
Ali AKSÜT
Yarım kalan şarkılar
İstanbul'dan ak saçlı, aksakallı bilge bir adam bana “yaşamak, sevmek gerek” dedi.
Sevmek için Yunus'ça bir yürek gerek.
Hoşgörülü olmak gerek.
Gönüller sultanı Mevlana’yı bilmek, sevmek gerek.
Onu da bir ağacın dalına asmışız.
O da uçmuş hocam!
Sevgi, saygı, hoşgörü bitti hocam!
İnsanlar mutsuz...
Yürekler yaralı!
İnsanlarda sevecek yürek mi kaldı hocam?
Halk, çok yoruldu...
Vatandaş çok hırpalandı hocam!
Bu halimiz ne olacak?
Keskin kutuplara ayrılmış, gergin, mutsuz taraflar...
Umut ve heyecanını kaybeden ittifaklar...
Her gün birbirinin kuyusunu kazan, bir türlü kendi ayıbını görmeyen, siyasi ideolojisinin esiri olmuş kör kurşunlar!
Televizyon kanallarında alışık olduğumuz, her gün bıktıran aynı sima, aynı kişiler, aynı benzer programlardan vatandaşa gına geldi....
Hele o koca koca adamların kirli bohça açma yarışları...
“Ben biliyorum O, Fetöcü… Yok değil…”
O, bilmem ne cemaatçi... Yok, başka tarikattan...
Ve uzayıp giden şucu, bucu, ocular....
Ve Samsun'da Atatürk heykelini saldıran meczuplar...
Atatürk sevgisiyle şahlanan Samsunlular...
Halkı kışkırtmaya çalışan ajan provokatörler...
Daha neler, neler?
Ya doğalgaz, su, elektrik faturaları?
Odun, kömür, bütün yakacak zamlarının hiç yakmadığı vatandaş kaldı mı?
Ey bilge adam!
Ak saçlı hocam!
Sen bana, bunları söyle!
Dumanı tütmeyen ocakları söyle!
Yangın var çarşıda pazarda...
Kaynayan tencerede, mutfakta…
Yangın var yüreklerde...
Tüm Türkiye'de!
İşte saymakla bitmeyecek yığın yığın dertler!
Aşk ve heyecanını kaybetmiş, günü kurtarmaya çalışan yorgun savaşçı kadrolar...
Yorulduk...
Hem de çok yorulduk…
Çok örselendi, yıprandı o doğacak güneşi bekleyen insanlar!
Şu halimizi görüyorsunuz değil mi dostlar?
Neyse, hepimiz dertliyiz, çok dertliyiz.
İşte bu birikmiş dertler;
Bazen yürek sesim, mısralara dökülür şiir olur.
Çağlar yüreklere....
Bazen yoğun bu acı tatlı duygular,
Beste olur, şarkı olur,
Nağmeleri inler kulaklarımızda....
Bir moral, bir umut olur mu bilmem?
Belki yanan yüreklere,
Bir yudum su,
Seven yüreklere de,
Şifa olsun diye,
Yaşamak için
Yudum yudum içer.
Kana kana, seve seve.
İşte bizim çileli hikayemiz...
Daha çok söylemediğimiz,
Söylemek istediğimiz yarım kalan şarkımız!
Kalın sağlıcakla.

Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Diline , gönlüne , ömrüne sağlık çok değerli arkadaşım; değindigin konu kanayan yaramız elbette bir gün çözülür .....
Yanıtla (0) (0)Selam ve dua ile.....
Elinize, yüreğinize sağlık, duygularımıza tercüman oldunuz.
Yanıtla (0) (0)Müthiş bir analiz....
Yanıtla (1) (0)Milletin sosyolojisini ve psikolojisini bilen, onun dertlerini, ülke yönetimi,siyaset kurumu, cumhuriyet ve milli irade, demokrasi adına en içten düşüncelerini ifade eden,milletine ve ülkesine karşı,sorumluluk duyan bir yürek...namuslu,sorgulayan,hak ve hakikati dillendiren çözüm üreten bir aydın....
Ülkenin ,mevcut halin fotoğrafini en objektif çekmişsin.
Tebrik ederim sevgili Hüseyin Turgut bey hocam.
Selam,sevgi ve muhabbetle.
Ali Başkanım,
Yanıtla (0) (0)Sözde büyük adamların elinde tuttukları bir ipte yürüyen budala bir cambaz olmak istemedik hiç..bu yüzden hep dik durduk..eğilmeyen bir baş ..cumhuriyet bizim derdimiz.. Egemenlik ve Demokrasi anne sütü şehit kanı..
Biz bu zamanı niye inşa etmiştik buraya nereden gelmiştik nerelere varmıştık?Biz bu geleneğin içinde neleri temsil esiyorduk? Bu cevapların soruları neydi? Eski sorular yeniden soruluyor mevcut cevaplar gözden geçiriliyor mu? Bir yüksek muhalefet dalgası oluşmadığı için geçici olarak alan ve zaman kazanıyor gibi gözüküyor muktedirler ancak Muhalefetin kötü olduğu bir demokraside iktidarların iyi olması düşünülebilir mi beklenebilir mi?
Türkiye siyaseti demokrasisi muhalefet fakiri bir tablo çizmektedir.Genel Başkan çok ama Lilder yok!. Yapısal ya da konjonktürel sebepleri ne olursa olsun muhalefetin yetersiz oluşuna mazeret aramak demokrasinin kaldıramayacağı bir şey.Tehlike ,görülebilir yakın gelecekte Sayin E rdoğan'in karşısında başka bir seçeneğin başka bir iktidar oluşturma ihtimalinin Turkiyenin yedeğinde mevcut olmamasından ileri geliyor..Muhalefetin yetersiz oluşuna mazeret aramak Turkiyenin yakın geçmişini görmezlikten gelmedir..Her türlü olumsuzluk yasal engellemeler susturulmuşluklara rağmen sistemin darbe ve tasfiyelerle bile bertaraf edemediği Rahmetli Süleyman Demirel DYP örneği iyi incelenmeli..Dyp Anap'a karşı hem de aynı kulvarda yedek olmayı başarmıştı..bizim gelenegimizde merkezde olan akıl ve yetidir.. dolayısıyla akıl ve yeti artan eksilen bir şeydir..Iktidara da muhalefete de Allah akıl fikir versin..Bu asıl millet bu kadar büyük vasat egemenligini hak etmiyor..
Hürmet ve Selam
Duygu dolu satırlar, insanımızın ve devrimi in sıkıntılarını ayrılmaları kutuplaşmayı yaşamdaki güçlüğü anlatan satırlar...
Yanıtla (0) (1)Harika samimi içten ve duygu seli içinde yazılmış.
Kalemine sağlık Sayın yazarım, abim...