Oruç…

Ramazan ayı gelirken birçok Müslüman oruç tutmak için hazırlıklar yapar. Neredeyse her evde böyle bir telaş olur. Eskilere nazaran daha az olsa da. Çünkü eskilerde daha hummalı bir çalışmayla yapılırdı hazırlıklar. Şimdi her şeyin hazırını buluyor olmak, paketlenmiş olan ürünler sebebiyle biraz daha kolaya kaçmanın rahatlığı var insanlar üzerinde. Bu kısa sürelik zaman, aslında hepimiz için bir değerlendirme, kendimizi sınama, çaresizlikleri anlayabilme ve vicdanımızla imtihan zamanıdır.

Geçenlerde bana torunum’’ Anneanne, Allah bizi, kullarını aç bırakmak ister mi? Ben bundaki mantığı anlayamıyorum ‘’ dedi. Çocuk bir soru sordu. Haklıydı da. Ben de ona orucun sadece aç kalmak olmadığını, bunun bir sebebi olduğunu,  ramazan ayı boyunca herkesin hiç olmazsa aynı pencereden bakarak birbirlerini daha iyi anladığını, anlatmaya çalıştım. İkna olmuştu. Biz oruç tutarken aç kalıyoruz da acaba başka uzuvlarımızda birlikte oruç tutuyorlar mı? Bunu sormak gerekir.

Sabahtan akşama kadar oruç tutuyorum diye hiçbir şey yiyip içmediğimizde dilimiz de bunu eşlik ediyor mu? Gözümüz ne âlemde?  Ellerimiz, kalbimiz, ayaklarımız bizi nereye götürüyor. İşte bunlara bir kısıtlama getirip bunlara oruç tutturuyor muyuz? Dilimizi dedikodudan elimizi, ayağımızı haramdan sakınıyor muyuz?  İşte asıl bunları yerine getirebiliyorsak oruç bu demek.  Sakınıyor muyuz? Kötülük ya da fesatlık geçiriyor muyuz kalbimizden?  O zaman bi zahmet aç kalmanıza gerek yok Allah’ın da bizim açlığımıza ihtiyacı yok. Tam da torunumun dediği gibi…

Oruç bir felsefedir aslında, farkında olana. Aç kalmak değildir sabahtan akşama kadar. İnsan olmaktır esasında. Hassasiyettir.  Ruhun incelmesidir. İnsan gibi yaşamak ve açları anlamaktır.  Evine ekmek götüremeyen aile reislerini, fakiri,  çaresizi anlamaktır. Merhamet etmektir. Çünkü daha duygusal oluruz oruçluyken. Hele akşama doğru dünya ile ilgili çok şeyi düşünmek aklımıza gelmez karnımızı doyurmanın dışında.

Özgürlüktür oruç.  Hürriyeti elinden alınmış insanlar isteseler de oruç tutamazlar.  Aç kalıp da sesini çıkarmayan, sabreden fakirleri anlamaktır.  Onlara şefkat göstermektir. Oruç size saldırana sabretmektir. Susmaktır cevap vermemektir. Saldırmamaktır. Kalp kırmamaktır. Şükretmektir gerçek anlamda. Bir su içebilmenin, ağzına bir lokma ekmek alabilmenin mükemmelliğini anlayıp buna gönülden teşekkür edebilmektir. Elini, dilini, belini haramdan sakınmaktır. Yetim hakkı yememektir. Daha geniş düşünürsek, vitrinleri ağzının suyu akarak seyreden çocuklar karşısında acizlik içinde kıvranan analar, babalar yaratıp buna seyirci kalmamaktır. İftar açtırıyoruz diye en lüks otellerde, restoranlarda kendi zengin arkadaşlarına, eşine, dostuna yemek vermek değil, yıl boyunca et yiyememiş karnını doğru dürüst doyuramayıp bulduğunu yiyen ve buna rağmen oruç tutarken hiç şikâyet etmeyen fakirin midesinden ziyade kalbini doyurmaktır Oruç.  Yüzünü, hiç olmazsa bu mübarek ayın hürmetine güldürmektir. Başkasının malında gözü olmamak çalmamak, çırpmamaktır. Nasıl damdan düşenin halini damdan düşen anlarsa hiç tanımadığımız açlığın halini anlamaktır. Midemizi doyurmaktan daha çok ruhumuzu doyurmaktır. Tıpkı insan olarak her zaman davranmamız gerektiği gibi davranmayı bilmektir… Sadece bir aylık değil…bilmem anlatabildim mi?

Orucun felsefesini anlamamışsak, aç kalmak ile oruç tutmanın arasındaki ince çizgiyi bilemiyorsak boşunadır açlığımız ve boşunadır aç açına sabrımız.

İslam’ın beş şartından biri gibi görünse de içeriğinde öyle çok güzel hasletler barındırır ki oruç. Rabbim hepimizin oruçlarını gerçek, riyasız, yalansız,  katkısız oruçlardan kabul etsin.

NOT: Bu ülkede ve dünyada normal öğünleri olmayan, evinde ateşi, ocağı olmayan,  tencereye koyacak yağı olmayan, evlerinde bizler gibi sofra kuramayan sadece başkalarının verdikleriyle karnını doyurabilen öyle çok insan var ki… Farkında olalım istedim…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.