
Fügüran TÖZ
Mavi Ada mı, birahane mi?
Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu, geçtiğimiz günlerde Kuşadası’nda yeni açılan Mavi Ada Bistro’yu yerinde incelemiş. Paylaşımında da şöyle demiş:
“Bayramda hizmete açacağımız Mavi Ada Bistro’yu yerinde inceledik. Aydınlılara nefes aldıracak, denizle iç içe bu yeni sosyal yaşam alanı şehrimize çok yakışacak.”
Açık konuşalım mı başkan? Biz de Servet Bey’le gittik, gördük o çok övülen yeri. Evet, denizle iç içe. Evet, konumu şahane. Ama bu bir sosyal yaşam alanı mı, yoksa Büyükşehir Belediyesi eliyle organize edilmiş bir birahane mi? İşte orası tartışılır.
Bakın, Kuşadası sıradan bir sahil kasabası değil. Burası, Türkiye’nin dünyaya açılan nadir pencerelerinden biri. Yani bu kente yapılacak her yatırım, atılacak her adım Aydın’ın vizyonunu, ufkunu yansıtır. Ama gelin görün ki, Aydın Büyükşehir Belediyesi deniz kenarına yaptığı bu işletmeyle resmen Kuşadası’nın gastronomi mirasına ve kültürel değerine koca bir çelme takmış.
“Mavi Ada Balık Restoran” adıyla balık çeşitleri ve deniz ürünleriyle hizmet veren bir mekan var orada. Alkollü içecek servisi de yapılıyor ama işin ruhu belli: Deniz ürünleri, Ege mezeleri… Mavi Ada Balık Restoran dururken şimdi hemen yanı başına, ‘bistro’ diye yutturulmaya çalışılan bir birahane açılmış.
Oysa Kuşadası’nın kendine özgü lezzetleri, yaşatılması ve dünyaya tanıtılması gereken zengin bir mutfak kültürü var. Pazı sarması, zeytinyağlı enginar, deniz börülcesi, turp otu salatası… Unutulmaya yüz tutmuş tarifler ve eşsiz tatlar. Hani gastronomi turizmi? Hani yerel mutfağın desteklenmesi? Hani kente özgü kimlikli mekânlar? Onun yerine, Belediye eliyle açılan bu birahanede patates kızartması, nugget ve bira üçlüsü… Kusura bakmayın ama bu, Kuşadası’na hiç yakışmamış.
Mesela ne yapılabilirdi?
Oraya bir Kent Lokantası açılsaydı, Kuşadası’nın yerel yemekleriyle, nüfusunun yarısı 65 yaş üstü emekli olan bu kente fena mı olurdu? Elbette yakışırdı. Ama nerede onlarda o sosyal belediyecilik anlayışı… Ben de galiba fazla şey istiyorum. Zira Mavi Ada Balık Restoran personelini düşük ücretle çalıştıran, o düşük ücreti bile zamanında ödemeyen bir anlayıştan sosyal belediyecilik beklemek biraz hayal oluyor.
Asıl mesele burada işte: vizyon. Belli ki bu vizyon Büyükşehir yönetiminde yok. Olmadığını yıllardır söylüyoruz, bir kez daha gördük. Deniz kenarına sosyal yaşam alanı açıyoruz diye başlayıp, sonunda içki odaklı bir işletmeye dönüştürmek; hele ki bayram öncesi “nefes aldıracak” diye sunmak başlı başına ironi. Memlekette nefes alacak bir park, çocukların oynayacağı bir bahçe yapmadan, “gelin burada bira için” demek sosyal yaşamı geliştirmek değil, sosyal alışkanlıkları tek tipe indirgemektir.
Sayın Başkan Çerçioğlu’na naçizane tavsiyemizdir:
Bir dahaki sefere sosyal yaşam alanı yapmayı düşünürseniz, Kuşadası’nın yerel mutfağını yaşatan; kabak çiçeği dolması, zeytinyağlı enginar, turp otu salatası gibi lezzetlerin modern sunumlarla servis edildiği, sanatçıların sahne alabileceği, çocukların özgürce oynayabileceği, ailelerin keyifle vakit geçirebileceği bir halk bahçesi yapın. Hem Aydınlıya gerçekten nefes olur, hem de Kuşadası’nın ruhuna yakışır.
Yoksa bu gidişle memleketin her deniz kenarı köşesi “bistro” tabelasıyla birahaneye dönecek. Unutmayın, her deniz kenarına masa açmakla sosyal yaşam alanı olmaz. İçine biraz kültür, biraz vizyon, biraz da memleket sevdası katmak gerek.
Sevgiyle Kalın…

Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.