Gülmüyor bu yürek!

Gün ağarınca her yer aydınlık olur zaten…
Ya günün aydınlığına rağmen karanlıklar varsa…
Ya hâlâ güpegündüz olmuşken zifiri karanlığa gömülen varsa…

Ne kadar yeşil vatanımızı cayır cayır yakıyorlarsa…
Aydın, Manisa, Antakya, Bilecik, İzmir Seferihisar yanıyorsa…
Ormanlar, zeytinlikler, bütün canlı ve bitkiler yanıyorsa…
Ciğerlerimiz paramparça, yüreğimiz kanıyorsa…

Hadi bakalım gül!
Gül, neşeli ol ve oyna…
Bodrum’da, Didim’de, Antalya’da, Kuşadası’nda…
Tatilin, eğlencenin tadını çıkar.
Hadi bakalım, vur patlasın, çal oynasın…
Hadi, hadi, ne duruyorsun? Zil takıp oyna!
Boş ver yanana, bırak şu yangına…
Umurumda mı dünya?
Oyna, oyna… Zil takıp oyna!

Manzara bu… Felaket bu… Cinayet bu!
“Gül” diyorsun, “günaydın” diyorsun…
Ben gülemem… Harap olmuş, yakılmış ormanların içinde;
Ne bir nefes, ne bir yeşil ağaç…
Ne de kayalardan akan pınarlar kaldı…
Cennet vatanım cehenneme döndü.
Yazım kışa döndü, gündüzüm gece oldu…
Güzelim gül bahçeleri soldu, yandı, kurudu.
Virana döndüm dostlar, gözyaşlarım kurudu.

Gül gülmedi…
Bülbül gülmedi…
Gül, bülbüle;
Bülbül güle,
Yâr olmadı gitti…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
4 Yorum