Afrika Spartaküs’lerini arıyor!

Malumunuz, dijital teknolojinin olağanüstü nimetlerinin olduğu bir dünyada yaşıyoruz.

Afrika’nın istatistikleri anlatıldığı bir paylaşım geldi.

Çok ilginç, ilginç olduğu kadar da düşündürücü bulduğum için iletiye derinlik katmak istedim.

“Afrika Kıtasının yüzölçümü, 30,37 milyon km2

Çin, 9,6 milyon km2
ABD, 9,8 milyon km2
Avrupa Bölgesi, 10,18 milyon km2

Afrika, tüm Avrupa'nın, Çin'in ve Amerika Birleşik Devletleri'nin toplamından daha büyüktür.

Ancak, dünya haritalarının çoğunda Afrika küçük boyutta temsil edilmektedir.

Bu, Afrikalıları nerede olurlarsa olsunlar manipüle etmek, beyinlerini yıkamak ve aldatmak için küçük bir Afrika görsel efekti yaratmak amacıyla kasıtlı olarak yapılıyor.

Afrika'da ekilebilir arazilerin yüzde 60'ı bulunmaktadır;

Afrika'nın yüzde 90'ı hammadde rezervine sahiptir;

Afrika, dünya altın rezervinin yüzde 40'ına sahiptir;

Afrika, elmas rezervinin yüzde 33'ü;

Afrika, başta Demokratik Kongo Cumhuriyeti olmak üzere küresel Coltan (telefon ve elektronik üretimi için mineral) rezervinin yüzde 80'ine sahiptir.

Afrika, dünya kobalt rezervinin yüzde 60'ına sahiptir (araba aküsü üretimi için mineral)

Afrika petrol ve doğal gaz bakımından zengindir.

Afrika (Namibya) dünyanın en zengin balık kıyısına sahiptir.

Afrika manganez, demir ve odun bakımından zengindir.

Afrika'nın 1,3 milyar milyon nüfusu var (Çin'in 9,6 milyon km2'de 1,4 milyar nüfusu var).

Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nin ekili toprakları tüm Afrika'yı besleyecek kapasitededir.

Afrika'nın ekilebilir topraklarının tamamı, tüm dünyayı besleyecek kapasiteye sahiptir.

Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Afrika'yı aydınlatabilecek önemli su kaynaklarına sahiptir.

Afrika dans, müzik, mimari, heykel ve kültürel açıdan çeşitlilik gösteren bir kıtadır.

Afrika, Batı'nın laboratuvarlarında değiştirdiği 30.000 tıbbi ve bitkisel reçeteye ev sahipliği yapıyor.

Afrika, 2050 yılında 2,5 milyara ulaşması beklenen genç bir dünya nüfusuna sahiptir.

Afrika'nın, 9 milyar insanı besleme potansiyeli olduğundan, AFRİKA İNSANLIĞIN GELECEĞİNİ TEMSİL EDİYOR.

Sömürgecilikten arınmış Afrikalı zihinler ve Afrika birliği yönündeki güçlü çabayla Afrika, diğer medeniyetlerin gelecekteki hükümdarı olacaktır.

Çünkü Afrika olmadan dünya bir hiçtir.

Eğer Afrika kendi işlerinden ve üretim araçlarından sorumlu olursa, dünyanın geri kalanı, 3. dünya ülkeleri durumuna düşecek!” deniliyor iletinin sonunda;

Bu kadar zenginliğe sporu eklemezsek, haksızlık etmiş oluruz.

Etiyopya, Kenya ve Nijeryalı kadın ve erkek atletler, olimpiyat ve dünya şampiyonalarında birinci ve ikinci sırayı birlikte paylaşıyorlar.

Kamerun, Senegal, Nijerya, Gana, Fas, Tunus, Cezayir ve Mısır gibi Afrika ülkeleri, futbolcu ihraç eder hale gelmişler.

Afrika’nın futboldaki parlayan yıldızı Fas, favorileri gerilerde bırakarak 2022 dünya kupasında Arjantin ile final oynama başarısını göstermiştir.

Afrika’da 55 devlet bulunmaktadır.

Hepsi de bize, “yamyamlar” olarak anlatıldı.

Hepsi Avrupalılar tarafından sömürgeleştirilmiş ve insanlık tarihinin en acımasız katliamları, soykırımları bu siyah insanlara yaşatılmıştır.

BM’ye rağmen Ruanda’da yapılanları unutmak mümkün mü?

Ya Biafra’da açlıktan ölen insanlar,

G. Afrika, Angola, Namibya, Zambiya, Kongo, Nijerya, Mali, Etiyopya, Sudan, Kenya, Uganda ve coğrafya kitaplarına Belçika Kongo’su olarak geçen Kongo Demokratik Cumhuriyeti’nde (Zaire) çıkartılan iç savaşlarda yok edilen insanlar ve insanlık;

Teksas ve Louisiana’daki pamuk tarlalarında çalıştırılmak üzere Senegal’den, gemilere zincirlenerek götürülen ve para karşılığı satılan “Kunta Kinteler…”

Batı dediğimiz emperyalist devletler, sömürü için geliştirdikleri modellerle o ülkelere çökmüşlerdir.

Yer altı, yer üstü zenginliklerini alıp götürdükleri yetmiyormuş gibi insanlarını da…

Atatürk’ün önderliğinde kazandığımız Milli Kurtuluş Savaşı, sömürge olarak yönetilen ülkelere model olmuştur.

Onları cesaretlendirmiştir.

190 yıl İngiliz sömürgesi olarak yaşayan Hindistan, 1947 de bağımsızlığını elde etmiştir. Aynı yıl Pakistan, birlikten ayrılarak kendi devletini kurmuştur. Modern Hindistan’ın kurucusu Gandi; “Atatürk, Çanakkale’de İngilizleri yeninceye kadar, İngilizleri tanrı olarak görüyordum,” Atatürk bize ufuk açmıştır diyen bir devlet adamı,

Atatürk’ün bağımsızlık ateşi, aradan geçen on yılın sonunda Kuzey Afrika’ya da sirayet etmiş ve Tunus’ta Habib Burgiba, Cezayir’de Ahmet Bin Bella ve Bumedyen gibi liderler, verdikleri bağımsızlık mücadelesini kazandılar.

Kuzey Afrika ülkelerindeki siyasi gelişmeler, Afrika’nın diğer bölgelerine gecikmeli olarak yansıdı. Sömürgeciler, Afrika’nın Kuzeyinin kaybedilmesini hazmedemedikleri için Afrika’nın diğer bölgelerindeki bağımsızlık taleplerini, yarattıkları iş birlikçi yönetimler eliyle çok ağır iç savaşlar yaşatarak, bastırıp geciktirdiler.

Ama her şeyin bir sonu olmalıydı.

Çin’in, doksanlı yılların sonlarına doğru Sudan’a yatırım amaçlı ve yumuşak güç olarak girmesi, Afrika için yeni bir milat olur.

Vahşi Batı bunu, bütün Afrika’ya yönelik bir tehdit olduğunu görür ve kendi hesabına bir gelecek kurar.

Gerekçe hazırdır.

Sudan’ın güneyi Hristiyan bölgesidir.

Ne yapmak lazım…

Hristiyanları kurtarırken, Sudan’ı bölelim.

Çıkarılan iç savaş ile Güney Sudan adıyla yeni bir devlet kurdular.

Bu devletin, güvenliği sağlanarak yaşatılması gereklidir.

Guantanomo tezgahından geçmiş Al Kaide bağlantılı Boko Haram örgütüyle Tanzanya ve Kenya’yı, Eş Şebab örgütüyle de Somali’yi meşgul etmek, zamanı geldiğinde de kontrol etmeyi hedeflediler ama geç kaldılar.

Çin’i durdurmak mümkün olmadı…

Bugün Kıta Afrika’sının tamamında Çin’i görebiliyoruz. “Çin’in eriştiği 600 milyar dolarlık proje hacmi, 400 milyar dolarlık yatırım stoku, 300 milyar dolarlık dış ticaret, 170 milyar dolarlık kredi ve 40 milyar dolarlık hibe, diğer aktörlere kıyasla Pekin’i daha fazla öne çıkarıyor.”

Çin, doğrudan yatırım yaparak istihdama katkı sağlarken, Ukrayna savaşından dolayı, Batı’nın yaptırımlarından bunalan Rusya, Nijer’de gerçekleştirdiği darbe ile askeri anlamda bayrak salladığını görüyoruz.

Afrika uyanıyor ve olmaz denilen şeyler oluyor/olduruluyordu!

Önümüzdeki dönemde ciddi siyasi gelişmeler olacakmış gibi görünüyor.

BRICS’ın Afrika’da; Güney Afrika Cumhuriyeti’yle temsil edildiğini biliyoruz.

Yeni çıpa BRICS olabilir mi?

Bunu en iyi Afrikalılar bilebilecektir.

Köleler ve efendilerin yüzleşmesini düşünebiliyor musunuz?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
4 Yorum