Ekmeğini yediğimiz, suyunu içtiğimiz, havasını soluduğumuz güzel memleketimiz Aydın’da yaşamaktan kendimi çok şanslı kabul ediyorum. Bu güzel kente hizmet etmek için pek çok insan, yönetici, siyasi parti ve iktidarlar geldi, geçti.

Çok uzaklara gitmeyeceğim. Yakın tarihimizdeki siyasi partilerin Aydın il başkanlarından bahsedeceğim. Çoğu başkan partisine, seçmenine ve memleketine hizmet etti. Bunlardan hatırda kalan bazı başkanlar var. Anavatan Partisi’nden Avukat Mehmet Pala, teşkilatçılığı ve mücadeleci ruhuyla ‘efsane başkan’ olarak saygı ve itibar görüyor. Merkez sağın önemli partisi Doğru Yol Partisi’nin (DYP) uzun yıllar bayrağını dalgalandıran usta siyasetçi Avukat Ergüven Yakan unutulmuyor.

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve parti sözcüsü, geçmişte CHP Aydın İl Başkanı Avukat Bülent Tezcan’ın enerjisi ve mücadelesini görüyoruz.

MHP’de il başkanlığı görevinde iken bir dönem milletvekili seçilen, Meral Akşener’in genel başkanı olduğu İYİ Parti’nin kurucu il başkanı Recep Taner’in de hizmetlerini göz ardı etmemek lazım.

Şimdi 15 yıllık AK Parti iktidarının ilk kurucu il başkanı Ahmet Rıza Acar, Mehmet Erdem, İsmail Hakkı Eser birer dönem görev yaptılar. 6 yıl gibi en uzun süre başkanlık yapan Mehmet Sadık Atay’dan sonra Ömer Özmen bayrağı devraldı.

Görev sırası iki dönem milletvekilliğimizi yapan Ahmet Ertürk’e geldi. Ertürk, uzun yıllar Aydın siyasetinin içinde bulunmuş önemli bir isimdir. İl Genel Meclisi Üyeliği, ilçe başkanlığı, milletvekilliğinin yanı sıra ÖR-KOP, TARİŞ Pamuk Birliği gibi kuruluşlarda yöneticilik yaptı.

Zaman, tarih, siyaset, seçim, halk, demokrasi milli irade, iktidar ve muhalefet… Şu çeyrek asırlık yakın tarihimizi bir filim şeridi gibi gözümüzün önüne getirelim. Seçimler; genel ve yerel seçimler, üzerine bir de referandum koyalım. Bir düşünelim; kimler geldi, kimler silinip gitti. Kaç vekil, kaç bakan, ne kadar hükümet geldi ve gitti. Kaç başbakan değişti, kimler cumhurbaşkanı oldu.

Milletçe yaptıklarımız, yaşadıklarımız ve işte siyaset kurumu… Demokrasi adına, milli irade adına yerelde her türlü siyaseti faaliyeti sevk ve idare eden o ilin teşkilatıdır. Genel başkan ve genel merkezi temsil eden kişi il başkanıdır.

Siyasette başkanlık görevi, yönetimdeki diğer çalışmalar gönüllülük, samimiyet esasına dayalı yapılan bir amme hizmetidir. Çalışmaların odağında insan faktörü vardır. Siyasetçi seçmenle, etle tırnak gibidir; seçmene karşı küsme, darılma, tafra yapma, ayrıştırma, tepeden bakma lüksü yoktur. Çünkü siyasetçinin sermayesi seçmendir, halktır. Halka rağmen siyaset olmaz. Halkla beraber “insan” ve “hizmet” odaklı siyasette bu anlayışla hizmet etmenin hayır ve sevabı vardır. Hem Allah’ın rızasını kazanmak, hem de insanlığa iyilik yapmak “Halka hizmet, Hakk’a hizmettir.”

Böylesine ulvi hizmet amaçları olan siyaset kurumu adeta bir üniversite gibi siyaset adamı yetiştirir. Pek çok belediye başkanı, milletvekili, bakan ve başbakanların bu siyaset okullarından, parti teşkilatlarından yetiştiğini söyleyebiliriz. Buna en iyi örnek Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dır.

Bu nedenle halka hizmet edecek çok önemli insan kaynaklarını yetiştiren parti teşkilatları, asla kirletilmemeli ve yozlaştırılmamalıdır.

Sıkıntısı, derdi olan fakir fukaranın umut kapısıdır siyaset.

Sorunların çözüm yeridir siyaset.

Yeni bir çığır açılırsa halk kalbini açar. Siyasetçi halkın ve kentin gündemindeki sorunları çözme iradesi ve başarısı oranında hak ettiği saygı ve itibarı görür.

İlimizde geçmişte görev yapan il başkanlarından bahsetmiştim. Şu yaşadığımız dünyadan “iki kapılı han” misali kimler geldi, kimler geçti. “Ne hizmetler yaptılar, gerilerinde hangi eseri bıraktılar” sorusunu düşünürsek; bazılarının adı, esamesi bile okunmazken, iz bırakan siyasetçiler milletin gönlünde ve hafızalarında yaşamaya devam ediyor. Aydın siyasetinde, yılların siyasetçileri İsmet Sezgin ve Nahit Menteşe aklımıza geliyor. Bunlar sadece Aydın’ın değil, Türkiye’nin İsmet ağabeyi, Nahit ağabeyi olmayı başardılar. Demokrasi şehidi, merhum başbakan Adnan Menderes gibi. Yine Aydın milletvekili rahmetli Mehmet Özalp ve Selahattin Acar’ın hatıraları hafızalardadır.

Şairin dediği gibi:

“Adem kişi odur ki adını ademde andıra,

Ademde ad kalır, adem gelir gide.”

Bir başka beyitte;

“Avazeyi bu aleme Davud gibi sal,

Baki kalan bu kubbede bir hoş seda imiş.”

Evet dostlar!

Baki kalacak bu gök kubbede hoş seda bırakacak, eserleriyle anılacak bütün gönüllere selam olsun. Ertürk ve Taner’e il başkanlığı görevi hayırlı ve uğurlu olsun. Her iki başkana başarı diliyorum.

***

Bugün 24 Kasım Öğretmenler Günü. Yukarıda adı geçen bütün siyaset adamlarını ve hepimizin hamurunu yoğuran eğitim emekçisi, eğitimin ulu çınarlarının bu güzel gününü yürekten kutluyorum.