Mürşit Canbeldek

Mürşit Canbeldek

Kokuşmuş Bir Toplum Yapısına Doğru..

Kuşadası yolunda tekne motoru tamirinden dönen Aydın sanayi esnafımızdan ismi bizde saklı şahıs özel otosu ile kendi yolunda seyrederken karşı yönden fakat ters yoldan gelen bir yolcu minibüsüyle çarpışır. Özel oto çok şiddetli darbe yer ve sürücüsü de hastanelik olacak şekilde yaralanır. Kabahat 8/ 8 ters yolda seyreden minibüse ait iken yalnız olan ve hastaneye kaldırılan esnafımıza yüklenir. Gıyabında tutulan kaza raporu mağdurun aleyhine olacak şekilde düzenlenir. Düzenleyen de o bölgede yetkili olan bir astsubaydır.

Gümbür gümbür imanlı nesil geliyor diye övündüğümüz bu toplum yapısıyla biz ancak haklıya haksız haksıza da haklı muamelesi yaparız hiç de içerde bir yerlerimiz sızlamaz.

17 Aralık günü rüşvet yolsuzluk kara para aklama gibi tamamen beytülmalden bişeyler götürme fiiliyle hükümet suçüstü yakalanmıştır. Sorumluluk taşıması gereken yetkililer suçluların peşine düşeceklerine savcıları polisleri görgü şahitlerini susturmaya görev yerlerini değiştirmeye ve haber kanallarına sansür uygulama yollarına sapmışlardır. Habertürk TV kanalına bizzat Başbakan’ın telefon etmesiyle MHP liderinin banttan geçen bir haberine müdahale ediliyor ve bant ortadan kaldırılıyor. Hükümet ile hiçbir resmi bağı olmayan özel TV kanalı “emredersiniz başbakanım” cevabıyla tepedeki kokuşmuşluğa dahil oluyor. Bu dünyanın en kokuşmuş hali karşısında genel yayın yönetmeni Fatih Altaylı “üstümüzde böyle bir baskı varken ne yapacaktım Cüneyt” diyerek güya kendini şerefli bir iş yapıyor olmaktan ayrılmamış farzedebiliyor…

Başbakan’ın oğlu babasının zalimce kullandığı güç sayesinde bulaştığı pisliklerden arındırılıyor ve herkesten de “evet ya! O artık tertemiz” demesi bekleniyor. Gelen haberlere göre Urla belediye sınırları içinde ve kaçak olarak inşa edilmiş villalardan Başbakan’ın çocuklarına hediye edilmiş iki tanesi için özel talimatlar telefonla veriliyor. Hem de “selamünaleyküm” girişiyle başlayan telefon görüşmesi internet ortamında herkes tarafından dinlenebiliyor. Ve yine gelen haberlere göre bu kaçak villaların yıkım kararı çıkmış ve 80 bin lira da Belediye bütçesinden ödenek ayrılmış vaziyette iken fayans siparişleri büyük bir cüretle verilebiliyor. Her gün hükümetin pis işlerine ve Başbakan’ın küçük işlerle bizzat ilgilenen telefon görüşmelerine şahit oluyorken hala daha dinden imandan bahseden nutuklar dinleyebiliyoruz. Utanma başını öne eğme erdeminin zerresi kalmamış bir hırsız ekiple karşı karşıyayız. Bu kadar kokuşmuşluğa rağmen olan bitenler hakkında “ne olmuş yani” diyerek kokuşmuşlukta bir adım öne geçen seçmen tipi bizi üzen tek hadisedir. Demek ki o seçmenin de değer yargıları tükenmiş, millet olma özelliğini kaybetmiş kısacası tefessüh etmiştir. Yani “kokuşmuştur.” Zaten Tayyip Erdoğan’ın da güvendiği kokuşmuşluk çukuruna gönüllü atlayan bu kalabalıktır. Öyle bir kalabalık ki; “yargı organlarına lüzum yok bize Tayyip’in lafları yeter” demektedir. Adalet bu saatten sonra yürürlükten kalkmıştır. Cübbelinin dediği gibi yakaladığı hırsıza polis “yürü karakola” diyor. Hırsız da “yürü sandığa” diye cevap veriyor.

İstiklal harbinin başında İngiliz muhipler cemiyetinin en kıymetli üyeleri olan Hürriyet ve İtilaf fırkası; “İstiklal harbine ne lüzum var şimdi şehrinize gelen yunan birliklerine misafir gibi davranın” telkinleriyle sütü bozuklardan olduklarını ispat etmişlerdi. Başta kokuşmuş Mustafa Sabri Efendi olmak üzere İskilipli Atıf Efendi gibi din adamı kılıklı hainler Libya’da Ömer Muhtar’ın karşısında ve İtalyan generali Rodolfo Graziani’nin yanında yer alan hain sarıklı Müslümanlar gibidir. Ömer Muhtar filmini seyrederken üzüntüsünden ağlayan Müslüman kardeşim Ömer Muhtar’ı Graziani’ye satan başı sarıklı ve sakallı hem de şeyh kılığında hainlerdi. Hiç düşünmeyecek misin? Bizim istiklal savaşımızı küçümseyen ve bizi biz olmaktan çıkaran şu karşında duran bir avuç tefessüh etmiş yani kokuşmuş münafık şeytanlar olamaz mı? Bu hükümetin kendini savunma yolu bile kokuşmuş olduğunu ayan beyan ortaya koymuyor mu? Seni her türlü pisliği kabullenecek kıvama getiren bu gübre yığınından uzak dur. Belki kurtuluş imkanı bulabilirsin. Mekke fethedildikten sonra akıbetin ne olur bilinmez. Hainlere kucak açanlar hain muamelesini hak ederler..

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
7 Yorum