Şerif KUTLUDAĞ
Türk Dünyasının büyük evlâdı, Azerbaycan Türkü Prof. Dr. Mehmet İsmayıl vefat etti
Aslen Azerbaycan Türkü olan Prof. Dr. Mehmet İSMAYIL, Sovyetler birliği döneminde Azerbaycan'da Gençlik Dergisi’ni çıkarmış, Azerbaycan’ın büyük evlâdı, merhum Ebulfeyz ELÇİBEY’in radyo-televizyon genel müdürlüğünü yapmıştı. Elçibey, görevden uzaklaştırılınca Azerbaycan'da barınamayıp Türkiye'ye gelmişti. Turan Yazgan Hoca'nın aracılığıyla Rektör Abdurrahman Güzel onu ÇOMÜ: Çanakkale On Sekiz Mart Üniversitesi'ne almış, orada doktor, doçent ve profesör olmuştu.. Emekliliği de oradan olmuştu.
TÜRK DÜNYASININ BÜYÜK EVLÂDI, Mehmet İSMAYIL’ın hemen Türklük ve Türk Dünyası hakkındaki görüşlerini takdim etmek isterim siz değerli okurlarıma:
Prof. Dr. Mehmet İSMAYIL “Türk dünyası dallı budaklı bir ağaca benzer. Bu ağacın kökleri Altay Dağlarında, gövdesi Orta Asya bozkırlarında, dalları Kafkaslarda, çiçek açan filizleriyse Türkiye’dedir. Yani filizler dalsız, dallar gövdesiz, gövdeler köksüz yaşayamaz. Biz birbirimize bir ağaç misali bağlıyız”
İşte dün 19 Ağustos 2025 günü Türklük sevdalısı Mehmet İSMAYIL’ı kaybettiğimiz haberiyle yaşadık Türklük ve Türk Dünyası olarak büyük hüznü. Cenazesi bugün (20 Ağustos 2025) Azerbaycan’da, Tovuz şehrinin Esrik-Cırdahan köyünde defnedilecektir. ALLAH'ın rahmeti Mehmet İsmayıl’ın üzerine daim: mekânı cennet olsun... Türklük aleminin başı sağ olsun...
Prof. Dr. Mehmet İSMAYIL KİMDİR?
Benim Prof. Dr. Mehmet İSMAYIL’ı tanımam Kıymet Nokay ÖZTÜRK ‘in dergiyi bana göndermesi ile GÜFTE Kültür Sanat ve Edebiyat Dergisinin Mart 2023 tarihinde yayınlanan 10 Sayısı sayesinde olmuştu:
Mart 2023 sayısı özel bir sayı: Güfte Edebiyat’ın bundan önceki 9 sayısı ‘e-dergi’ olarak yayınlanırken 10. sayı ilk kez kağıt baskısıyla okurlarıyla buluşmuş hem de Prof. Dr. Memmed ISMAYIL’i baştan sona işleyen bir özel sayı olarak yayınlanış sebebini Yağmur TUNALI’nın 19 Ağustos 2025 günü sosyal medyada yayınlanan yazısından öğreniyoruz: Meğerse Mehmet İsmayıl Hoca 2023’te kanser tedavisi görmeye başlanmış. ÇOMÜ’den öğrencileri olan Veli AY ile Ayşe AY hocanın rahatsızlığını bildikleri için GÜFTE’de hem Mehmet İSMAYIL dosyası yayınlamışlar hem de 10 sayısı çıkan derginin 10. Sayısını ilk kez kağıt baskı yaptırarak bir vefa örneği sergilemişlerdi…
GÜFTE’yi konu edinen www.izmirkenthaber.com da 7 Nisan 2025 tarihli “GÜFTE EDEBİYATLA YEŞEREN UMUTLAR” BAŞLIKLI yazımda “Güfte Edebiyat” Kültür Sanat ve Edebiyat Dergisi ve Mehmet İSMAYIL’ı sayfama şöyle taşımışım…
“ Güfte, bestelenmiş şiirleri tanımlamak için kullanılan bir Türk müziği terimidir. Her şiir güfte adayıdır da, ne zaman bestelenirse güfte unvanını taşımaya başlar ya, Ona misal: Hayatın içerisinde farklı farklı yerlerde yayınlanan nice güzel yazı vardır edebî içerikli. İşte o yazılar tek başlarına kaldığı sürece bir makaledir, denemedir, anıdır, gezi yazısıdır, hikâyedir… Oysa bu yazı çeşitliliği içerisinden derlenmiş olan yazılar bir dergi kimliğinde sunulduğu zaman birlikte bir dergi isminin altında buluşurlar ve bir kimlik edinmiş olurlar. Bunu baharlarda kıra gezmeye gitmiş ailelerin genellikle kız çocuklarının topladıkları rengârenk bir demet çiçeği annelerine takdim ediş sevincine benzetebilirsiniz.
