MHP’li Köse, Jeotermal Konusunda Neden Sessiz?

MHP Aydın İl Başkanı Fevzi Köse, Doğu Gazi Bulvarı Üzeri’nde bulunan eski aşevine giderek, çürük olduğu için atıl durumda bekleyen binanın satılmaması için ellerinden geleni yapacaklarını açıkladı.

Bu bina ve alanın satılması durumunda Aydın Belediyesi’nin telafisi güç bir yanlışa düşmüş olacağını iddia eden Köse, “Büyükşehir olan Aydın her geçen gün büyüyor. Bu bina kesinlikle satılmamalı ve sosyal alan olarak kullanılmalıdır” şeklinde görüş bildirdi.

Bilindiği gibi MHP’li Köse, Menderes Park binasının da satışına karşı çıkmıştı. İnanmak istemediğim bir iddiaya göre, Sayın Köse "Park eleştirileri yoğunlaşınca, eski aşevinin önünde şov yaptı."

Sayın Köse’nin “sattırmam” çıkışı 1983 seçimleri sırasında ANAP lideri Turgut Özal ile Halkçı Parti Genel Başkanı Necdet Calp arasında yaşanan "Köprüyü satarım, satamazsın" tartışmasını hatırlattı.

TRT’de katıldıkları bir açık oturumda Özal ve Calp arasında yoğun bir tartışma yaşanıyordu. Konu Boğaziçi Köprüsü'nün halka satışına gelince tartışma daha da alevlendi. Turgut Özal iktidara geldiklerinde "köprüyü satacaklarını" söyledi. Necdet Calp, Özal'ın bu açıklaması karşısında masayı yumruklayarak "Sattırmam" diye bağırmıştı. Özal, Calp'a "İstediğin kadar bağır, biz satarız. Köprü ve baraj satışları sırasında ben de hisse alacağım" diye karşılık verince Calp, "Ulusal tesislerimiz Yunanlılar'a mı satılacak?" diyerek tartışmayı daha da alevlendirmişti. Daha sonra bu kavga günlerce kamuoyunu meşgul etmiş, ama 1983 seçimlerinde kazanan "Satarım" diyen Turgut Özal olmuştu.

Aradan geçen 30 yılda siyasi iktidarlar, devlete ait birçok tesisi sattılar. Özal’la başlayan özelleştirme Recep Tayyip Erdoğan’ın başbakanlığında da devam etti ve Özal ve Calp arasında tartışmaya neden olan köprüyü 30 yıl sonra Erdoğan hükümeti, Köprü ve otoyolların 25 senelik kullanım hakkını 5.72 milyar dolara Koç ve Ülker grubuna sattı.

Köse’nin, il başkanlığını yaptığı partinin efsane lideri Alparslan Türkeş’in yazdığı ve ülkücülerin feyz aldığı 9 Işık kitabında; sektör 3’e ayrılıyor. Devlet, millet ve özel sektör. Türkeş’in millet sektöründen kastı özelleştirmedir. Yani MHP’nin özelleştirmeye de özel sektöre de karşı olması söz konusu bile değildir.

MHP, peşkeş çekilmesine karşıdır. Stratejik öneme sahip tesis ve yer altı kaynaklarının satışına karşıdır.

Hal böyleyken, Menderes Park ile atıl aşevi binasının satışına karşı çıkan Köse'nin Çiftlik jeotermal sahasının satışına karşı bir sözünü duyanınız, bileniniz var mı? 

Köse’ye göre metruk aşevi binasının önemi, jeotermalden daha mı öndedir?

Jeotermal stratejik öneme sahip değil midir?

MHP'li Köse, jeotermal alanının satışı konusunda neden sessizliği tercih etmektedir, anlaşılır gibi değildir.

Jeotermalle şehri ısıtmak, soğutmak, tarım alanında kullanmak ve elektrik enerjisi üretmek mümkündür. Üstelik ucuzdur. Bu işin siyasi hesabı olmaz. Sayın Köse’yi tıpkı “T.C.” ibaresinde olduğu gibi ses getiren, jeotermalin satışı konusunda tepki vermeye davet ediyorum.

Köse’nin tavrı önemlidir. Çünkü İl Genel Meclisi’nde başkanlığı elinde bulunduran parti MHP’dir.  

AK Parti, CHP ve MHP il başkanlarına sesleniyorum. Gün birlik günüdür, Aydın için jeotermal konusunda birlik olunuz. 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum