Dr. Metin AYDIN
Avrupa sağlık liginde Türkiye alt grupta yer alıyor
Türkiye’de 20 yılı aşkın süredir Sağlıkta Dönüşüm Programı uygulanmaktadır.
Saha uygulama sonuçlarına bakıldığında, Türkiye’nin mevcut sağlık durumu ve sağlık sistemi performansının bazı alanlarda hem güçlü hem zayıf yönler taşıdığı görülmektedir.
OECD’nin yayınlamış olduğu “Sağlığa Bir Bakış 2025” raporunu değerlendirdiğimizde Türkiye’nin gerçek ve OECD içindeki konumunu daha sağlıklı değerlendirmek mümkün.
•Türkiye’de yaşam beklentisi 77,3 yıl olup, bu OECD ortalamasının yaklaşık 3,8 yıl altındadır. Türk halkı, OECD halkına göre daha kısa ömürlü ve kısa yaşamakta.
Hastalıklara ve ölümlere sebep olan bazı risk faktörleri vardır.
Bu risk faktörlerinin önlenmesi ölümlerin önlenmesine sebep olacaktır.
•Türkiye’de önlenebilir ölüm oranı 168 / 100.000 kişi (OECD ort.145) olup, bu Türkiye için yüksektir. Aydın’da ve Türkiye’de ölüme sebep olan risk faktörleri önlenir ise 1 yılda Aydın’da 2.000, Türkiye’de ise 145.000 insanın erken ölümü önlenmiş olacak.
•Türkiye’de tedavi edilebilir ölüm oranı: 119 / 100.000 kişi (OECD ort. 77).
Türkiye’de sağlık hizmetlerine ulaşamama veya alamama sebebi ile tedavi edilebilen hastalığı varken, tedavi olamayıp ölen kişi sayısı OECD’den %35 fazla.
Bu nedenle 1 yılda Aydın’da 1.400, Türkiye’de ise 102.000 kişi tedavi olamayıp ölmektedir.
Peki Türkiye halkı niye OECD halkına göre daha kısa ömürlü, önlenebilir ölüm sebepleri nedeni ile ölmemesi gerekirken daha fazla ölmekte, tedavi edilebilir hastalıklar nedeni ile tedavi olamadığı için daha fazla ölmektedir?
Risk Faktörleri;
•Türkiye’de yıllık kişi başı alkol tüketimi OECD ortalamasına göre 5 kat az olmasına rağmen, günlük sigara içme oranı 2 kat fazladır. Sigara ise çok önemli hastalık ve kanser sebebidir.
•Türkiye’de yetişkin halkın yaklaşık yarısı fiziksel aktivite yapmamakta.
Türk halkı OECD halkına göre %32 daha az fiziksel aktivite yapmakta.
•Türkiye’de obezite oranı (%20) OECD ortalamasına (~%19) yakın ya da hafif üzerinde.
•Hava kirliliği ve hava kirliliğine bağlı ölümlerin en önemli sebebi olan PM2.5 ortalama düzeyi Türkiye’de 22,1 µg/m³; OECD’de ise 11,2 µg/m³. Türkiye’de 2 kat fazla.
Hava kirliliği hem dünyada hem Türkiye’de önemli halk sağlığı risk faktörü olup, en önemli ölüm ve kanser sebebidir. Kara Rapor 2024’e göre Aydın’da 2022 yılında meydana gelen ölümlerin %20’si direkt hava kirliliği nedeni ile olmuştur.
Sağlığa Erişim ve Sağlık Hizmeti Kalitesi;
•Türkiye nüfusunun %99’u “çekirdek sağlık hizmetleri” için kapsam içinde bulunmaktadır.
•Fakat sağlık hizmetlerinin kalitesi ve halkın sağlık hizmetlerine erişilebilirlik oranına baktığımızda memnuniyet oranı %41 ile oldukça düşük olduğu görülmektedir.
Oysaki bu oranın OECD ortalaması %64.
