Aydın siyasetinin iç yüzü her geçen gün biraz daha aralanıyor. Ortalık öyle kokmaya başladı ki, artık burnumuzu tutacak hal kalmadı. Yolsuzluklar, imar kıyakları, tehditler, peşkeşler… Ne ararsan var.

Geçtiğimiz gün, Aydın Büyükşehir Belediyesi’nin emekli bürokratlarından İbrahim Gürdal, sosyal medyada ve katıldığı bir YouTube yayınında öyle şeyler söyledi ki, yer yerinden oynaması gerekiyordu. Adam Muş’tan geliyor, Aydın’da mafyalaşıyor, sonra da Aydınlıya racon kesiyor! Ama garip memleket işte… Yine herkes sağır, yine herkes dilsiz.

Ne dedi Gürdal?
Efeler’in Kızılcaköy Mahallesi’nde, Başkan Özlem Çerçioğlu’nun sekreteri Gökçen Çavuşoğlu’nun eşi ve aynı zamanda CHP Aydın İl Başkan Yardımcısı olan Ozan Çavuşoğlu’nun havuzlu, perguleli, milyonluk süper lüks bir villası olduğunu açıkladı. Üstelik kaçak! Ruhsat yok, izin yok. Kendi mülkünde tek bir sundurma bile yapsan belediye zabıtası kapına dayanır ama iş siyasetin arka bahçesindeyse, koca villalar dikilir, perguleler gölge yapar.

Ve işin en vahimi… Gürdal’ın iddiasına göre, bu iş ortaya saçılınca Çavuşoğlu kendisini ölümle tehdit etmiş.
“O pergule bile yıkılırsa, Gürdal’ın ölümü yoldadır. Tetikçisi bile hazır!” demiş.

Buyurun buradan yakın.

Şimdi sormazlar mı adama; sen bu cesareti kimden alıyorsun Ozan Çavuşoğlu? Çerçioğlu’ndan mı? Yoksa Çerçioğlu’nun gölgesinde mi serpildi bu kibir, bu pervasızlık? Hangi siyasi kalkan, hangi imar kıyağı, hangi belediye bağlantısı seni bu kadar rahat konuşturuyor?

Dahası…
Bu milyonluk villayı hangi gelirle edindin?
Sen işçi misin, çiftçi misin, iş insanı mısın?
Gelirin ne, mal varlığın ne?
Kaçak yapı için milyonlarca lirayı kim harcar?
Ve kim cesaret eder belediye sınırları içindeki kaçak yapıya?

Eee, “Kıratın yanında duran ya huyundan ya suyundan” demiş atalar. Boşuna mı demiş? Çünkü kişi kiminle oturup kalkarsa, onun huyunu kapar. Şimdi bir düşünün… Çerçioğlu ailesinin Çakırbeyli’deki o meşhur malikanesi de kaçak değil miydi? Kaçak olmasına rağmen dokunabilen oldu mu? Devletin ilgili kurumları o kapıdan içeri bile giremedi. İşte mesele tam da burada. Aydın’da kimin eli kimin cebinde, kim kimin gölgesinde, kimin villası kaçak, kimin ruhsatı sahte, bilen biliyor ama cesaret edip de “dur bakalım” diyen yok.

Çünkü herkes birbirinin kuyruğunu tutmuş.
Birinin ipini çeksen, öbürünün foyası ortaya çıkacak.

CHP Aydın İl Başkanlığı’ndan ses yok.
Büyükşehir Belediyesi’nden çıt yok.
Oysa bu tehdit iddiası bile tek başına yargının harekete geçmesi için yeterli.
Ama nerde?
Aydın’da hesap vermek diye bir şey kaldı mı ki?

Bakın Gürdal, elinde daha çok belge olduğunu söylüyor. Ve bunları yakında paylaşacağını da duyurdu.
Peki biz ne yapacağız?
Yine kulak mı tıkayacağız?
Yine “aman bana dokunmasınlar” mı diyeceğiz?
Yoksa bu kirli düzenin üzerine gidip, “Yeter artık” mı diyeceğiz?

Aydın’ın yıllardır içine sürüklendiği bataklık işte tam burada.
Yolsuzluğa göz yuman siyaset, tehdide sessiz kalan yönetim, menfaati için susan yandaş.
Ama bu şehir bunları hak etmiyor.
Bu şehir kimsenin çiftliği değil.

Ve işte bu yüzden soruyorum:
Ozan Çavuşoğlu, sana bu cesareti kim veriyor?
Ve daha önemlisi, bu şehrin onurlu insanları daha ne kadar susacak?

Yakında bu işin kokusu çok fena çıkacak.
Bekleyin…

Selamla, muhabbetle…

İbrahim Gürdal’dan şok iddia: “CHP’li İl Başkan Yardımcısı tarafından ölümle tehdit edildim”