verme işlemi sırasında Mavi Liste’den gözlemci bulundurulması isteği yerine getirilmediği için adaylardan Altan Kemerci çekilmek mecburiyetinde kaldı. Haliyle, Polat Bora Mersin’in hazırladığı liste kazanmış oldu.

Çanakkale- Çan, Sivas- Divriği, Adana- Ceyhan ve birçok yerde usulsüz yapılan delege seçimlerine dur diyen CHP Genel Merkezi Aydın’da usulsüz yapılan delege seçimine müdahale etmedi.

Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk, “fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür” nesillerin yetiştirilmesini istemiş. Birilerinin değil, kendi benimsediği fikre, kendi geliştirdiği vicdana, kendi ürettiği irfana sahip olmasını istemiştir gençlerin. Atatürk’ün iki emanetinden biri olan CHP’de parti üyelerinin fikirlerine, vicdanlarına, irfanlarına ipotek kondu.

İşte bu koşullarda yapıldı CHP Efeler İlçe Kongresi. Kongrede Polat Bora Mersin’in aday olması bekleniyordu ama “gizli el” devreye girdi ve Süha Bayırlı aday yapılarak Efeler’in yeni ilçe başkanı oldu.

CHP Efeler İlçe Başkanı Süha Bayırlı, daha önce Aydınspor 1923 Spor Kulübü’nün başkanlığını yaptı. Bir süre sonra başkanlığa Hüsamettin Artan seçildi. Artan, Süha Bayırlı’nın evi için satın aldığı mobilyaların faturasını kulübe ödettiğini açıkladı. Hatta Aydınspor 1923’e ödetilen mobilya faturası gazetelerin sayfalarını süsledi. Bu ciddi iddia karşısında suskunluğunu koruyan Süha Bayırlı sessiz kalmak suretiyle bir yerde suçu kabul etmiş oldu. Böyle birinin CHP Efeler İlçe başkanı yapılması size de şaşırtıcı gelmedi mi?

CHP’nin düştüğü bunun gibi durumlar gerçek partilileri derinden üzüyor. Uzun yıllar CHP’ye emek vermiş kişiler partiye kırgın. Aralarında “Hem Aydın Büyükşehir hem de Efeler belediyeleri kaybedilecek” diyenler var.

Cesur ve onurlu bir gazeteci olan karanlıkta yaşayan yarasalar tarafından katledilen Uğur Mumcu şöyle demiş:

"Haklıdan yana değil, güçlüden yana olanlar korkak ve kaypak olurlar. Güç merkezi değiştikçe dönerler; fırıldak olurlar."

Bugün yaşadığımız güzel Aydın’ımızda bu çıkarcılardan çok görüyoruz. Çıkarları gereği güç merkezine methiyeler düzüyorlar.

Bu ve benzer nedenlerle partiye gönül verenlerin önemli bir bölümü partiye küs. “Bu kötü gidişata dur diyecek bir yetkili çıkmayacak mı? Atatürk’ün koltuğunda oturanlar bu dağınıklığı derleyip toparlamayacak mı?” diyorlar.

Halk AKP’ye ve din istismarcılarına rağmen cumhuriyete sahip çıkıyor ve çıkmaya da devam ediyor. Ülkemde bu denli olumsuzluk varken her gün fakirin ve emeklilerin üzerine geçim sıkıntısı çökerken CHP iç sorunlarıyla uğraşıyor.

Bu böyle sürüp gitmez, gitmemeli.

Yurtseverler, gerçek CHP’liler bir gün mutlaka galip gelecek.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
7 Yorum