Mehmet’in “Lazlar Kahvesi”

Aydın çarşısında, Gümrük Önü dediğimiz sokakta bir sabahçı kahvesi vardı. Pek dikkat çekmez; gösterişsiz bir mekân, üç beş masa, üç beş eski sandalye, Sabah ezanıyla açılır. Akşam ezanıyla kapanır. Müşterileri yaşlı, emekli takımı, mütedeyyin insanlar.  Bu kahvenin elli yıllık geçmişini ben biliyorum. Burası “Lazlar Kahvesi”dir.  İsmini,  sahibinden almıştır. Karadenizli iki kardeş yıllar önce gelmişler, Aydın’da başlamışlar kahveciliğe. Büyük kardeş ölmüş, küçüğü Mehmet devam. Bu kahvede hiçbir oyun yoktur. Elli senedir sürüp gelen bir gelenektir. Birkaç sağcı gazete kahvenin anayasası gibidir. Akşama kadar bedava gazete okuma meraklılarınca satır satır okunur. Biri okur beşi dinler. Müzakereler sürüp gider gün boyunca. Kahvenin müdavimleri arasında hiyerarşik bir düzen vardır. Uluorta konuşmak, ahkâm kesmek olmaz. Yavaş yavaş konuşacaksın, münakaşa etmeyeceksin, havayı bozmayacaksın; “Bey amca affınıza sığınarak bir şey söyleyebilir miyim?” diyeceksin.

Kahveci Mehmet Efendi elli yıldır hizmet eder müşterilerine. Bıkmadan, usanmadan, saygılı, güvenilir, işini ibadet şuuru içinde yapan, elli senedir topluma verdiği sözü tutan bir esnaftır.

Sabah namazından sonra, çorbasını içen yavaş yavaş dökülür buraya. Paça çorbasını içen gelir gelmez hemen ”okkalı sade kahve” ister, her sabah şehir meclisi sanki burada kurulur, günün ilk ışıkları ile meclis toplantısı başlar, gündemi en yaşlı, en bilge, en varlıklı üye açar. Genellikle çarşı esnafının işi bitmiş muteber tüccarıdır bu. Bazen de emekli PTT Müdürü, emekli DDY memuru gibi mütekait takımından biri hemen söze başlayıp, bu geleneği bozar, kahve cemaati idare eder durumu; ama yüzlerinden bunun yarını var denir, hoş görülür.

Bizim kahve meclisi, merkez sağın meclisidir. Eğer mevcut hükümet solcu veya ortanın solunda ise yandı. Yerden yere usturuplu bir şekilde vurulur. Yıllardır bu kahvenin kıdemlisi Hulusi Çakıcı’dır.  Demokrat Parti’nin ilçe başkanı idi. Bir doksan boyunda heybetli, şefkatli, babacan, sözü kanun, dürüst mü dürüst tonton bir amcaydı. Yanında sakın Demokrat Parti’ye ya da Adnan Menderes’e söz söylemeye görün; bir bakışı ile size en ağır cezayı verirdi.

Dükkânların kepenk gıcırtıları, kahvedeki şehir meclisinin çalışma saatinin bittiğini ilan eder, artık çarşıda günlük mutad hayat sona ermiştir. Yaşlı üyeler bir gün sonraki toplantıda buluşmak umuduyla evlerine gitmek üzere yola koyulurlar.

“Lazların kahvesi” geçmişi geleceğe taşıyan nadir kent mekânlarından biridir. Yalnızca yok olmaya mahkûm değerlerimiz gibi kaderini bekler. Yerel tarihimizin bu tür anlam ve simgelerinin yaşatılması gerek. Çünkü geçmiş geleceğin rehberidir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.