Soytarı hikâyesi ve siyasette ilkesizlik

Eski MHP Aydın Milletvekili Ali Uzunırmak, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda “Soytarı” hikâyesini hatırlatarak sert bir mesaj verdi. Bu mesajın hedefinde, özellikle gücü elinde bulunduran siyasiler ve onların çevresinde çıkar ilişkisiyle hareket eden kişiler vardı.

Uzunırmak’ın sözleri, tarihin defalarca gösterdiği bir gerçeği yeniden hatırlatıyor: Dün övdüğünü bugün kötüleyen, dün alkışladığını bugün yuhalayan, güce göre tavır değiştiren insanlar… Yani ilkesizliğin en açık hali.

Anlatılan hikâyede padişahın sofrasında patlıcan övülür. Padişah ilgi gösterince soytarı da övmeye başlar. Ancak sofrada patlıcanın tadı beğenilmediğinde bu kez aynı soytarı patlıcanı kötülemeye başlar. Padişah, “Dün övüyordun, bugün yeriyorsun. Sen ne biçim adamsın?” diye sorunca soytarı şu cevabı verir:

“Sultanım, ben sizin soytarınızım; patlıcanın değil!”

Bu cevap, güce bağlı sadakatin ve ilkesizliğin en basit ifadesidir. Hakikate değil, gücü elinde tutana bağlılık… Dün göklere çıkarılan bugün yerin dibine batırılır; dün yerilen bugün alkışlanır.

Uzunırmak’ın bu hikâyeyi hatırlatması, günümüz siyasetinde yaşanan tabloya ışık tutuyor. Gücü elinde bulunduranların etrafında çıkar için sözünü değiştiren, tavrını yeniden şekillendiren kişiler eksik olmuyor.

Buna Aydın’dan en dikkat çekici örnek, Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu. Dün CHP’deyken “Topuklu Efe” diye övülen Çerçioğlu, bugün AK Parti saflarında. Ancak asıl mesele Çerçioğlu’nun tercihi değil; çevresindeki söylemlerin iki yüzlülüğü. Dün onu övenler bugün eleştiriyor; dün en ağır eleştirileri yapanlar bugün övgü yarışına giriyor.

Bu tablo, siyasetin en büyük sorununu gösteriyor: ilkesizlik. İlkesizliğin olduğu yerde güven olmaz. Güvenin olmadığı yerde ise toplumun geleceğe dair umudu kalmaz.

Soytarı hikâyesi sadece geçmişin bir fıkrası değil; bugünün siyasetinde de canlı bir gerçekliktir. Güce göre tavır alan, çıkarına göre söz değiştiren karakterler tarih boyunca olduğu gibi bugün de varlığını sürdürüyor.

Ali Uzunırmak’ın paylaşımı, siyasetin çevresinde dönen bu döngüyü hatırlatıyor:

Ne soytarılar, ne Don Kişot’lar, ne de Sancho Panza’lar eksik olmayacak.

Sevgiyle kalın.

Ali Uzunırmak’tan “Soytarı” hikâyesiyle siyasilere gönderme

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.