Şiir gibi bir nesir, sanki nesir gibi bir şiir

Sevgili dostlar!  Bu yazımla sizi yoğun gündemden bir nebze olsun başka bir yere götürmek istedim. Değişik bir tat olması ümidiyle, farklı bir havayı teneffüs etmek için yüreğimin sesi duygularımdan bir demet sunuyorum.         

TOPRAĞIMIZ VATAN!

Toprak kurak, toprak çorak,

Toprak çatlak, toprak sulak,

Toprak suya hasret,

Suyla geldi bereket,

Toprak güzel, toprak ana, toprak yar,

Toprak zengin ovalar uçsuz bucaksız diyar,

Toprak eş, toprak kardeş,

Oğul kız evlat seçebilirsen seç,

Toprak tohumla yeşil, alın teri ve ekmek kokan!

Toprak, çocuklarımızın çimenlerinde büyüdüğü yemyeşil vatan.

Toprak evimiz, barkımız, gece gündüz kalkan,

Toprak, mehterimiz, zeybeğimiz, horonumuz, barımızda meydan.

Toprak, parklar, ağaçlar, çiçekler kuşlar…

Yalın ayak koşan, uçurtma uçuran çocuklar,

Toprak özümüz, kökümüz, hamurumuz,

Toprak, sazımız sözümüz, semahımız, folklorumuz.

Toprak doğduğumuz yer,

Toprak doyduğumuz yer,

Topraklar, üzerinde güneş doğan topraklar.

Dünya durdukça, güneş bu topraklarda doğacak, hiç batmayacak.

Ay yıldızlı şanlı bayrağımız, bu vatan semalarında ebediyen dalgalanacak.

Toprak ana kucağı, baba yüreği,

Toprak eli kınalı kızlarımızın tarlada emeği,

Toprak, kurtlar, kuşlar, insanlar bütün canlıları besler.

Toprak, akarsular, nehirler, yeşillikleriyle vadileri süsler.

Dağlar, yaylalar, vadiler,

Ormanlar, çalılar, bozkırlar,

Keklik öten, kekik biten ulu dağlar…

Kaz yüzen saz biten, manda gezen sulak ovalar…

Kuşburnu, böğürtlen, ardıç, lavantalar…

Nergisler, sümbüller, laleler, papatyalar…

Torosların yüce yaylalarında goyaklarından su içen keçiler, kuzular…

Türkmen kızı yanık hasret türküleri söyler, yüreğim sızılar…

Toprak, âşıkları hasretle kavuşturan bir dal çiçek.

Âşıkların çilesi, bu topraklarda bitecek.

Toprak namus, toprak can,

Toprak yaşam, özgürlük şan,

Tarh boyu Altaylardan Tuna’ya,

Anadolu bozkırlarından Viyana’ya,

Yemen, Bağdat, Mekke’ye,

Üç kıtada at koşturan,

Bu toprakları vatan yapan,

Dünyaya ilim, ahlak, medeniyet, adalet dağıtan,

İlahi kelimatullah sancağını taşıyan, senin atan!

Ne sultanlar, nice vezirler, krallar geldi geçti.

Vade dolunca mal mülk sahibi demeden seçti.

Toprak, buğday, arpa, yulaf ekin.

Toprak, incir, kestane, pamuk, zeytin.

Toprak, meyve sebze, patates, domates, soğan aşımız.

Karadeniz, Akdeniz, doğu-batı ayrı bir lezzet, Güneydoğu damak tadımız.

Ey güzel toprak, canım vatanım!

Biz senden çıktık, balçıktan yaratıldık.

Unuttuk nereden geldiğimizi, kirlettik çevreyi, doğayı batırdık.

Bu ne aç gözlülük, tamah hırs, iki metre çukur toprak…

Gözünü toprak doyursun, gör, gövdesinden koptu, dal yaprak..

İlahi emir dedi, vakit tamam!

Dur, bir saniye, bir nefes dahi alamam…

Bağrında kazılı mezar çukuruna,

Hepimiz sırası gelince varacak huzuruna,

Sadık yârim kara toprak,

Merhume, merhum, mevtam,

Bizi bağrına basacak,

Hasretle ebedi vatan.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum