Bugün yeniden dünyaya gelen çocuğun çığlığı yankılanır kulaklarımda.

Bugün Samsun'a uzanan gavur ellerinin kırılma günüdür.

Vatanın kurtuluşu Mustafa Kemal’in yokluk içinde Anadolu’ya çıktığı, yollara düştüğü gündür bugün.

Mavzerlerin kuşanıldığı Türk örgütlenmesinin başladığı, Cumhuriyetin temellerinin atıldığı ölümlerin göze alındığı gün, bugündür.

En zor zamanlarında, umudun tükendiği günlerde, milletin kaderini değiştiren devrimcilerin ayak bastığı Anadolu toprağıdır burası.

Bu topraklar namertliğe düşmemiştir.

Mustafa Kemal ve arkadaşlarını bağrına basan bu millet çok kötü günler yaşadı. Ama kenetlenmesini bildi. Her şeye rağmen ekmeğini paylaştı.

Anadolu halkı İstanbul dükaları gibi muhbirlik yapmadı. Yabancılara ajanlık yapanlarla işbirliğine gitmedi.

Ali Kemal gibi vatan hainlerinin kalemini kırdı bu millet.

Mustafa Sabrilerin fetvalarını dinlemedi bu millet.

Bu millet;

Vatanı için canını hiçe sayan, İzmirli Hasan Tahsin’i,

On dört yaşında Yunana isyan başlatan Aydınlı Yörük Ali'yi,

Antep dağlarını mesken tutan Karayılanı, Karadeniz'de geçit vermeyen İpsiz Recep'i,

Bağımsızlık mücadelesine omuz veren Tuncelili Diyap ağayı dinledi.

Ortaçağ karanlığının kıyısından dönen bu millet;

Bin yıllar süren Türk devlet geleneğinin hangi tecrübeleri edindiğini,

Türklük felsefesinin nerelerden geldiğini ve hangi yollardan geçtiğini bilmiştir.

Onun için bugün 19 Mayıs'tır.

Onun için bugün umut vardır.

İdam fermanını görmüş, ilmeği boynuna geçirmiş Mustafa Kemal'in, Namık Kemal'in, velhasıl Kuvvacıların gündür bugün.

Bugün, özgürlük ateşinin aydınlattığı Sabahattin Ali'nin, Nazım Hikmet'in, Hasan Ali Yücel'in günüdür.

Bugün; Şeyh Bedrettin'den, Börklüceli Mustafa'dan, Torlak Kemal'den alınan derslerin günüdür.

Bugün Cumhuriyetin temellerinin atıldığı kutlu gündür.

Bu millet hilafeti istememiştir.

Asırlardır dünyada adaleti sağlayan nizamı koyan bu büyük millettir.

Özgürlüğün ne olduğunu, bağımsızlığın ne getirdiğini iyi bilen bu millet; yıkım yıllarının ateşini görmüş, yangının kapıya geldiğini fark etmiştir. 

Tarikat ve cemaatlerin milletin malına canına göz diktiğini anlamıştır bu millet.

Zulmü, açlığı, mahpusu görmüş, hoşgörü ve sabrı ile beklemiştir bu millet.

Mustafa Kemal Atatürk, kuruluş manifestosunda köylüye değer verip onu karşısına oturtmuş; “Anlat bakalım efendi” dediğini hatırlamıştır bu millet.

Kuruluş yıllarında yüreklenen Türk köylüsü cesaretini kazanmış efendiliğini bilmiştir.

Atatürk'ten aldığı o güçlü iradeyi halkın gücüyle birleştirmesini bilen köylü, korkuyu çoktan yenmiştir. Gelecekte de iradesini bu yönde kullanmaya and içmiştir.

İşte o yılların köylüsüdür temeli atan.

O gün, o bilincin temelini atan, itici gücün lokomotifi olan Türk köylüsünün torunu, bugün bu milletin ruhudur özüdür.

Bugün ise tapusu elinde toprağın sahibidir.

Kimse kendisini; Türk köylüsünden, Türk Bilim adamından, Öğretmeninden Mühendis ve Doktorundan üstün göremez.

Bu millet kurtuluş mücadelesi vermiş, açlığı görmüş, yokluğu bilmiş, esaretin ne olduğunu yaşamıştır.

Teslim olmamıştır bu millet.

“Tam bağımsız Türkiye ve İstiklal” demiştir.

Onun için; Bugün 19 Mayıs'tır.

Onun için; Bugün İstiklalin evlatlarının günüdür.

Onun için; Bugün umut vardır.