•DTP (difteri, tetanoz, boğmaca) aşı oranı %96. Bu oldukça iyi ve OECD ortalamasını da geçebilecek bir seviye.
•Meme kanseri taraması oranı görece düşük; Türkiye’de %37 kadın taranırken, OECD ortalaması yaklaşık %55. Oysaki meme kanseri kadınlarda Türkiye’de en fazla görülen kanser olup, Aydın ve Ege Bölgesi kadınlarında da meme kanseri Türkiye ortalamasından %16 daha fazla görülmektedir.
Sağlık Sistemi Kaynakları ve Harcama;
•OECD’nin 2023 raporuna göre, Türkiye’nin kişi başına sağlık harcaması 1.827 USD düzeyindeydi. 2025 yılında Türkiye, kişi başına 2.309 USD sağlık harcaması yapıyor. 2023-2025 döneminde Türkiye’de kişi başına sağlık harcaması %26 armış. Bu artış oranına rağmen 2025 yılında Türkiye’de kişi başına sağlık harcaması OECD ortalamasından 2.5 kat daha azdır(OECD ortalaması ~5.967 USD).
•Sağlığa ayrılan harcama, Türkiye ekonomisinde %4,7 civarında. Bu oran OECD ortalamasından (%9,3) 2 kat daha azdır.
Tüm bunların anlamı, Türkiye’de devlet sağlığa yeterli bütçe ayırmıyor.
•Türkiye’de kişi başına düşen hekim ve hemşire sayısı OECD ortalamasından azdır. Türkiye’de 1000 kişiye düşen pratisyen hekim sayısı 2.4 iken, OECD ort. ~3,9. Türkiye’de 1000 kişi başına düşen hemşire sayısı 2.9 iken, OECD ort. 9,2.
Bu düşük sayılar hasta bakım ve tedavisini olumsuz şekilde etkilemektedir.
•Türkiye’de 1000 kişiye düşen yatak sayısı 3,1 iken, OECD ort. 4,2.
Türkiye’de görüntüleme cihazları (CT, MRI, PET) 1 milyon kişi başına 30 birim iken, OECD ortalaması 51 birimdir.
Bu sonuçlar Türkiye sağlık alt yapısının OECD’ye göre eksik olduğunu göstermektedir.
Türkiye’deki sağlık hizmetlerini genel olarak değerlendirdiğimizde: insan sağlığını olumsuz yönde etkileyen sağlık risk faktörlerinin (sigara, hava kirliliği, fiziksel aktivite yetersizliği) önemli boyutta olduğu; Hem kişi başı hem GSYH oranı açısından çok düşük sağlık harcaması yapıldığı; Sağlık hizmetlerinde insan kaynaklarında (özellikle hemşire sayısı) önemli bir eksiklik olduğu; Hastane altyapısı ve ileri teknoloji cihazlarında OECD ortalamasının gerisinde olduğu; Bazı önleyici hizmetlerin (örneğin meme kanseri taraması) düşük oranda kullanıldığı görülmektedir.
Türkiye, OECD’nin sağlık sistem performansı açısından “orta-alt” bir konumda görünüyor. Bazı temel hizmetlerde (erişim, aşılama) başarılı, ancak kaynak tahsisi, sağlık-risk yönetimi ve altyapı açısından daha güçlü ülkelerin gerisinde.
Sonuç;
Türkiye’nin sağlık sisteminde sürdürülebilir şekilde iyileşme için sağlığa ayrılan bütçenin artırılması, insan kaynağı kapasitesinin güçlendirilmesi ve altyapı yatırımının yapılması önemli.
Risk faktörlerini azaltmak için sigara ile mücadele, hava kalitesini iyileştirme ve fiziksel aktivite teşvikleri öncelikli olmalı.
Önleyici sağlık hizmetleri kullanımını artırmak için halk eğitimi ve erişim iyileştirme stratejileri geliştirilmeli.

Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.