. “Güfte Edebiyat” dergisini elime alıp da büyük bir merak ve heyecanla okuduğumda işte o kız çocuklarının derleyip de annelerine verdikleri bir demet kır çiçeği sevincini hissettim içimde… Nasıl hissetmeyeyim ki!..
Türk Edebiyatı’nın yaşayan en büyük şâirlerinden birisi olarak takdim edilen Memmed İSMAYIL hakkındaki yazılanları okudukça kendi kendime böylesine bir değerli akademisyen, şâir ve yazarı tanımamış olmama hayıflandım."
Zübeyde BARAN ARUN’un verdiği bilgilerden öğreniyoruz Memmed İsmayıl’ın hayat hikayesini.
Prof. Dr. Memmed İSMAYIL, 1 Kasım 1939 Azerbaycan’ın Tovuz ilçesinin Esrik köyünde doğmuş bir Azerbaycan Türk’ü. Babası 2. Dünya Savaşı sebebiyle silah altına alınmış, şâirimiz bir buçuk yaşındayken tren garından cepheye hareket etmiş ve bir daha da geri dönmemiş. Çok zor şartlar altında eğitimini tamamlamıştır.
1966-1973 arasında Azerbaycan Devlet Radyo ve Televizyonunda. büyük redaktörlük yapmıştır. 1975’te Moskova’da Gorki Edebiyat Enstitüsünde yüksek lisansını tamamlamıştır. 1975-1980 arasında Cafer Cabbarlı Film Stüdyosu ile 1988’de yayınlanan Gençlik dergisinin baş redaktörlüğünü yürütmüştür. 1989-1997 arasında Azerbaycan Yazarlar Birliğinin sekreteri olmuş, Azerbaycan eski cumhurbaşkanlarından Ebülfez Elçibey döneminde Azerbaycan Devlet Radyo Televizyon Kurumunun genel müdürü oldu. Azerbaycan televizyon tarihinde ilk kez kayan yazıların Latin alfabesi ile yazılmasını sağlamıştır. Daha sonra Türkiye’ye gelerek 1996’da başlayarak 25 yıl Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünde öğretim üyesi olarak görev yapmış, geçtiğimiz yıl emekli olmuştur.
Azerbaycan’ın Mehmet Âkif’i olarak bilinen Bahtiyar VAHABZADE Memmed Ismayıl’ı şöyle tanıtır:
“Memmed İSMAYIL’ın şiirlerinin güzelliğini, kendine özgülüğünü keşfetmek, onun yazdığı konularda başka bir yazmaktan daha zordur. Çünkü onun şiirleri akla değil, hisse yönelir. Akla yönelik şiirleri akıl ve mantıkla çözmek, izah etmek kolaydır. Lakin hisle, heyecanla yazılan şiirleri çözmek için; o şiirlerin yazarı olmak, o dizelerin müellifi gibi heyecanlanmak hatta vecde gelmek gerekir.”
Güfte Edebiyat’ın Genel Yayın Yönetmeni olan, derginin sunuş yazısını yazan ve bir de Memmed İsmayıl ile geniş bir söyleşisini yayınlayan, Ayşe AY’ın hocasıyla ilgili tespit ve görüşleri de şöyledir:
2002 senesinde Çanakkale’de tepeden tırnağa “mücadele” kesilmiş bir şair tanıma imkânına sahip olduk. Yeni Türk Şiveleri dersimize giren Doç. Dr. Memmed İsmayıl…
Onu tanımak Azerbaycan’ın tarihini bilmektir, onu anlamak Azerbaycan’ı anlamaktır. Memmed İsmayıl’ın gönlünde halkının onlarca yıllık acıları, öfkeleri yaşamaktadır. Hatta endişelerinin Azerbaycan’la sınırlı olduğunu söylemek ona haksızlıktır. Türk coğrafyasının herhangi bir yerinde keder, onun da kederidir.”
55ülkede şiirleri yayınlanan,55 ülkeden ödüller alan şâirin en velud/üretken olduğu dönem de Çanakkale’de yaşadığı dönemdir.
Yazdığı tek roman olan İZ, 2015’te Bakü, 2019’da da Türkiye’de Akıl Fikir Yayınları tarafından yayınlanmıştır.
Veli AY’ın “Çağına tanıklı eden usta bir kelemin eseri” olarak takdim ettiği İZ hakkındaki değerlendirmesi şöyledir:
Memmed İsmayıl’ın İZ romanı barındırdığı gelenek, görenek, atasözleri, deyimler, yerel yaşama dair bilgiler nedeniyle fakat bundan daha çok tanıklık edenlerini bir bir yitirdiğimiz İkinci Dünya Savaşı yıllarını, o dönemin Azerbaycan insanına tesirlerini, yaşattıklarını tarihe geçirmesi bakımından çok değerlidir.”
