Mehmet KIZILASLAN

Mehmet KIZILASLAN

İntihar Eden Edene Batıyor Köylü

 

İntiharların arttığı ve basına yansıtılmaz hale geldiği, Nazilli’nin köylerinde portakalın kilosu 35-40 kuruşa kadar düştü.

Bir meyve suyu fabrikasının bölgede alım yapması halinde, en küçüklerinin bile kilosunun 25 kuruştan satıldığı portakalın, şu günlerde iyilerinin kilosunun bile 35-40 kuruştan alıcı bulmakta zorlandığı görülüyor.

Portakal üreticisi perişan cinnet geçirme aşamasında.

Diğer yandan geçimini hayvancılık la yapan ailelerin hali de perişan.  Altı aydan fazla bir süredir hayvan satış rakamları çok düşük. Nazilli ve köylerinin hayvancılık alımı ve satımından gelirleri neredeyse sıfırlanmış durumda.

Samanın 95 kuruş, hayvan yeminin 90 kuruş, yoncanın 100 kuruş olduğu bir ortamda; sütün litresi 80 kuruşa üreticiden alınıyor.

Süt üreticiliğinin de komada olduğunu, ama çaresiz köylülerin bu işi terk etmek istemeleri halinde ineklerine alıcı bulamadıkları gözlenmektedir.

Zeytin üreticilerine bir şey diyemiyorum. Onlar zeytin satılmaz ise yağ çıkarıyorlar 4,3 liradan yağlarını satmaya çalışıyorlar satamazlarsa da, zamlanacağı günün hayali ile yaşıyorlar.

Şimdi efendiler, tuzu kurular, memleketi yönetenler, Meslek odaları yöneticileri, Ticaret odaları yönetim kurulları, Sanayi odası yöneticileri, bu bölgede idareci olanlar, bu bölgenin tüm vekilleri nerdesiniz? Ne yapıyorsunuz?

Bu insanların dertlerini yukarıda sırça köşklerinde rahat ortamlarda yaşayarak anlamaya çalışanlara, bunları anlatıyor musunuz? Sizler çare arıyor musunuz? Bulamıyorsanız alın sizlere çare, alın sizlere çözüm.

Bu ülkenin köylülerinin sorunu ancak Devlet garantörlüğünde köylü üretim şirketlerinin kurulması kurtarır.

Köylü ortaklı bu şirketlere devletin garantörlüğü ve ortak olması gerekir. Bu şirketlerin kurdukları fabrikalarda köylünün ürünlerinin işlenmesi gerekir. Bu ürünler üç gün ya da bir ay içinde değil de, işlenerek bir yıl, iki yıl içinde tüketilebilecek hale getirilmesi gerekir.

Sanayi odaları, Ticaret odalarının yönetim kurulları sizlere sesleniyorum; kendinizin ya da üyelerinizin yararlanacağınız saraylar ya da kiraya vereceğiniz işyerleri yapacağınıza, sırtından geçindiğiniz bu köylünün ürünlerini işleyecek örnek fabrikalar kurulmasına öncü olunuz.

Vekillere sesleniyorum; iktidar sizdeyse ya da değilse, bu sorunu yukarıya taşıyınız. Yukarı da bulunanlar da, Devlet köylü ortaklığı denilen ve köylünün parasının batmayacağı yeni bir üretim seferberliği başlatsınlar.

Belediyeler sizlere sesleniyorum; Şehrinizin giriş ve çıkışlarında, köylünüzün ürünlerinin pazarlandığı merkezler, sürekli panayırlar, sürekli köylü pazaryerleri kurunuz.,

Bugün köylümüzün geldiği bu çıkmazdan kurtarılmaması halinde, köylümüz bankalardan aldığı kredileri ödeyemeyecek. Tapuları yabancı bankalara geçecek. Köylümüz cinnet geçirecek. Çok canlar yanacaktır. TV kanalları da bu cinneti gizleyemez duruma geleceklerdir. Her gün intihar haberi almaktan bıktık artık.

Ey tuzu kurular, Ey bu köylünün, milletin efendisi olduğunu söyleyip de kendileri bizim efendimiz olanlar. Çare bulun çare. Köylü batıyor. Köylü batarsa, bilmem artık ne olur.

Onu da siz düşününüz.  Saygılarımla.             

      

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.