Dergi yazıları içerinde Memmed İsmayıl’ın şiirinden bir dörtlük üzerine kurulan hikayeler ise bu derginin en ilginç yanlarından birisi.
“Neslimiz borcludu ele, Vetene
Yeri, borcumuzu ver deyecekdin
Belki göremediyim atamdan mene
Hele bilmediyim sirr deyecekdin.”
Şâirin bu dörtlüğü, Pamukkale Üniversitesi mezunu da olan Kıymet NOKAY ÖZTÜRK tarafından “Şimdi”nin Kucağında KUTLU BİR GEÇMİŞ başlığıyla hikayeleştirilmiş.
“Güneş batdı, garaldı gaş, gocaldım,
Gönlümde daş, gözümde yaş, gocaldım
Heyden düşdüm yavaş yavaş gocaldım
Bundan bele gören olmaz şad meni.”
Bu dörtlük üzerine AZ KALDI başlığıyla kurgulanan hikaye Güler YAŞAR ÖZAFACAN imzasını taşıyor.
“Gırdım öz ehdimi men bile-bile,
Haggın var, yanımdan keç güle-güle,
Eriyim oduna goy gile-gile
Men seni sevmişem senden hebersiz”
Bu dörtlük üzerine yazılan GİZLİ MUHABBET hikayesinin yazarı, Dilek ALTUNDAĞ
“Uzagdan duyulur dağın dağlığı,
Kim yahın elesin bu uzaglıgı?
El çatmazlığında Hakg’ın Hakg’lığı,
Açılan dumana, çenen ümid var,
Ümid olmayanda yene imid var.”
Bu dörtlük üzerine yazılan ÜMİDİN RESMİ hikayesinin yazarı, Züleyha YILMAZ
“Laçın’ım, Laçın’ım kesilen elim,
Düşman pençesinde yetim güzelim,
Yol mu var yanına ne yandan gelim,
Laçın’ım Laçın’ım yaralı kuşum,
Kimin var hâlimi kimden soruşum.”
Bu dörtlük üzerine yazılan LAÇIN’IM… QARABAĞ’IM hikâyesi İrade MEMMEDOBA RÜSTEMQIZI imzasını taşıyor.
Yukarıdaki isimleri yanında çeşitli katkılarıyla dergide yer alan şu isimleri de saygıyla anıyorum: Prof.Dr. Salida ŞERİFOVA, Aysel XANLARQIZI SEFERLİ, Elçin MEMMEDOV, Sibel GÜNDÜZ, Ülviyye EBÜLFEZQIZI, Aytac İBRAHİM, Bünyamin Nami TONKA, Cehide KARPUZ, Sema MUĞANNA, İlknur İŞCAN KAYA, Tülin ENSAR, Sehran ALLAHVERDİ, Elman TOVUZ, Esra KÖSEM…
“Kardeş Kalemler” dergisinden sonra Türk Kültür Dünyasında gönüller arasında köprüler kuracağına yürekten inandığım GÜFTE EDEBİYAT’a içimizde saklı duran
bahar çiçekleri misali duyguları yeşertme umutları verdiği için gönülden kutluyor ve teşekkür ediyorum.
10. sayısıyla tanıştığım, GÜFTE EDEBİYAT derginin oluşumuna katkı koyan isimli isimsiz bütün değerli kültür sanat insanlarını da nice nice yeni sayılar dileğiyle, saygıyla selamlıyor, yol açıklığı diliyorum…
“İşte söz uçar yazı kalır!..” dedikleri tam da bu olsa gerek… konuşulanların hepsi de kuşlar misali kanatlandı gitti… Oysa GÜFTE “Mehmet İSMAYIL Özel Dosyası”yla ve yazılanlarıyla bir anıt kimliğiyle yerini aldı ve Mehmet İSMAYIL’ı sonsuzluğa emanet etmiş oldu… Bu vefalarından dolayı bir kere daha VeliAy’ı, Ayşe AY’ı ve Kıymet Nokay ÖZTÜRK’ü kutluyor ve kendilerine teşekkür ediyoruz…
Not: Mehmet İSMAYIL’ı konu edinen, Prof. Dr. Vahit TÜRK ile Yağmur TUNALI’nın yazılarını facebook ‘taki sayfalarından okuyabilirsiniz. Kolay ulaşılması için her iki yazıyı da kendi facebook sayfamda da paylaştım
ALLAH'ın rahmeti Mehmet İsmayıl’ın üzerine daim: mekânı cennet olsun... Türklük aleminin başı sağ olsun...
GÜL/AYDIN… SEVGİLERİMLE…

Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.